03.12.2016

En Sevdiğim Godard

a bout de souffle

Haktan Kaan İçel

À bout de souffle / Serseri Âşıklar (1960)

Belki de Godard dediğimizde aklımıza ilk gelen film À bout de souffle yani Breathless’tır. Bu filmi benim için en değerli kılan nokta, Patricia ve Michel’in her jestiyle ve sözleriyle insanı özgür kılan tavırlarıdır. Truffaut’un senaryosundaki incelikli hikayenin zorlanmadan kabul edilmesidir. Filmdeki özgün kadrajlar ve filmin oyuncularının enerjisiyle artan dinamizm insanın nefes almasını sağlayan etkendir. Godard’ı vizyoner kılan özelliklerin tamamının birleşmesiyle birlikte bu film ortaya çıkar. İnsana çok şey vaat etmez ama hissetmemizi sağlar. İnsan olduğumuzu duymamızı ister. Sinemanın büyüsünü ortaya çıkartarak, o içimizde ne olduğunu anlayamadığımız ama hoşumuza giden kıpırtıyı harekete geçirir. Belki de filmi sevmeye çabalamamıza bile gerek yoktur. Çünkü o tüm doğallığıyla bizi ele geçirir. À bout de souffle yaşanması gereken bir deneyimden ötesidir. İşte bu yüzden belki şu an sevdiğimiz yönetmenlerin bazıları bu filmden ilham almıştır. Saf ve etkileyici olmayı başaran pek az film çıkar. Kendimizi o sinema duygusuna bırakmayı yeğleriz. Bir sinemasever başka ne ister ki…

https://www.youtube.com/watch?v=bJFFy3soy9Y