24.08.2022

Çoğunluğun İyiliği İçin Grindelwald Faşizmi

Egemen ÜREGEN

Fantastik Canavarlar serisinin ilk bölümü Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?’a genel bir bakış attığım bir önceki yazımda filmin artılarından ve eksilerinden, neden Harry Potter serisi kadar ses getirmediğinden ve özellikle adının yarattığı beklenti ile içeriğinin pek örtüşmemesinden dolayı yeteri kadar doğru anlaşılamamış bir film olduğundan bahsetmiştim. O kadar ki bir kısım seyirci filmin doğru dürüst bir konusu, bir kötüsü ve çatışması olmadığını, şehirde yaratık avlama üstüne kurulu bomboş bir büyücü Pokemon’una benzediğini söyleyerek yanlış okumalara gitmiş, yazar J.K. Rowling ve yapım ekibinin ilk bölümünde bile dişe dokunur bir konusu varmış gibi görünmeyen böyle bir hikayeden beş filmi nasıl çıkaracaklarını anlamadıklarını söylemişti.

Bu yazıda ise bu cuma günü gösterime girecek olan ikinci film Grindelwald’ın Suçları ve sonrasında Fantastik Canavarlar serisinin aslında ne anlatacağını, serinin baş kötüsü Gellert Grindelwald’ın kim ve derdinin ne olduğunu, Lord Voldemort’la arasındaki farkların neler olacağını anlatmaya çalışacağım. Harry Potter serisini okumamış olan seyirciler için yazının bundan sonraki bölümünün bol bol spoiler içereceğini söyleyerek uyarımı en baştan yapayım.

Ölüm Yadigârları’ndan Geçmişe Uzanan Sihir

Fantastik Canavarlar serisinin kökleri Harry Potter serisinin son kitabı Harry Potter ve Ölüm Yadigârları’nda yatıyor. 2007 yılında piyasaya sürülen kitap Harry ve Voldemort’un on yıl boyunca dünyayı peşinden sürükleyen savaşını nihayete erdirirken farklı tepkilerle karşılaşmış, hatırı sayılır bir okuyucu kitlesi oluşan muazzam beklentinin sonucunda “dağ fare doğurdu” diyerek Hogwarts’ta geçmeyen ve öncekilerden farklı bir yapıda ilerleyen kitabı ellerinin tersiyle itmişti. Ancak ezeli düşmanların hikayesi nasıl bitmiş olursa olsun Ölüm Yadigârları aslında Büyücü Dünyası’nın mitolojilerini ve efsanelerini anlatarak serinin evrenini hatırı sayılır bir ölçüde derinleştirme misyonu da olan dolu dolu bir kitaptı.

Başka okurlar ne düşünmüşlerdir bilmiyorum ama kitabı okuduğum zaman Ölüm Yadigârları efsanesi ve özellikle de Grindelwald-Dumbledore ikilisinin geçmiş hikayelerinin anlatıldığı sayfalardaki detay zenginliğini gördükçe “Harry ve Voldemort’un hikayesi burada bitermiş ama bu kitaptaki temellerle en az dört beş tane daha kitap yazılırmış” diye düşündüğümü dün gibi hatırlıyorum. O yüzden şimdi kitap formatında olmasa bile o kitaptaki temeller üzerine kurulmuş olan Fantastik Canavarlar’ın beş filmlik bir seri olarak sinemaya aktarılmasını ve kitabın film uyarlamasından tamamen çıkartılan Grindelwald-Dumbledore hikayesinin bu yeni seride yepyeni karakterler ve yan öykülerle genişletilerek anlatılmasını hiç de şaşırtıcı bulmuyorum. “Bu kadın beş filmde ne anlatacak” diye hayret edenlere de Ölüm Yadigârları’nı kendilerine başvuru kitabı yapmalarını öneriyorum.

