14.09.2022
Pera Sohbet: Azize Tan ile Ayvalık Uluslararası Film Festivali Üzerine
“Ruhumuzu iyileştirmek için, hayatı katlanılır kılabilmek için, yaşadıklarımızı anlamlandırabilmek için sanat vazgeçilmez”
Ayvalık’ta bu yıl kurulan Seyir Derneği tarafından ilki gerçekleştirilecek olan Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin başlamasına sayılı günler kaldı. 16-21 Eylül 2022 tarihleri arasında film gösterimlerinin Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro ve Eski Köylü Pazarı Meydanı’nda yapılacağı festival, henüz ilk yılı olmasına karşın güçlü bir seçkiyle seyircisini ağırlayacak. Yılın merakla beklenen, dünya festivallerinde ses getiren yerli ve yabancı yapımlarını izleyiciyle buluşturmanın yanı sıra pek çok yan etkinliğin de yer aldığı festivale dair merak edilenleri Ayvalık Uluslararası Film Festivali Direktörü Azize Tan ile konuşma fırsatı bularak festivalin ortaya çıkışını, programı ve sinemaseverleri nelerin beklediğini öğrendim. Keyifli okumalar ve şimdiden tüm sinemaseverlere güzel festivaller.
Bu yıl Seyir Derneği tarafından 16-21 Eylül 2022 tarihleri arasında ilki düzenlenecek olan Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ne sayılı günler kaldı. Bu bağlamda röportajımıza festivalin hikayesinin ilk adımlarını konuşarak başlamak en doğrusu olacak. Bu yılın şubat ayında kurulan Seyir Derneği ve festivalin nasıl doğduğunu sizden dinleyebilir miyiz?
Uzun yıllardır Türkiye’de festivaller düzenliyorum. Bu süreçte birlikte çalıştığım arkadaşlarımın bazılarıyla bir araya geldik ve Seyir Derneği’ni kurduk. Tam bağımsız bir yapı. Merkezimiz Ayvalık. Uzun yıllardır bu alanda edindiğimiz tecrübeleri büyük şehirler dışında kültür sanat faaliyetleri düzenlemek için kullanmak ve özellikle gençlere yönelik projeler yapmak istiyoruz. Derneğimiz yeni kuruldu ama festivaller konusunda oldukça tecrübeli bir ekibe sahibiz. Başlıca hedefimiz Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni düzenlemek ama uzun vadede farklı sanat dallarını bir araya getiren programlar yapmak, Türkiye’nin farklı şehirlerinde kültür sanat kurumlarıyla iş birlikleri yapmak istiyoruz.
Özellikle son yıllarda ülkemizde irili ufaklı pek çok yeni festival doğdu. Bu noktada amacı ve programı birbirinin neredeyse kopyası olan festivallerin yanı sıra konseptiyle farklılaşan festivaller de mevcut. Peki Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni bu çeşitlilik içinde nereye konumlamamız daha doğru olur? Festivalin misyon, vizyon, hedefleri ve en önemlisi diğerlerinden farklılaşan yönleri neler?
Dediğiniz gibi festivaller birbirine çok benziyor. Biz Ayvalık’a özgü bir festival yapmak istiyoruz. Buraya özgü mekanlar kullandığımız, Ayvalıklıları da sürece dahil ettiğimiz bir festival. Güçlü bir film programı oluşturmak tabii ki en büyük hedefimiz. Çok büyük bir festival olmaktan ziyade iyi filmler gösterip filmler etrafında ilginç söyleşiler düzenlemek, izleyiciler ve sinemacılar için buluşma ve konuşma alanları yaratmakla ilgileniyoruz. Kırmız halı değil festivaldeki buluşmalar ve paylaşımlar bize daha önemli geliyor. Yarışma yapmıyoruz ama “Yeni Bir…” adında kariyerinin başındaki sinemacıları desteklediğimiz bir ödülümüz var. Genç Sinema programıyla 30 üniversite öğrencisini Ayvalık’ta ağırlıyoruz. Çocuklar için ücretsiz film gösterimleri ve yaratıcı drama atölyeleri düzenliyoruz. Ne Türkiye’den ne de yurt dışından bir festivalle kıyaslanmak ya da o festivale öykünmek değil, kendi kimliği olan bir festival düzenlemek hedefimiz. Gelenin bir daha gelmek isteyeceği bir festival olsun istiyoruz.
Kültür sanat etkinliklerinin devamlılığı ülkemizde her dönem zor olmuştur. Özellikle son yıllarda ekonomik anlamda zor bir süreçten geçmemiz, en başta kültür sanatın kapsamını derinden sarsan bir olgu haline geldi. Film festivallerinin devamlılığı açısından ise ilk birkaç yıl içindeki performansları pek çok açıdan belirleyici oluyor. Festivalin hazırlık aşamasında hareket alanınızı daraltan ekonomik ve diğer koşullar neler oldu?
