2014’ün Gözden Kaçan Filmleri

Snowpiercer

Serkan ÇELLİK

Snowpiercer

2014’te gözden kaçtığını ya da yeteri kadar ilgi görmediğini düşündüğüm ilk film Snowpiercer. Film 2013 yapımı olsa da ülkesi dışındaki yolculuğu geçen yıla sarkmıştı. Beş uzun metrajı olan Güney Koreli Joon-ho Bong’un sadece Yaratık (Gwoemul) filmi 2007’de ülkemizde gösterime girmişti. Eleştirmen desteği sayesinde oldukça popüler olsa da gerisi gelmedi. Snowpiercer bütçesine göre harika görünen, Chris Evans gibi uluslararası bir yıldızla Oscarlı aktris Tilda Swinton’ı künyesinde bulunduran, tür olarak da geniş kitleleri sinemaya çekebilecek bir yapım. Ne var ki dağıtımcılar görmezden geldi, herhangi bir festival de programına almadı.

Mahi va Gobreh (Balık ve Kedi)

İkinci bahsetmek istediğim film 2013 tarihli, !f İstanbul 2014’te izlediğimiz Balık ve Kedi (Mahi Va Gobreh). Festival izleyicisini ihya eden bu deneyim salondaki sınırlı sayıda insan tarafından kucaklanmıştı. Film vizyon yüzü görmedi, ev sineması için basılmadı. Shahram Mokri korku sinemasına referanslarla dolu, Murphy kanunu doğrultusunda yazdığı gerilim yüklü filmini kusursuz bir tek planla çekmişti. Kim bilir, belki dedikodu aşamasındaki Hollywood yeniden çevrimi gerçekleşirse daha çok kişiye ulaşabilir.

Ayhan Hanım

Yerli sinemadan geçtiğimiz yılın en gölgede kalmış başarısıysa Ayhan Hanım. Nefes: Vatan Sağolsun adlı nitelikli gişe filmiyle tanınan Levent Semerci, Ayhan Hanım ile yerli sinemamızda eşine rastlanması güç bir iş başarmıştı. 12 Eylül 1980 darbesini; dekor olduğu baştan belirtilen bir ev ve hastane koridoru kullanarak müzik ve dans ile anlatan Semerci’nin filmi, 33. İstanbul Film Festivali’nde gösterildiğiyle kaldı. Başyapıt olmanın kıyısından dönen Ayhan Hanım’ın geleceği, dağıtımcısı Tiglon’un iflasıyla hepten belirsizleşti.