2. Dünya Savaşı’ndaki Büyücü Dünyası Savaşı

Lafı daha fazla dolandırmadan söyleyelim, Fantastik Canavarlar serisi Newt Scamander’ın seriye adını veren kitabını yazarken söz konusu yaratıklarla başından geçen maceraları anlatan bir seri olmayacak. 1926 yılının sonlarında başlayan hikaye toplam 19 yıla yayılacak ve 1945 yılında son bulacak olan bu beş filmde Büyücü Dünyası’nın 20. yüzyılda tanık olduğu ilk karanlık büyücü Gellert Grindelwald’ın “Çoğunluğun İyiliği İçin” sloganıyla büyücü ırkının yönetimi devralmasını sağlayabilmek için Muggle dünyasına açtığı amansız savaşı anlatacak. Hikayenin geçtiği ve son bulduğu tarihlere dikkat edilirse bu olaylar 2. Dünya Savaşı yıllarında yaşanacak, çok büyük ihtimalle Büyücü Dünyası’ndaki savaş Muggle dünyasındaki savaşla paralel giderek bazı noktalarda da onunla kesişecek ve 1945 yılında Grindelwald-Dumbledore ikilisinin büyücülük tarihine geçen muazzam düellosuyla bitecek. İkinci filmin fragmanlarında bu evrenin filmlerinden birinde ilk defa olarak gördüğümüz savaş uçaklarına dikkatinizi çekerim.

Kimdir Bu Gellert Grindelwald?

Bu noktada serinin merkezindeki isme, hikayesine ve motivasyonuna göz atmakta fayda var. Gellert Grindelwald ismi Harry Potter severlere yabancı bir isim değil. İlk olarak bir numaralı Harry Potter kitabı Felsefe Taşı’nda adı geçen karanlık büyücü daha sonra son kitap Ölüm Yadigârları’nda bolca yer kaplamış ve aynı isimli filmde hem gençliği hem de yaşlılığıyla kısa bir süreliğine beyaz perdede arz-ı endam etmişti. Hatta ilk filmin DVD’sindeki silinmiş sahneler arasında Dumbledore’u tanıtan Çikolatalı Kurbağa kartını okuyan Ron Weasley’nin, Hogwarts müdürünün 1945 yılındaki meşhur düelloda Grindelwald’ı yenmesiyle tanınan bir büyücü olduğunu okuduğu bir sahne de var. Henüz izlememiş olanlar internetten bulup izleyebilirler.

Grindelwald kaba tabirle Lord Voldemort’tan bir önceki karanlık büyücü ve Büyücü Dünyası’nın Hitler’i. Doğum yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte 1883 yılında Doğu Avrupa sınırları içinde dünyaya geldiği tahmin ediliyor. Harry Potter ve Ateş Kadehi’nde Üçbüyücü Turnuvası için Hogwarts’a misafir olarak gelen iki büyücü okulundan yine Doğu Avrupa sınırları içinde yer alan Durmstrang Enstitüsü’nde okuyor. Karanlık Sanatlar’a sempati beslemesi ve eğitimini vermesiyle bilinen bu okulun en parlak ve zeki öğrencilerinden biriyken daha çok genç yaşlarda karanlık sanatlara fazlasıyla dalıyor. O kadar ki kalkıştığı işler sapkınca bir hâl almaya başlayınca en sonunda eğitimini tamamlayamadan Durmstrang’den atılıyor.

Büyücü Tarihini Değiştirecek Olan İlişki

Okuldan atılmasından bir süre önce son Harry Potter kitabına da adını vermiş olan büyücü efsanesi Ölüm Yadigârları’nı öğreniyor ve onları arayıp bulmayı kafasına koyuyor. Hatta bu nesnelerin meşhur üçgen sembolünü okulun salonlarından birisinin duvarına da kazıyor. Okuldan atıldıktan sonra Potter ailesi ile Dumbledore ailesinin de yaşadığı Godric’s Hollow köyündeki teyzesi Bathilda Bagshot’ın yanına gidiyor, ki bu kadın da yine Harry Potter ve Ölüm Yadigârları’nda gördüğümüz, içine Lord Voldemort’un yılanı Nagini’nin kaçtığı Sihir Tarihi kitabının yazarı olan yaşlı kadın. Köyde geçirdiği süre boyunca tıpkı kendisi gibi henüz gencecik bir delikanlı olan Albus Dumbledore ile tanışıyor ve ikili hayatlarının sonuna kadar ikisini de tamamen değiştirecek olan, dostluktan da öte bir yakınlık kuruyorlar. Zaten ne oluyorsa bundan sonra oluyor.