10.07.2016

Yönetmen Koltuğu: Abbas Kiarostami

Ta’m e guilass

2) Ta’m e guilass (Kirazın Tadı) – 1997

İntihar üzerine yapılmış en çarpıcı film olmayı sonuna kadar hak eden Ta’m e guilass, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’nin sahibi olmuştur. İntihar etmeye karar vermiş Bedii Bey, kendisi için açtığı mezarına intihar edip yattıktan sonra üzerini örtecek birini –belki de onu bu fikirden vazgeçirecek, onu kurtaracak birini- aramak için arabasıyla düşer yollara. Gözün gördüğü her yerin saf toprak olduğu dağların arasında uzanan sarp yolda karşısına çıkan bir askeri alır önce arabasına. Sonra Afgan bir medrese talebesini, son olarak da Türk olan ve çocuğu hasta Baki Bey’i… Hepsinden istediği de aynı olur. Fakat bu isteğe, asla asker ile medrese talebesi yanaşmazken Baki Bey yanaşır. Zira onun hayatta tutmak zorunda olduğu hasta bir çocuğu vardır. Fakat Baki Bey, her ne kadar Bedii Bey’i yaşamın önemli ve güzel olduğuna ikna etmek için ona türlü hikâyeler anlattığına şahit olsak da anlaşma sağlanır.

Filminin neredeyse büyük bir çoğunluğunun tek mekânda, arabada geçmesi, sabit bir kamera açısının kullanılması ve devamlı ölüm hakkında yapılan diyalogların olması fazlasıyla zorlu bir seyir sunar seyirciye. Asla Bedii Bey hakkında bir şey bilmememiz, intiharın eşiğine gelmiş biriyle bile özdeşlik kurmamıza engel olur. Zaten zorlu olan seyir özdeşlik de kuramadığımız bir kahraman ile birlikte iyice sertleşir. Kiarostami, bunlarla da kalmayarak filmin sonunu tamamen seyirciye bırakır. Final yerine kendisinin ve set ekibinin olduğu görüntüleri koyarak yabancılaşmayı yaşatarak her zaman yaptığı gibi farkını ortaya koyar.