24.08.2022

Captain Blood: Özgürlüğe Yelken Açanların Heyecanlı Serüveni

Konuk yazar: Enes HADZIBEGOVIC

Casablanca ve Angels With Dirty Faces gibi büyük filmlerin yönetmeni Michael Curtiz, sinema hayatının bir dönemini tarihi macera filmlerine ayırır. Yanına Errol Flynn’ı da alarak çektiği bu filmlerin başlıcaları Robin Hood, Captain Blood ve The Sea Hawk’dır. Eğlenceli macera filmleri olarak klasikler arasındaki yerlerini almış yapımlardır bunlar. Uzun yıllar sonra izlendiklerinde bile aynı keyfi yaşatıp, aynı eğlenceyi vaat ederler sinemaseverlere.

Yıllar içinde birçok kez sinemaya uyarlanan bir macera romanı Captain Blood. Michael Curtiz’in 1935 yılında çektiği versiyonu ise büyük ve tanınmış bir film olması bakımından diğerlerinden ayrılır. İngiltere’nin krallık döneminde geçen film idealist bir doktor olan Peter Blood’un hikayesine odaklanır. Peter kendi halinde bir hayat yaşarken bir isyancıyı tedavi ettiği için bir anda suçlu bulunur ve diğer isyancılarla beraber köle olarak bir adaya sürgün edilir. Adadakilerle beraber bir kaçış planı yapıp denizlere açılan Peter Blood’ın korsanlık serüveni başlamış olur.

Karakterimizin Peter Blood’dan Kaptan Blood’a doğru evrilişini izlerken tayfanın eğlenceli ve macera dolu serüvenlerine tanık oluruz. Hareketli bir yapıda ilerleyen film aşk, macera ve mizahın renkli bir buluşmasıdır. Yani bir tarihi macera filminden beklenen her şey mevcuttur senaryoda. Başta bu roller için biçilmiş kaftan olan Errol Flynn olmak üzere tayfanın bütünü renkli bir performans sergiler.
Aynı dönemde çekilmiş bu tür filmlerin genelinde olduğu gibi Captain Blood da zaman zaman teatralleşir. Bu teatrallik oyuncu performanslarının yanı sıra dekorlarda da hissettirir kendini. Bulutların bile gerçek olmadığı, ama bu durumu garipsemediğimiz bir atmosferi vardır filmin. Garipsememizin sebebi ise yönetmenin filme seyirciyi dahil etmesindeki başarısında yatar. Bununla birlikte film, dönemi açısından büyük prodüksiyonlu bir yapımdır. Denizde geçen savaş sahneleri filmin en sürükleyici bölümünü oluşturur. Görsel açıdan kusursuz işçilik ve eğlenceli dövüş koreografileri izlerken duyduğumuz heyecanı pekiştirir.
Captain Blood, tarihi bir yapıya da sahiptir ama filmin bu yanı yüzeysel tutulmuştur. Bunun nedeni hem hikayenin kurmaca olmasından hem de macera kısmının daha fazla ön planda olmasından kaynaklanır. Film bunlara rağmen krallık dönemindeki adaletsizliğe ve kölelik kavramına eleştiri getirmeyi ihmal etmez.
Captain Blood için bir başyapıt diyemem fakat sinemayı sevenlerin göz atması gereken eğlenceli bir avantür olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.