Les Revenants (Geri Döndüler)

2004 yapımı Fransız filmi Les Revenants/Geri Döndüler’den yola çıkmış gibi görünse de, filmin düştüğü hatalara düşmeden insan hikâyeleri anlatan bir fantastik dizi olarak karşımıza çıkıyor 2012 yapımı Les Revenants.

Bir Fransız kasabasında öldükten sonra hiçbir şey olmamış gibi geri dönenleri görüyoruz dizide. Ölümden dönenler ne öldüklerinden, ne ölümden döndüklerinden, ne de neler olup bittiğinden haberdarlar. Benzer yapımlarda olduğu gibi bu kez ölenlerin neden geri döndüğü açıklanmıyor. Ortadaki doğaüstü durum çok fazla gözümüze sokulmuyor. Genelde intikam amacıyla veya yarım kalmış işlerini bitirmek için dönen ölülere, hayaletlere ve etrafı kana bulayan zombilere sık rastlamışızdır. Henüz yalnızca sekiz bölümlük ilk sezonu yayınlanan bu Fransız dizisinde ise, ölenlerin geri dönme nedenleri üzerinde durulmuyor. Ölüp geri dönenlerin vücutlarındaki garip yaralara ve çürüme izlerine rastlansa da, bir zombi dizisiyle karşı karşıya değiliz. Karakterler öldükleri zamanki yaşlarıyla ve görünüşleriyle geri dönüyorlar.

Her bölümünde tek bir karaktere odaklanan diziler arasında sayılabilir Les Revenants. Bununla birlikte, tek bir karakterin geçmişini ve hikâyesini anlatırken diğer olayları ve karakterleri ikinci plana atmadığından izleyiciyi kolayca avucunun içine aldığı söylenebilir. Bir okul gezisinde hayatını kaybeden öğrencilerden biri olan Camille ve hayatta kalan ikizi Lena, tam da düğününün öncesinde ölen Simon ve geride kalan nişanlısı Adele, tekinsiz ve gizemli çocuk Victor ile onunla ilgilenen dizinin en beğenilen karakterlerinden hemşire Julie ve tünel saldırganı dizinin en çok merak uyandıran karakterleri. Yalnızca ölümden dönenlerle değil, geride kalanların hikâyeleriyle de ilgileniyor dizi kısacası.

Bir noktada, ölüp hayata dönenlerle yaşayanlar arasındaki ötekileştirmeye ve faşizanlığa bağlanacak gibi duruyor senaryo ve belki de sekiz bölüm yerine daha uzun süren Amerikan yapımı bir dizi olsaydı, bu eğilime sahip bir dizi izlerdik büyük bir ihtimalle. (Dizinin Amerikan yapımı yeniden çevrimi The Returned Fransız aslının izinden gidiyor ve ilk bölümden göründüğü kadarıyla şimdilik Fransız dizinin tıpatıp aynısı.) Kilisenin ölümden dönenleri kullanarak din propagandası yapıp insanları birkaç kampa bölmesinin işlendiği bir dizi de enteresan olabilirdi! Fransız yapımcılar ise, din konusunu işlemeye veya din-bilim çatışmasına yönelmeye pek fazla gerek görmemişler. Daha ziyade, ölüp geri dönenlerin ve geri dönenlerin etkilediği yaşayanların psikolojisini aktarmaya yönelmişler. Ortadaki bariz gizem hissi dizinin atmosferini –şimdilik- olumlu anlamda etkilerken, ölenlerin geri dönme nedenlerinden çok geri döndükten sonraki uyum sağlama çabalarına ve geride kalanlarla ilişkilerine odaklanılıyor.

Les Revenants’ın gizemli atmosferi dizinin en başarılı özelliklerinden. Gizem-gerilim odaklı bir dizi olarak, her ne kadar henüz yalnızca tek sezonu yayınlanmış olsa da, Lost dizisinde olduğu gibi bir gizem ortaya atıp izleyicileri oyalayan bir tavra sahip değil. Gizemin her bölümde parça parça çözüldüğü dizide dramatik yapı da yerinde kullanılıyor ve abartıdan kaçınılıyor.

Makul denilebilecek bir şekilde sonlanan sezon finalinin ardından sonbaharda yayınlanması beklenen 2.sezonunda henüz tam olarak açıklanmamış olayların da açığa kavuşturulmasını bekliyoruz. Özellikle her şeyin merkezinde yer alan barajın aslında ne olduğu ya da neyi sembolize ettiğine ilişkin cevaplara ihtiyaç var. Neden her ölenin değil de belli kişilerin hayata döndüğü meselesi de unutulmamalı. Rüya gibi puslu atmosferiyle, iyi işlenen karakterleriyle, Mogwai’nin şahane müzikleriyle şimdiden dizi dünyasında kendine özgü bir yer edindi Les Revenants. .