15.05.2018

2018’in Merakla Beklenen Oyuncu-Yönetmen Birliktelikleri

Daha önce birlikte çalışmış ve mükemmel uyumu sağlamış yönetmen ve oyuncular tekrar bir araya gelirse muhtemel bir başarı öyküsü daha bekleriz değil mi? Ya çok sevdiğimiz yönetmenlerin yine çok sevdiğimiz, perdede izlemek için can attığımız oyuncularla çalışacaklarını öğrenirsek?

İşte 2018'de birlikte imza attıkları işleri izleyeceğimiz oyuncu ve yönetmenler

Damien Chazelle & Ryan Gosling

La La Land ile çok güzel bir işbirliğine imza atan Chazelle ve Gosling, bu yıl Neil Armstrong biyografisi ile karşımıza çıkacak. Buram buram Oscar kokan First Man, “Tarihteki en tehlikeli görevlerden birinin feda ettirdiklerini ve bedelini işleyen bir yapım” olarak tarif ediliyor. Filmde  Ryan Gosling‘in yanı sıra Jon BernthalClaire Foy da rol alıyorlar. Filmin 12 Ekim 2018’de vizyona girmesi bekleniyor.

Jason Reitman & Charlize Theron

2011 yılında yönetmen Jason Reitman, Juno ile Oscar kazanan Diablo Cody’nin senaryosunu yazdığı Young Adult ile üçüncü uzun metrajına imza atmıştı. Başrolde de Charlize Theron vardı. Şimdi bu isimler yeniden bir araya geldiler ve Tully’ye imza attılar.

Adını Mackenzie Davis’in canlandırdığı karakterden alan filmde Theron Marlo adındaki bir anneyi canlandırıyor. Film 20 Nisan’da vizyona girecek.

Yorgos Lanthimos & Emma Stone

Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos ile sevdiğimiz oyuncuların birlikte iş yapmalarına artık alıştık. Colin Farrell, Nicole Kidman, Rachel Weisz derken şimdi de Emma Stone ile çalışacak Lanthimos. The Favourite adındaki filmde Weisz da yeniden Lanthimos ile çalışacak. “Hükümdarın entrikalarının, tutkusunun, kıskançlığının ve ihanetinin, müstehcen ve iğneleyici hikayesi” olarak tanımlanan film, 18.yüzyılda İngiltere’de Queen Anne’in mahkemesi sırasında geçiyor.

Steve McQueen & Viola Davis

Biz McQueen'i Michael Fassbender ile çalıştığı filmlerle sevmiştik değil mi? Yönetmen, şimdi farklı oyunculara yelken açmanın zamanıdır demiş olacak ki yeni filminde Fassbender yok. Filmin senaryosunu Gone Girl’den tanıdığımız Gillian Flynn ile birlikte yazan McQueen'in yeni filmi Widows, ilk sezonu 1983’te yayınlanan aynı adlı dizinin sinema uyarlaması. Dört dulun etrafında gelişen filmin, güçlü kadın karakterlerin yer aldığı McQueen-vari bir ganster filmi olacağı söyleniyor.

Luca Guadagnino & Tilda Swinton

İşte muhteşem bir birliktelik... Son yılların en gözde yönetmenlerinden Guadagnino ile her daim başımızın tacı Swinton yeniden bir arada. Hem de ne birliktelik! Suspiria'nın yeniden çevirimi ile beyaz perdeye gelecek muhteşem ikili. Yalnız bu çevrim biraz farklı olacağa benziyor. Yönetmen, film hakkında Guardian’a konuşurken şu ifadeleri kullandı: “Filmin posterini 11 yaşında gördüm, on dört yaşındayken de Suspiria’yı izledim. Beni o kadar etkiledi ki o günden beridir kendi versiyonumu yapmayı hayal ediyorum. Yaptığım her film benim için çocukluk rüyalarımın gerçek olması demek. Bu film de o rüyaların en büyüğü.” Buradan da anlaşılacağı üzere, Guadagnino kendi kafasındaki Suspiria‘yı çekiyor.

Bu arada Suspiria'da yönetmen Luca Guadagnino, A Bigger Splash'de de çalıştığı Dakota Johnson ile yeniden birlikte çalışmış olacak.

Asghar Farhadi & Penelope Cruz

İranlı yönetmen yine ülke sınırlarının dışına çıktı ve dünyaca ünlü film yıldızları ile çalıştı. Bu isimlerden biri de Penelope Cruz. Daha önce The Post ile Fransa'ya uğrayan Farhadi bu kez Madrid'i mekân olarak seçmiş kendisine. Penelope Cruz ve Javier Bardem de filmde birlikte rol alıyorlar. Todos lo Saben adını taşıyan film, Cruz'un canlandırdığı Carolina adlı karakteri odağına alıyor.

Lynne Ramsay & Joaquin Phoenix

Lynne Ramsey’nin We Need to Talk About Kevin’dan altı yıl sonra çektiği You Were Never Really Here, Jonathan Ames’in öyküsünden beyaz perdeye uyarlandı. Müziklerini Radiohead gitaristi Jonny Greenwood’un yaptığı, özellikle usta yönetmenliği, klasik anlatımı reddeden yaratıcı kurgusu ve karanlık atmosferiyle dikkat çeken film, küçük bir kızı seks tacirlerinin elinden kurtarmaya çalışırken her türlü şiddete başvurmaktan çekinmeyen bir tetikçiyi izliyor.

