07.05.2016

LUTHER

Televizyon dizilerinde özgünlük git gide bulması daha zor bir şeye dönüştü ki özellikle polisiye türünde bu sıkıntı daha büyük. Bu türde de her bölüm bir olay, sezon finalinde soru işaretli vurucu bir son formülü yerini yavaş yavaş ana bir hikâye etrafında şekillenen, ağır tempo ilerleyen, ilgi çekici ve derinliği olan katil, sistem karşıtı anti-kahramana bırakmaya başladı. Bu geçişin en önemli eserlerinden biri de Luther.

Luther, BBC’nin Drama/Polisiye türündeki İngiliz dizisi. 3 sezon, toplam 14 bölümden oluşan dizinin başrollerinde birçok filmden ve özellikle The Wire’daki Stringer Bell karakteriyle tanınan Idris Elba, çıkışını Luther’deki rolüyle yapan ve şu sıralar övgülere boğulan The Affair dizisinde oynayan Ruth Wilson ve Warren Brown bulunuyor.

Katil kim?” bulmacası yerine katili baştan verip polis Luther’in (Elba) onu yakalama sürecini gösteriyor. Luther – suçlu arasındaki akıl oyunları, suçluyu bu eyleme iten etmenler… Aksiyondan ziyade psikoloji ve dram ağırlıklı bir polisiye Luther. Temel bir hikâyesi olsa da her bölüm başka küçük hikâyeler de karşımıza çıkıyor. Bu da arkada ağır tempoda ilerleyen ana hikâyenin seyirciyi sıkmamasını sağlıyor.

Karakterlere için de ayrı bir paragraf açmak lazım zira karakter derinliği dizinin bu kadar güçlü olmasının ana sebeplerinden. Luther, kamu vicdanı – sistem arasında kalmışlığı temsil ediyor. Daha dizinin ilk sahnesinde, yakaladığı çocuk tacizcisini tutuklamak yerine ölüme terk ederek kuralların yerine vicdanını seçiyor. Tüm dizi boyunca bu gelgiti yaşayan Luther’in özel hayatı da bir bu kadar karmaşık. Diğer tarafta da ailesini katletmiş psikopat Alice Morgan (Wilson) var. Alice – Luther arasındaki ilişki zaman ilerledikçe katil – polis olayından çıkıp bambaşka bir boyuta ulaşıyor. Luther’in yardımcısı Justin Ripley, her şeyi yasalara göre yapan Erin Gray, hepsi birbirinden enteresan yöntemlere sahip katiller de diziye anlam katan diğer yan parçalar. Ayrıca Luther, yarattığı atmosferle de benzerlerinden ayrılıyor. Kamera açıları, sahne – müzik uyumu, diyaloglar kusursuza yakın. Kamera önündekiler kadar kamera arkası da takdiri hak ediyor.

Luther’in senaristi Neil Cross, 3. Sezonun dizinin son sezonu olduğunu söylemişti. Bir süre sonra Luther karakterinin dizi öncesi yaşadıklarını anlatan prequel bir film düşündüğünü açıkladı. 2015’in başlarındaysa 2 bölümlük 4. Sezonun geleceği duyuruldu ve çekimlere de başlandı. Cross, prequel film projesinin hala kafasında olduğunu ve bu 2 bölümden sonra ona yoğunlaşacağını belirtse de çekimler başlamadan inanmak biraz zor. Neyse, en azından siz 4. Sezon başlamadan yetişin, iyi seyirler…