01.06.2017

Mozart in the Jungle: Sex, Drugs And Classical Music

Mozart in the Jungle: Sex, Drugs And Classical Music

Whiplash gibi temelinde müzik ve başarı azminin olduğu bir filmin 2014 sezonuna damgasını vurmasına benzer bir olayı dizi sezonunda da görüyoruz bu yıl. Amazon’un yeni dizisi Mozart In The Jungle da konusundaki yakınlığın yanı sıra aynı Whiplash’de olduğu gibi yayın öncesi reklamlarla değil kulaktan kulağa, izleyenlerin çevresindekilere tavsiye etmeleriyle izleyici kitlesini genişletiyor.

Dizi, 2005’te yayımlanan obua sanatçısı Blair Tindall’ın kendi anılarından yola çıkarak yazdığı “Mozart in the Jungle: Sex, Drugs, and Classical Music” kitabından uyarlama. Bize New York Filarmoni Orkestrası’nda neler yaşandığını (sahne önünün yanı sıra sahne arkası) anlatıyor. İlk sezonu on bölümden oluşan dizinin ikinci sezonunun ne zaman geleceği daha belli değil. Son dönem az bölümlü dizilerinde olduğu gibi (Fargo, House of Cards vb.) dizinin belli bir yönetmeni yok. İzlediğimiz on bölümü içlerinde Roman Coppola’nın da bulunduğu yedi farklı kişi yönetti. Aynı zamanda Coppola ve kuzeni Jason Schwartzman dizinin senaristleri arasında. Oyunculara gelirsek orası da epey ihtişamlı. Başrolde dünyaca ünlü Meksika’lı aktör Gael García Bernal’in yanı sıra Malcolm McDowell, Debra Monk, Saffron Burrows ve genç aktrisler Lola Kirke, Hannah Dunne dizinin kadrosunu oluşturuyor. Pilot bölümünde de en ünlü keman virtüözlerinden Joshua Bell konuk oyunculardan biri.

Dizinin anılardan yola çıkarak oluşturulan bir kitaptan uyarlanması, temeline kurgudan çok, bir tanıtım fikrini alıyor. Ünlü bir orkestrada çalabilmenin yalnızca müzikal anlamda zorluklarının olmadığını, oraya gelebilmek için savaşılması gereken yüksek egoları çarpıcı şekilde yansıtıyor. Dizi o kadar elit bir camiada bile her gün karşılaştığımız entrika ve sıkıntıların çok da değişmediğini gösteriyor. Bunu yaparken de her bölüm müthiş bir müzik zevki sunuyor.

Hayattaki tek amacı obuasıyla o orkestrada bulunmak olan Hailey ve genç yaşında bu orkestranın maestroluğuna getirilen Rodrigo’nun yaşadıkları dizinin temel konusu. Orkestraya yakın olabilmek için Rodrigo’nun asistanlığını kabul eden Hailey zaman ilerledikçe diğer orkestra üyeleriyle de etkileşim içine girer. Rodrigo da genç yaşında yıllarca kusursuz performanslar sergilemiş bir orkestra şefinin yerine gelmenin baskısını yaşamaktadır. Standart bir orkestra şefine göre epey aykırı bir kişiliğe sahip olan Rodrigo daha kafasının estiğine giden, doğaçlama yaşayan renkli bir karakter. Bu da onun New York Filarmoni Orkestrası’na alışmasının yanı sıra orkestra üyelerinin de ona uyum sağlamasını zorlaştırıyor. Dizi oluşturulurken Rodrigo karakterinde ünlü orkestra şefi Gustavo Dudamel’den esinlenildiği söyleniyor.

Klasik müzik meraklısı biriyseniz bir dakika düşünmeden başlayın ki bu yazıyı okumadan önce diziden haberiniz vardı muhtemelen. Bunun yanında o dünyayı eğlenceli bir dille anlatan, sadece sahnede görkemli hallerini gördüğümüz kişilerin günlük hayatlarına da giren Mozart in the Jungle, klasik müziği sıkıcı bulan tarafın da gayet keyifle izleyebileceği bir dizi.