14.12.2018

Vizyon Menüsü – 14 Aralık

Bu hafta vizyona giren altı filmden sizlerin beğeneceğini umduğumuz üç adet yabancı yapım önermek istiyoruz.

Roma

Vizyon menümüzün bu haftaki parlayan yıldızı, uzun bir süredir büyük bir merak ve heyecanla beklenen Roma adlı film.Yılın en çok konuşulan ve Oscar Ödülleri’nde Meksika adına ”Yabancı Dilde Enİyi Film” kategorisinde yarışacak olan film, Venedik ve Toronto’da övgülere mazhar olan Alfonso Cuarón’un yeni başyapıtı olarak lanse ediliyor. Dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 75. Venedik Film Festivali’nde yapan ve burada büyük ödül olan Altın Aslan‘ı kazanan film, ülkemizde ise film listesine son dakikada eklendiği Filmekimi2018’de seyirci ile buluşmuştu.

Oscar ödüllü yönetmen ve senarist Alfonso Cuarón’un bugüne kadar gerçekleştirdiği en kişisel proje olan ve yönetmenin 2013’te büyük ses getiren Gravity’den bu yana çektiği ilk film olan Roma, Mexico City’nin orta sınıf ailelerin yaşadığı Roma mahallesindeki bir evde hizmetçi olarak çalışan genç Cleo’yu konu alıyor. Kendisini yetiştiren kadınlara bir sevgi mektubu niteliğindeki filmde Cuarón, kendi çocukluğunu anımsayarak 1970’lerin çalkantılı siyasi ortamındaki sosyal hiyerarşi ve aile içi çatışmaların canlı ve duygusal bir portresini çiziyor. Filmi bugün itibariyle Netflix platformu ve seçkin sinema salonlarında izleyebilirsiniz.

Donbass

Bu hafta vizyon menümüzde yer alan ikinci film Donbass. Dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 71. Cannes FilmFestivali’nde yapan ve burada Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan film, ülkemizde ise bu sene gerçekleştirilen 6. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde seyirci ile ilk defa buluşmuştu. 91. Oscar Ödülleri’nde Ukrayna’nın Oscar adayı olan film, sert ve tavizsiz bir Doğu Avrupa portresi çizerek Doğu Ukrayna toplumunun manipülasyon ve propagandanın etkileriyle bozuluşunu konu ediniyor.

Avrupa’nın hemen yanı başında, Ukrayna’nın Donbass bölgesinde dört yıldır devam eden bir savaş mevcuttur. Rus yanlılarının ve milislerin yönetime karşı başkaldırdığı ülkede yolsuzluk, propaganda, soygun ve silahlı çatışmalar gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Yaşam ve ölümün iç içe geçtiği, hakikatin önemini yitirdiği bu dönemde yediden yetmişe herkes, kaos ortamından payına düşeni almaktadır. Screen International’ın ”çarpıcı bir kara komedi” olarak nitelediği film, bu haftanın öne çıkan bir diğer yapımı.

Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde

Bu haftanın vizyon menüsünden sizlere önereceğimiz üçüncü ve son yapım ise Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde(Spider-Man: Into the Spider-Verse). Christopher Miller ve Phil Lord’un yapımcıları arasında bulunduğu, Lord’un senaryo ekibinde de yer aldığı film, açılan bir kapı sonucu çoklu evrende farklı bir boyuttan gelen Peter Parker ve diğer birçok “alternatif” Spider-Man ile birlik olup bilinen tüm gerçekliklere tehdit olan şeye engel olmaya çalışan Miles Morales’i odağına alıyor. Merakla beklenen film, şimdiden yılın en iyi animasyonlarından biri olarak gösteriliyor. Sony ve Marvel ortaklığında gelişen film, bugüne kadar yapılan Spider-Man filmlerinin aksine Peter Parker’ın değil de Miles Morales’nin hikâyesini ekrana taşıyor.