21.09.2020

About Endlessness: Yabancılaşmak Üzerine Yabancı Duran Bir Film

About Endlessness 2019 yılında 76. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan filmler arasındaydı. Film yapısı itibariyle genel film anlayışından birçok yönden uzak ve postmodern bir bakışa sahip. Klasik anlatıya karşı Brechtvari öğelerin ön plana çıktığı ilgi çekici bir yapım.

Filmin izleyiciyle kurduğu ilişki

Sabit kamerayla ve tek açıyla anlatılan günlük haller, Avrupa’nın yabancılaşmış insanına daha çok hitap eder gibi görünse de her izleyici kendi algısına göre farklı sahnelerden etkilenebilir. Bu haliyle film her izleyici için başka bir hikaye anlatıyor. Bir de bunu izleyiciyi yabancılaştırma yoluna giderek yapması filmin gerçek bir film olup olmadığını da sorgulatıyor. Kısacası About Endlessness sadece duyguları ve durumları anlatmadaki yöntemiyle değil izleyiciyle girdiği ilişki ile de ilginç bir yöntem izlemiş oluyor. Sabit kamera izleyiciye aynı zamanda röntgenleme hissi verdiği için izleyicinin özdeşlik kurması mümkün olmuyor. Tek açıda akan mizansenler içinde izleyici filme katılma eğilimi gösteremediğinden filme soğuk ve uzak kalıyor. İzleyici sadece algısında var olan bir şeyle karşılaştığında duygusal bir tepki verebiliyor ki bu da oldukça sınırlı kalıyor. Hareketli bir tablo içinde olup biten birbirinden bağımsız olaylar hayatın bir sebep sonuç ilişkisi olmadığına dair bir düşünceyi de tetikliyor.

Brechtyen oyunculuklar

Bilindiği üzere Brecht oyuncunun rolüyle arasında mesafe olması gerektiği söyler. Oyuncu rolüyle özdeşleşirse izleyici de karakterle özdeşleşecektir ve yabancılaşma sağlanamadığı için izleyiciye göstermek istenen şey akılda kalıcı olmayacaktır. About Endlessness’da da tam olarak böyle bir oyunculuk hakim. Soluk benizli insanların tiyatral bir havada minimal oyunculuklarla sürdürdükleri mizansenler görüntü itibariyle gerçeklikten uzak olsalar da uyandırdığı düşünceler gerçek. Sahnede bulunan insanların içinde bulundukları duygu durumu da gerçek ve aslında birçok insanın paylaştığı ortak hissin beyaz perdede gösterilişi. Karaktere diyalog yazılmadan dış sesle oluşturulmuş bir senaryo da oyuncunun rolüyle mesafeli duruşuna katkı sağlıyor.

Bütün olarak yabancılaşma

Varoluşu fark etmekle beraber gelen yabancılaşma, her şeyin saçma ve yapmacık gelmesiyle açıklanabilir. Harekete geçmek ya da durmak anlamsızdır. Konuşmak ve konuşarak bir şeye nüfuz etmek de saçma gelir. Bu durumlar da belli bir mutsuzluğu ve durağanlığı getirir. About Endlessness’daki karakterlerin durumu da böyledir. Farklı karakterler farklı mizansenlerle aynı duygu durumunda yaşamaya devam ederler. Toplu halde yaşamaya alışkın insanoğlunun modernleşmeyle birlikte bireyselleşmesiyle ortaya çıkan bu tavır varoluşla alakalıdır. Varlığının farkına varmış ve bu varlıkla ne yapacağını bilemeyen insanın hiçbir şey yokmuş gibi yaşamaya devam eden insanların oluşturduğu toplumla yaşadığı çatışma, insana olanları dışarıdan bakma fırsatı sunar. Filmin anlatısının kuruluş biçimi de bununla örtüşüyor.

Anlamlandırırken bolca Brecht’e başvurduğumuz bu film sinemanın yüksek bir sanat olduğu fikrini destekleyen yapımlardan. About Endlessness, klasik anlatının dışında kalarak sinemada belli yabancılaştırma araçlarını farklı biçimlerde kullanarak izleyiciden oldukça uzak bir yerde konumlandırılabilir ama film aynı zamanda seyircinin günlük yaşamına ve ruh haline dışarıdan bakmasını ve sorgulamasını sağlayan bir yapıya sahip.