Gotham: Bir Efsanenin Öncesi

Murat KARAKUŞ

Fox kanalının, Warner Bros. ve DC Comics ile işbirliğinden ortaya çıkan yeni projesi Gotham. Dizi Gotham’ın, Batman’den önceki durumunu James Gordon ekseninde anlatıyor. Hikaye kısaca şöyle: James Gordon, sevgilisi Barbara Kean ile nişanlanır ve ardından Gotham’a dedektif olarak atanır. Daha önce babasının başsavcılık yaptığı Gotham şehrini, çocukluğunun geçtiği yıllardaki gibi temiz bir hale getirmek istemektedir.  Efsane dedektif Harvey Bullock ile ortak olurlar. Bu iki dedektif tesadüfen Gotham şehrinin gelmiş geçmiş en önemli davasını üstlenirler: Şehrin milyarder ailesi Thomas ve Martha Wayne’in cinayetleri. Cinayet mahallinde Wayne ailesinin kurtulan tek ferdi 12 yaşındaki Bruce’u karşılarında bulurlar. Bruce Wayne’e karşı yakınlık hisseden Gordon, ailesinin katillerini bulmak için ona bir söz verir.

Hikaye, bize direkt olarak Gordon’un yükselişini konu edinen Batman: Year One çizgi romanını çağrıştırıyor ki bu durum oldukça heyecan verici. Ayrıca dizinin ilk sezonunda Penguin, Riddler, Poison Ivy ve Catwoman gibi Batman evrenindeki en önemli kötü karakterlerden dördünü izleyeceğimiz de pilot bölüm itibarıyla garantilendi. Bunların yanında işin arka planını oluşturan mafya liderleri olarak tanımlayabileceğimiz Fish Mooney ve Carmine Falcone karakterleri de arz-ı endam ettiler. Evet bu kadar karakteri tek bir pilot bölümde görmek heyecan vericiydi. Fakat bu noktada fazla gösterişçi bir hava yaratıldığını düşünüyorum. Yazılan yorumlara baktığımda da genel olarak böyle bir kanı oluşmuş. Hani en azından Riddler ve Poison Ivy diğer bölümlere saklanabilirdi. Fakat biraz da seyirciyi tatmin amaçlı sakınılmamışlar. Bir eleştiri de Wayne ailesinin cinayeti için getireceğim. Dizide bu cinayet bir komploya bağlandı. Batman çizgi romanlarında her şeyi başlatan o cinayet farklı farklı kötü karakterlere biçilmiştir. Ama en bilinen ve mantıklı versiyonu ise katilin rastgele biri olarak yansıtıldıklarıdır. Çünkü Batman’in hikayesini bir intikam öyküsüne evirmeyi Batman’in yarattığı adaletin simgesi figürüne ters olarak görüyorum. Umarım dizideki mevzuda o yöne doğru çevrilir. Olumsuz noktaları bir kenara bırakırsak dizinin atmosferini ve diyaloglarını fazlasıyla sevdim. İleriye dönük atılan çengeller hoşuma gitti. Bölümün içinde sayısız gönderme yakalamak mümkün. Sezon ilerledikçe alacağımız haz oranının tavan yapacağı bariz.

Dizinin geleceğine dair akıllarda en çok soru işareti yaratan nokta ise bu dizinin Christopher Nolan ve Zack Snyder’in filmleriyle bağlantısı olup olmayacağıydı. Hem Fox kanalının başkanı Kevin Reilly hem de dizinin yaratıcısı Bruno Heller’in yaptığı açıklamalara göre filmler ve dizi arasında hiç bir birlikte kurulmayacak. Fox’un dizi için DC Comics’e ödediği yüksek telif ücreti de bunun en önemli göstergesi. Heller’ın yaptığı bir diğer açıklama da karakterler üzerinde abartılı makyajlardan ve kıyafetlerden sakınılacağı ve özelikle Tim Burton ve Joel Schumacher’in Batman filmlerinden karşılaştığımız gökdelenlerle dolu Gotham imajının da dizide yaratılmayacağı yönündeydi ki ilk bölüm itibarıyla bunlar da ispatlanmış oldu. Tabii ki Nolan’ın filmlerine öykünme söz konusu. Polisiye Batman dizisi yaratmak Kara Şövalye üçlemesi var olmasa ne kadar mümkün olabilirdi ki.

Dizide Dedektif James Gordon’ı Southland ve The O.C.’den tanıdığımız Ben McKenzie, Bruce Wayne’in çocukluğunu ise Touch’da izlediğimiz David Mazouz’da canlandırırıyor. Harvey Bullock karakterini Donal Logue, The Penguin karakterini Robin Lord Taylor, Catwoman karakterini Camren Bicondova, The Riddler karakterini Cory Michael Smith, Alfred Pennyworth karakterini Sean Pertwee ve Gordon’ın nişanlısı Barbara Kean karakterini ise Erin Richards canlandırmaktalar. Ben McKenzie herkes için büyük bir soru işaretiydi. Setten İlk fotoğraflar gelmeye başladığında karakterin, üzerinde sırıtmayacağı izlenimini yaratsa da önyargım bölümü izleyene kadar kırılmadı. Sonuç ise gayet memnun edici oldu. Aslında memnun edici ifadesini dizideki tüm oyuncu karakter eşleşmeleri için söylemek mümkün. Robin Lord Taylor’ın Penguin yorumu ise ilerleyen süreçte oldukça ses getireceğe benziyor.

Marvel’ın yardımcı seri olarak kullandığı Agents of SHIELD’a kıyasla Gotham daha özgün bir proje. DC Comics geçtiğimiz yıllarda Arrow ile televizyon piyasasına güçlü bir adım atmıştı bakalım bu yeni adım nasıl sonuç verecek. Son olarak DC etiketli çizgi roman karakterleri Constantine ve Flash’ı da önümüzdeki ay televizyonlarda göreceğiz diyor ve detaylarını farklı yazılarda aktarmak üzere izlenimlerimi noktalıyorum.