07.05.2016
DİZİ: 2 Broke Girls
Brooklyn’in Varoşlarında Renkli Bir DÜnya
Michael Patrick King ve Whitney Cummings’in yaratıcısı olduğu dizi 2 Broke Girls, 2011 çıkışlı. Geçtiğimiz hafta beşinci sezonu başladı ve iki bölüm izledik bile yeni sezondan. Beş sezon önce tanıştığımız Max ve Caroline hâlâ Brooklyn’in varoş mahallelerinde kendilerine bir yaşam kurma çabası içinde debelenip duruyorlar.
Evet, 2 Broke Girls adından da anlaşılacağı üzere iki kadın ve onların mali durumları üzerinden şekillenen bir dizi. Kadınlardan biri Max (Kat Dennings) doğuştan fakir, devamlı babasının kim olduğunu dahi bilmediği üzerinden espiriler yapan, “fakir geldim fakir giderim” düsturunda epey komik ve hazırcevap. Caroline (Beth Behrs) ise zengin babasının dolandırıcılık suçundan hapse girmesi ve mallarına el konulması suretiyle “fakirleşmiş” bir kadın. Zenginliğinin nişanesi olan inci kolyeyi boynundan çıkarmamak suretiyle “bir zamanlar” nostaljisi yapan ama yeni durumuna da tüm sterilliği ile uyum sağlamış biri. Üstelik zengin hayatından kendisine yadigâr bir de atı var.
CBS kanalında 19 Ekim 2011’de başlayan dizi bizi sadece Max ve Caroline ile tanıştırmakla kalmadı; Earl, Sophie, Han, Oleg gibi birbirinden ilginç ve komik karakterleri hayatımıza kattı. Bizi bu insanlarla bir restoranın içine adeta tıkıp onlarla birlikte yaşamamızı sağladı. Max ve özellikle Caroline ile bu restorandan çıkma, daha iyi bir muhite taşınma hayalleri kurduk. Her ne kadar dizinin adından hareketle de bunu başaramayacaklarını bilerek…
2 Broke Girls, yukarıda saydığımız karakterlerinin de birlikte getirdikleriyle çok uluslu bir dizi. Amerika’nın çok ulusluluğuna ve bunların birbiriyle hem didişmesine hem sevişmesine ayna tutan bir dizi var karşımızda. Koreli Han, herkesin ortak noktası Williamsburg Diner Restoranı’nın sahibi. Fiziki özelliklerinden dolayı devamlı Max’in sarkastik nazarından kurtulamayan yer yer acıma hislerimizin bile karşılığı haline gelen biri. Kendine güvensizliği, giyimi, restoranından dolayı kendini iş adamı görmesi vs gibi özellikleriyle devamlı Max’in hedefinde olan Han, Kore espirilerinin de çıkış kaynağı.
Ukraynalı Oleg ve Polonyalı Sophie, dizinin ilk özellikle “seks” yönünü çeşitli fantazileriyle tamamlıyorlar. Zaten burada bir parantez açıp şunu da belirtmek gerek; 2 Broke Girls espirileri fazlasıyla seks sosu içeren bir dizi. Özellikle altyazı ile izleyecekseniz bazı kalıplaşmış sözlere ve bunların çağrıştırdıklarına hâkim olmanız gerekebilir. Zaten dizi gündemi de çok iyi takip ettiğinden gerek siyasî olaylar gerekse kültürel gelişmeler, özellikle televizyon ve sinema dünyasının ikonik tiplemleri ile ilgili göndermeler çok hoşunuza gidecektir. Max’in lafı gediğine koyan espirilerini bazen yakalamakta zorluk bile çekebilirsiniz.
Gelelim Earl’e… Earl, restoranda kasiyer olarak çalışan bir zenci ve dizinin en yaşlı kişisi. Zenci diye özellikle belirttim çünkü dizinin siyahîlere yaptığı atıflar dönüp dolaşıp tabii ki Earl’de kimliğini buluyor. Yetmiş beş yaşında olduğunu bildiğimiz Earl’ün aslında tam olarak yaşını kestiremediğimizi de belirtmem gerek. Anlattığı olaylar ve kendisiyle kurduğu bağlantılar aslında Earl’ün “zamansız” bir karakter olduğunu da gösteriyor.
Williamsburg Diner Restoranı’nın renkli karakterlerini biraz olsun tanıdıysak sırada retoranın arka odasında yaşamını sürdürme konusunda bir ileri bir geri giden Max’s Home Made Cupecakes var. Evet, dizinin sizi cupcake hastası yapıp size kilo aldırma olasılığı çok fazla. Max’in ilk bölümlerde restoranda satmaya çalıştığı kendi el yapımı cupcake’leri Caroline’ın ticari zekası (!) ile iki kadının birçok maceraya atılmasını sağladı. En sonunda da Williamsburg Diner Restoranı’nın arka odasında kendine ait bir yeri oldu kızların ve cupcake’lerin. Birbirinden güzel, renkli ve lezzetli olduklarına emin olduğumuz bu komik cupecake dünyası sizi elbet cezbedecektir. Şimdiye kadar izlemediyseniz tam dört sezonu mideye indirip beşinci sezonu yakalamanız çok olası.