24.08.2022

Hem Müzik Sahnesinde Hem Beyaz Perdede Gördüğümüz Müzisyenler

Björk

Kendine has sesi, giyim tarzı ve yaşamıyla, çağımızın en önemli müzik figürlerinden biri Björk. Danimarkalı yönetmen Lars von Trier ile çalıştığı ve kendisine Cannes Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıran Dancer in the Dark (2001) kamera karşısına geçtiği tek yapım. Çekimler boyunca Lars von Trier’in kendisine olan tavrı nedeniyle bir daha oyunculuk yapmayacağını söyleyen Björk’ün, sinema tarihine yaptığı katkıyı belirtmek için Dancer in the Dark yeter de artar bile.

Michael Jackson

Kısa film formatında kliplerini çektiği birçok şarkısıyla, oyunculuğa olan hevesini sürekli belli eden isimlerden biri Michael Jackson. 20. yüzyılın en büyük müzik figürlerinden biri olan Michael Jackson, Captain EO (1986) ve The Wiz (1978) filmleriyle de bilinse de, sinemaya oyunculuk olarak sunduğu en büyük katkının klipleri olduğunu belirtmek de fayda var.

David Bowie

1973 yılına kadar kendi yaratıp, seçtiği ismiyle söylersek Ziggy Stardust hem müzik hem sinema tarihinin en ikonik isimlerinden biri. Sinema tarihine gerek oyunculuk gerekse sunduğu soundtrackler olarak katkısı inanılmaz düzeylerde olan bir isim. Müzik adına ise her dönemi birbirinden renkli, birbirinden güzel. Ziggy Stardust’u Nikola Tesla rolünde gördüğümüz, Christopher Nolan imzalı The Prestige (2006) dikkat çekmek istediğim performanslarından biri. The Man Who Fall to Earth (1976) ve bir cameo performansı sergilediği Last Temptation of Christ (1988) ise diğer ikisi.

Frank Sinatra

Şüphe yok ki yirminci yüzyıla müziğiyle yön veren bir başka isim de Frank Sinatra. Killing me Softly şarkısı hala dillerde dolaşan bir isim. Sinemada boy göstermeyi seçen bir diğer müzisyen olan Sinatra’nın, From Here to Eternity (1953), The Manchurian Candidate (1962) ve Ocean’s Eleven (1960) boy gösterdiği yapımlardan birkaçı.