28.10.2018
McMafia İzlemek İçin 5 Neden
McMafia BBC ve AMC işbirliğinde çıkan son cevherlerden. Günümüzün organize suç dünyasına objektif bir bakış sunuyor. 2019 için ikinci sezonuna onay verilen dizinin konusu İngiltere’de sürgünde yaşamak zorunda kalan Rus asıllı Godman ailesinin ekseninde dönüyor.
Ailenin tek oğlu Alex’in bankacılıktan mafya babalığına uzanan yolculuğunun anlatıldığı bu etkileyici yapımı izlemek için işte 5 neden
James Norton
1985 doğumlu İngiliz oyuncu Norton’ın kariyeri son zamanlarda ivme kazanmış durumda. Klasik uyarlamalarının kralı Andrew Davies imzalı BBC prodüksiyonu War and Peace’de (Savaş ve Barış) Kont Andrei Bolkonsky’i oynadığından beri yükselişe geçen bir ivme bu. Dizideki oyunculuğu ile övgülere boğulan Norton ardından pek dünyevi bir rahibi canlandırdığı Grantchester adlı çıtır çerez mini dizideki ve maalesef kötü bir yeniden çevrim olan Flatliners’daki rolleri ile yapımlar vasat bile olsa varlığıyla göz dolduruyor. Başrolünü oynadığı McMafia da ise bir kere daha Rus bir karakteri canlandırıyor. Bu arada ismi yeni James Bond için ortaya atılan isimlerden. Velhasıl, McMafia’yı izlerken geleceği gayet parlak bir oyuncunun çıkışına da şahit olacaksınız.
Bunu Seven Bunu da Sevdi
Sinemanın Godfather ile haşır neşir olduğu İtalyan mafyası fetişine doksanlı yıllardan itibaren Rus mafyası da eklendi. Acımasızlık, sadakat, ölesiye sevgi, öldüresiye saygı, bağlılık yeminleri, o yeminleri tamamlayan dövmeler ve Rus aksanı. Konu itibariyle Godfather’dan hayli esinlenmiş gibi görünse de geriye kalan her şey ve özellikle şiddet sanırım bir BBC yapımı olmasından ötürü Eastern Promises’in (Şark Vaatleri) yumuşatılmış versiyonu gibi.
Gerçekçilik
Yaşadığımız dünya ne kadar gerçek ki oturup gerçekçilikten bahsedelim temalı derin felsefi çıkmazlara girmezsek eğer, McMafia’nın gayet gerçekçilik dozu yüksek bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Dizi, mafya denilen oluşumun artık günümüzde Godfather misali belli aileler, mahalleler ve kara para aklama yöntemleri ile sınırlanmadığını, gayet global ve daha çetrefilli bir düzleme evrilmiş olduğu gerçeğini izleyicinin yüzüne vuruyor. İnsan kaçakçılığı, köle tacirliği, uyuşturucu ve silah satıcılığının dünyanın dört bir yanında son teknolojinin de katkılarıyla biz mışıl mışıl yataklarımızda uyurken nasıl tereyağından kıl çeker gibi gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor. Dahası bu kötülüğün içinde bütün ülkelerin parmağı olduğunu, yani kimsenin masum olmadığı bütün çıplaklığıyla ele alıyor. Bu açıdan da takdir edilesi bir yapım.
Karakter Gelişimi
Başrol karakteri Alex Godman. Seneler önce mafya geçmişlerini bırakıp İngiltere’ye göç eden zengin ve köklü bir Rus ailenin oğlu. En iyi okullardan mezun olan Alex beyaz yakalılar kervanından ve altın çocukluktan çıkarak Michael Corleane misali ailesinin kirli geçmişinden nasibini alır ve günümüzdeki yansımalarının içine istemeden çekilir. Bütün bunlar onu bambaşka bir yöne savurarak inandığı her şeyin temelden sarsılmasına neden olur. Bu şekilde çok sert ve ince ince işlenmiş bir karakter değişimine tanık oluruz. Bu değişim içerisinde neyin intikam neyin güç peşinde olmakla alakası olduğunu anlayamasak da Godman’ın geçirdiği bankacılıktan mafya babalığına uzanan metamorfozu izlenmeye değer.
Yan Karakterler
Dizide Alex Godman’ın güç sarhoşluğuna nasıl kapılıp gittiğine an be an şahit oluyoruz, evet. Ancak diğer karakterlerin dramına da hiç de azımsanmayacak ölçüde (kimi zaman fazlaca) yer verilmiş. Hepsi birbirinden iyi aktörlerin canlandırdığı bu yan roller dizinin en güçlü kozlarından biri. Bu şekilde, yük büyük ölçüde Godman’ın omuzlarından alınırken izleyici de organize suç dünyasının yeraltı yaratıklarının gizemli hayatlarına ve bu dünyanın sessiz kurbanların çaresizliğine tanık oluyor.
Bonus: As Bayrakları As!
Ezelden beri Hollywood filmlerinde “aaa Türkiye dedi!”, “hiii İstanbul’u gösterdi!” gibi nidalara sebebiyet veren sahnelerin varlığı insanımızı garip bir şekilde mesut edegelmiştir. McMafia’da İstanbul yerine Hırvatistan’da çekim yapmış olsalar da bir Türk müzisyenin parçasına ve Hacıbekir lokumlarına yapılan referanslar Türk izleyicinin dudaklarına ufak birer tebessüm konduracak nitelikte. Bu da bonus neden olsun.