07.05.2016
Mozart in the Jungle (2. Sezon)
Geçtiğimiz sezon karşımıza çıkan TV serilerinin en çok ses getirenlerinden biri olmuştu Mozart in the Jungle. İlk sezonu hala izlemeyenler için ufak bir tanıtım yapmak gerekirse; Dizi, 2005’te yayımlanan ve obua sanatçısı Blair Tindall’ın kendi anılarından yola çıkarak yazdığı “Mozart in the Jungle: Sex, Drugs, and Classical Music” kitabından uyarlama. Bize New York Filarmoni Orkestrası’nda neler yaşandığını (sahne önünün yanı sıra sahne arkası) anlatıyor.
İlk sezon boyunca Mozart in the Jungle (anılardan yola çıkarak oluşturulan bir kitaptan uyarlanmasının da etkisiyle) temeline kurgudan çok, bir tanıtım fikrini alıyor. Ünlü bir orkestrada çalabilmenin yalnızca müzikal anlamda zorluklarının olmadığını, oraya gelebilmek için savaşılması gereken yüksek egoları çarpıcı şekilde yansıtıyor. Dizi o kadar elit bir camiada bile her gün karşılaştığımız entrika ve sıkıntıların çok da değişmediğini gösteriyor. Bunu yaparken de her bölüm müthiş bir müzik zevki sunuyor. Bu işi ne kadar başarılı yaptığı da son Altın Küre Ödülleri‘nde En İyi Komedi/Müzikal TV serisi ve Erkek Oyuncu (Gael García Bernal) ödüllerini tek sezonuyla almasından anlayabiliriz.
*Yazının buradan sonrası dizinin 2. sezonuyla ilgili spoiler içerebilir
İlk sezonu orkestrada esas obuacılardan biri olmaya çalışan Hailey (Lola Kirke) ve genç yaşında bu orkestranın maestroluğuna getirilen Rodrigo (Gael García Bernal) temelinde geçen dizi, ikinci sezonda da yine aynı ikiliyi merkezine alıyor, bunu yaparken de yan hikayelerden besleniyor. Hailey’nin kendini ispat etme çabası, Hailey – Rodrigo yakınlaşması, Rodrigo’nun özgür ruhunu şartlar ve çevre sebebiyle dizginlemeye çalışmasıyla geçen ilk sezonun ardından karakterlerimiz de değişime uğruyor. Hailey’nin bir şeyleri başardıkça artan özgüveni, Rodrigo’ya duyduğu hayranlık ve onun asistanlığının kariyerine bir engel olduğunu düşünmesine sebep oluyor. Rodrigo ise bir yandan Hailey’e olan hislerini tanımlamayla, kendine itiraf etmeyle uğraşırken diğer yandan da karısı Anna Maria’dan boşanma, geçmişiyle yüzleşme, sağlık gibi problemlerle savaşıyor. Bunların arkasında, yan hikaye olarak ilerleyen orkestranın sözleşme sıkıntısı ve greve gitmesi de tüm karakterlerin hayatını kaosa çeviriyor.
İlk sezona göre konudan çok karakter derinliğine yönelmeye çalışan Mozart in the Jungle, Hailey ve Rodrigo başta olmak üzere karakterleri daha iyi tanımamızı sağlıyor. Rodrigo’nun çocukluğunun geçtiği toprakları, ailesini, idolünü görmemiz, Hailey’nin farklı şartlarda değişen davranışları, Alex’e karşı tutumu ve ev hali, Gloria ve Cynthia’nın özel hayatları gibi birçok küçük konu başlıklarıyla sezon sürüyor. Sezon karşılaştırmak ne kadar doğru olur bilemem ama ilk sezona göre kalitede belli bir azalma olduğu benim için su götürmez bir gerçek. Bölümlerde formüle dönüşen bazı tekrarlar, karakter derinliği yaratma çabasıyla konudan çok karakterlerin davranışlarına, aşk/nefret/entrika gibi her zaman tutan doğal duygulara yoğunlaşılması ikinci sezonun beklentiyi karşılayamamasının başlıca sebepleri…