12.06.2019

Çoklu Evren Kara Komedisi: Russian Doll

Seza Köreken Yalçınkaya

Şubat 2019’da Netflix’de yayınlanmaya başlanan Russian Doll, otuz altıncı doğum gününü kutlayan Nadia’nın ölümü kabullenmesiyle ilgili bir hikâye anlatıyor. Biraz daha ayrıntılı bakıldığında ölüm teması bağlamında yaşam, seçim ve paralel evren kavramları öne çıkıyor.

İzleyicinin beğenisini kazanan dizinin ikinci sezonunun 2020 yılının şubat ayında yayında olacağı düşünülüyor. Şu an resmi bir açıklama gelmiş durumda değil. Dizinin başrol oyuncusu Natasha Lyonne bu işte devam etmek istediğini ve bu işte olmanın tatmin edici ve biraz da çılgınca olduğunu söylüyor.

Karikatürize Ölümler ve Ayna

Antikahraman Nadia’nın başından geçenler, kara komedi tarzında izleyiciye sunuluyor. Ölüm kavramının çizgi filmlerdeki gibi karikatürize edildiği ve gülünç hale getirildiği bir yapım ortaya koyuluyor. Bu şekilde ölüm kavramının içinin boşaltılmasıyla ve dolayısıyla dalga geçilebilir bir hale getirilmesiyle izleyici de Russian Doll evrenindeki ölüme alışıyor. Sezonun son bölümlerine kadar ölüme gülme refleksiyle yaklaşılırken son bölümlerde artık bu durum trajik bir hal almaya başlıyor.

Nadia ve Alan ölüp aynı evrenlere uyanan iki birbirinden farklı karakter. İkisinin de ayna karşısında tekrar yeni bir evrende hayata başlaması nesiller boyunca aynalar hakkındaki inançları tazeler nitelikte. Aynaların başka evrenlere açılan kapılan olduğu birçok kültürde kabuledilegelmiş bir düşünce. Bunun yanında insanın gerçek olduğunu gösteren tek nesne olması varoluşun kanıtı olarak da görülüyor. Russian Doll özelinde baktığımızda aynalar, ana karakterlerin kendileriyle yüzleşmesini sağlıyor. Ölüm karakterlerin başka bir evrende varlıklarını sürdürerek kaçtıkları parçalarını bulmalarına yardım ediyor.

Zıt İki karakter

Nadia aileden Yahudi ama inancı olmayan bir karakter olarak izleyiciye sunuluyor. Alan’sa Nadia’nın tam tersi inançlı ve adaletli bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Aynı evrende bir araya gelip sohbet etmeleri bile mümkün olmayacak bu iki karakter ölüm kavramıyla birbirine yakınlaşıyor. Tüm canlıların ortak noktasının ölüm olmasından kaynaklanıyor olabilir. Sürekli ölüyor olmalarına Nadia analitik cevaplar vermeye çalışıyor ve sürekli olasılıkları değerlendiriyor. Alan durumu kabullenmiş halde çünkü cezalandırılmayı hak ettiğini düşünüyor. Bir yerde yanlış yaptığını ve o yanlışı düzeltirse her şeyin yoluna gireceğini varsayıyor. Ama sonuç olarak ikisi de haklı çıkmıyor. Vardıkları sonuç yüzde elliye yüzde elli olarak yorumlanabilir. Birbirlerinin fikirlerine kulak vererek sonuca gidiyorlar.

Müzikleriyle de yarattıkları atmosferi bütünleyen dizinin yaratıcıları çoklu evren teorisini bilimkurgunun elinden alıp kara komediye adapte ediyor. Nadia’nın ölüm karşısında verdiği tepki başlarda karşı koymayken zaman içinde kabullenmeye dönüyor ve doğru şeyler yapmaya çalışıyor. Bunda Alan’ın da katkısı büyük olsa gerek. Alan hayatta yapılan seçimlerin doğru olması gerekliliğine takıntılı bir karakter olarak çiziliyor. Nadia da bu şekilde ölümün kolaylığını ve yaşamanın zorluğunu kabullenme yoluna giriyor.

Alice, Mitoloji ve Kediler

Nadia’nın kedisinin kaybolması ve onun peşinden giderken her şeyin başlaması Alice’in beyaz tavşanı takip etmesine benziyor. Bu serbest çağrışımı biraz incelemek gerekebilir. Kediler ve insanlar arasındaki ilişki M.Ö. 7000 yıllarana kadar dayanıyor. Mısır’dan Avrupa’ya İskandinavya’ya kadar bir çok mitolojik hikâyede kedilere rastlıyoruz. Genellikle kediler iki tarafı temsil ediyor. İyi ve kötü, kaos ve düzen. Yumuşak hareketleriyle zarif kediler bir anda avının peşinde atik ve zeki halleriyle insanları etkilemiş olmalı. Russian Doll evreninde de Nadia kedisini bulduğu an tüm kaos son bulacakmış gibi bir his bırakıyor. Odysseia (Odesa) da mitolojide bir eve dönüş hikâyesidir. Bu isme sahip bir restoranın özellikle seçilmiş olması ait oldukları evrene döndüklerinin bir göstergesi sayılabilir.

Russian Doll çoklu evren teorisinin eğlenceli bir şekilde anlatılması şeklinde yorumlanabilir. Belki de bitkisel hayattaki iki bilincin birleşmesidir. İkinci sezonda cevapların birçoğunu alabileceğimiz gibi yeni soruların ekleneceğine de kuşku yok.