Film, Cannes’da Lynne Ramsey’ye En İyi Senaryo ödülünü getirirken, Taxi Driver’daki Travis kadar unutulmaz bir anti-kahraman portresi çizen Joaquin Phoenix de En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Bu yönetmen-oyuncu birlikteliğini daha fazla merak etmek için başka bir sebebe ihtiyacımız var mı?

Richard Linklater & Cate Blanchett

Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim nazarımda muhteşem bir birliktelik. Karakter odaklı filmleriyle tanıdığımız Linklater, bir roman uyarlamasında Cate Blanchett ile çalıştı: Where’d You Go, Bernadette. Ne kadar güzel bir haber değil mi?  Maria Semple’ın aynı adlı romanından uyarlanan film psikolojik problemlere sahip bir ebeveynin on beş yaşındaki kızının kaybolmasının ardından yaşadığı zorlu süreci konu alıyor.

Barry Jenkins & Regina King

Moonlight ile gönlümüze taht kuran Barry Jenkins, yeni filmi If Beale Street Could Talk'ta Regina King ile bir araya geliyor. James Baldwin’in aynı adlı romanından uyarlanan film, kucağında yeni doğmuş çocuğu ile sevgilisinin masum olduğunu kanıtlamak için zamanla yarışan yeni nişanlanmış bir Harlem kadını Tish’i anlatıyor.

Robert Zemeckis & Steve Carell

İki yıl önce temeli Zemeckis’in yapım şirketi ImageMovers’da atılmış olan projenin konusu, yaşadığı saldırıyı arka bahçesine minyatür 2. Dünya Savaşı dönemi köyü kurarak atlatmaya çalışan bir adamın hikâyesi.  Zemeckis, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosunu Caroline Thompson ile yazdı. The Women of Marwen adını taşıyan filmde Carell'in yanı sıra Diane Kruger, Leslie Mann da yer alıyorlar.

Sebastian Lelio & Julianne Moore

Her ne kadar tartışmalı bir yeniden çevirim olsa da Şili'nin ödüllü yönetmeni Lelio ile Julianne Moore'un adını bir filmde bir arada görmek heyecan verici. Tartışmalı çünkü 2013 yapımı kendi filmi Gloria'nın Amerikan versiyonunu yağıyor Lelio.

Şili’nin Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı olan orijinal film, 50’li yaşlarında aşkı arayan bir kadını anlatıyor. Orijinal filmin yapımcısı olan Pablo Larrain ve Juan de Dios Larrain, uyarlamanın da yapımcılığını üstleniyor.

Spike Lee & Adam Driver

Aktivist yönetmenlerden Spike Lee, son dönemin gözde oyuncularından Adam Driver ile buluşursa... Ku Klux Klan’a karşı 1978 yılında operasyon düzenleyen bir polisin gerçek hikâyesini anlatan Black Klansman bu iki ismi bir araya getirdi.

Ana karakter olan Ron Stallworth’un yazdığı otobiyografik kitaptan sinemaya uyarlandı. Siyahi bir polis olan Stallworth'ub-n, KKK’ın içine sızmak için yaptığı telefon görüşmelerinde kendini bir beyaz üstünlükçü olarak tanıtması ve görüşmelere de başka bir polisi kendisi olarak göndermesi ile gelişen olayların anlatıldığı filmde başrol Denzel Washington’ın oğlu John David Washington'a ait. Adam Driver da Flip isimli cesur, anti-sosyal ve kendini adamış bir polisi canlandıracak.

Claire Denis & Robert Pattinson

Fransız yönetmen Claire Denis’in İngilizce dilindeki ilk filmi olacak olan High Life’da rol alan Pattinson, son yıllarda yaptığı isabetli rol tercihlerine bir yenisini eklemiş diyebiliriz gönül rahatlığı ile. Ölüm cezası alan bir grup yetenekli suçlunun, bir uzay görevine gönderilmesini konu alan filmde Denis de kendi kalıplarının dışına çıkmış. Filmde ayrıca Patricia Arquette ve Mia Goth da rol alıyorlar.

Adam McKAy & Christian Bale

Adam McKay ve Bale, The Big Short sonrası yeniden bir arada. Üstelik yine Oscar'da adı geçecek bir filmle: Backseat.

Eski Amerikan Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in hayatını anlatacak biyografik filmde Christian Bale Dick Cheney’i, Steve Carell dönemin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’i ve Amy Adams da Dick Cheney’in karısı Lynne Cheney’i canlandıracak.

David Robert Mitchell & Andrew Garfield

2014’ün en beğenilen korku filmlerinden It Follows‘un yazarı ve yönetmeni David Robert Mitchell yakın takibe aldığımız yönetmenlerden biri.  Yeni filmi Under the Silver Lake‘in başrolünde ise yine kendi kuşağının yetenekli isimlerinden Andrew Garfield var. Los Angeles'ın suç dünyasına kamerasını çevirecek olan film bir neo-noir olarak adlandırılıyor. Eh ne diyelim, merakla bekliyoruz.