07.05.2016

Limitless’den İlk İzlenimler

Dizi sektörünün gitgide büyümesi ve yıldız yönetmen-oyuncuların yavaş yavaş bu sektöre kaymasıyla piyasaya çıkan yeni dizi sayısı her gün çoğalıyor. Bu da beraberinde, özgün senaryo üretimini zorlaştırıp devamında başka ülkelerin beğenilen dizilerini yeniden çekme ya da enteresan konulu filmleri diziye çevirmeyi getiriyor. Bunların son örneği, geçtiğimiz hafta pilot bölümünü yayınlayan CBS dizisi Limitless. Dizi, 2011 yılındaki filmin bir tekrarı değil devamı niteliğinde.

İnsanoğlunun kafasındaki en büyük soru işaretlerinden biri “Beynimizi daha yüksek kapasitede kullanabilsek ne olurdu?”. Limitless de bu konu üzerinden ilerleyen bir hikâyeye sahip. NZT adlı bir ilaç bu soruna çözüm olup kullananı geçici süreliğine dahi seviyesine çıkarıyor. Filmde Bradley Cooper’ın canlandırdığı Eddie Morra karakterinin ilaçla tanıştıktan sonra yaşadıkları ve yan etkileriyle mücadelesini izlemiştik. Dizinin pilot bölümünde aynı hikâyeyi bu sefer Brian Finch isimli başka biri özelinde görüyoruz. Eddie Morra ise arada geçen sürede ilacın yan etkilerini ortadan kaldıracak çözümü bulmuş ve siyasette önemli konumlara gelmek üzere olan biri olarak karşımıza çıkıyor. İşin diğer tarafında da ilaçtan haberdar ve Finch’i hem suçluları yakalamak hem de ilacı araştırmak için kullanmayı düşünen FBI var. Dizi, Finch – Morra – FBI üçgeni etrafında şekillenecek gibi duruyor.

Bir pilot bölüme göre (filmden konunun bilindik olması sebebiyle de olabilir) dizi oldukça hızlı başladı. Finch’in geçmişi, ilacı kullanma sebebi, aile ilişkileri, ilaçlı-ilaçsız yaşam arasındaki değişim, FBI Ajanı Rebecca ile diyaloğu, Morra’nın filmden sonraki yaşantısı… Hepsi bir bölümde üstünde çok durulmadan açıklandı. Bu konular ileride derinleştirilecek mi göreceğiz. Bazı eksiklerine rağmen sağlam kadrosu (Cooper, Carpenter, McDorman) ve ilgi çekici konusuyla Limitless şu an için çok şey vadediyor.