Festival düzenlemek sürekli bir açığı kapatmaya çalışmakla eş değer Türkiye’de. Kültür sanat etkinlikleri özellikle ekonomik sıkışıklık dönemlerinde adeta “lüks” olarak algılanan ve ilk vazgeçilen şey oluyor. Oysa pandemide de gördük, ruhumuzu iyileştirmek için, hayatı katlanılır kılabilmek için, yaşadıklarımızı anlamlandırabilmek için sanat vazgeçilmez. Kültür sanatın insanları bir araya getirdiği etkinlikleri bu anlamda çok önemli buluyorum. Bizim bir şansımız Ayvalıklıların bizi çok sahiplenmesi, festivale inanması oldu. Ortaya iyi bir iş çıkacağına inandılar ve desteklerini esirgemediler. İmece usulü yapıyoruz festivali. Yerel yönetimin de büyük katkısı var. Ayvalık Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olmasa bu festival hayata geçemezdi. Ayvalık deyince zeytin ve zeytinyağı çok önemli. Komili ve Kürşat bu anlamda festivale büyük destek veriyor. BİLGİNER-MELİN Ayvalık Sanat Kültür Eğitim Vakfı yerel bir kurum ve hep yanımızda. MUBI, OGM Pictures ve 50. yaşını kutlayan Milliyet Sanat da bu yıl büyük katkıda bulundular. Kendine Has da öyle. Setur Ayvalık Marina ve Yves Rocher, festival dostlarımız Ali Ertuğrul, İnci Vural, Esra Başak, Şerif Kaynar, Eren-Alptekin Coşkun, Yaman Eymür, Fatma-Mustafa Kürşat’ın yanı sıra AIMA, Kraft, Zoho, Ayvalık Ticaret Odası, Çamlık 87, Çöpmadam, Ayvalıkzade, Barbunun Çiftliği ve Medya Takip Merkezi de destek veren kuruluşlar. Biz ekonomik zorlukları paydaşlarımızı çoğaltarak aşmaya çalıştık.
Tüm dünyayla birlikte ülkemizde de eylül ayından itibaren film festivallerinin takvimi yoğun bir döneme giriş yapıyor. Bu noktada Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin önemli pek çok festivalin öncesinde takvimde konumlandığını görmekteyiz. Bu kararı almanızı etkileyen faktörler neler oldu?
Ayvalık yazın çok yoğun oluyor ve çok sayıda etkinlik düzenleniyor. Biz aslında daha sonbahara doğru, sezonun bittiği bir dönemde yapmak istiyoruz festivali ama hâlâ pandemi etkisini gösterdiği için açık havadan yararlanmak istedik. Havalar çok da soğumadan eylül ortasını tercih ettik. Gelecek yıllarda Antalya ile çakışma olmazsa ekim ayında yapmak, Ayvalık’ta sezonu uzatmak istiyoruz. Gelecek yıl kapasitesi daha büyük bir kapalı mekanımızın daha olacağını umuyoruz.
Festival programı dahilinde ilk açıklanan filmlere baktığımızda yılın merakla beklenen, dünya festivallerinde adını duyuran yapımları görüyoruz ve pek çoğu da Türkiye prömiyerini Ayvalık’ta yapacak. Festival ilk yılında sinemaseverlere nasıl bir seçki sunacak?
Oldukça güçlü bir uluslararası seçkimiz var. Son bir yılın merak edilen, çok konuşulan ödüllü filmlerini, yeni keşifleri ve sinema klasiklerini harmanlayan bir program yaptık. Park Chan-Wook’un Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü kazanan son filmi Ayrılma Kararı ile açıyoruz festivali. Jerzy Skolimowski, George Miller, Claire Denis, Kore-Eda Hirokazu, Dardenne kardeşler, Mia Hansen-Løve’ın en son filmlerini göstereceğiz. François Ozon’dan Peter von Kant’la birlikte filme ilham olan Fassbinder’in Petra von Kant’ın Acı Gözyaşları da programda. Güneş Sonrası, Medusa Delux, Beş Şeytan gibi gelecek vaat eden yönetmenlerin ilk filmlerine de yer veriyoruz.
Ressam, fotoğrafçı, seyyah Ulrike Ottinger bu yıl 80 yaşında. Biz de bu özgün sanatçının çektiği belki de en karakteristik filmi olan Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi’ni göstereceğiz programda. Küratör Çağla İlk ile de filmden önce Ulrike Ottinger ile ilgili bir sohbet yapacağız. Anılarına bölümünde de bu yıl kaybettiğimiz Erden Kıral’dan Vicdan, Cüneyt Arkın’dan İki Başlı Dev, Peter Brook’dan Yedi Gün… Yedi Gece…, Cem Madra anısına da Cassavetes’ten Faces filmlerini göstereceğiz. Nurgül Yeşilçay da Vicdan’ın gösterimine katılacak ve birlikte Erden Kıral’ı anacağız. Yerli seçkimizde bu yıl Türkiye’nin Oscar Adayı olarak seçilen Tayfun Pirselimoğlu’ndan Kerr, ikisi de ilk film olan Ziya Demirel’den Ela ile Hilmi ve Ali ile Ayvalık’a yerleşen Ali Tansu Turhan’dan Diyalog da programdaki filmlerden. Kısa film seçkimiz son yıllarda büyük bir hevesle sürdürülen kısa film çalışmalarının nitelikli örnekleriyle dolu. Susam, Stiletto, Rüzgar İçinde, Belki Bir Gün Gideriz, Lekesiz, Sıradan Bir Gün ve Our Ark seçkide göstereceğimiz filmler.
Festival henüz ilk yılında yalnızca film gösterimleriyle sınırlı kalmayacak. Bunun yanı sıra filmlerle ilişkili söyleşiler, güncel meselelere dair paneller, çocuklar için düzenlenecek atölyeler olacak. Ayrıca heyecanlandıran bir başka etkinlik de Genç Sinema programı olacak. Festivalin bu renkli tarafında sinemaseverleri nelerin beklediğini biraz daha açabilir miyiz?
Festival kapsamında düzenlediğimiz panellerden ilki, Ahmet Gürata moderatörlüğünde festivalde filmi gösterilecek Noah Amir Arjomand (Eat Your Catfish), Ceylan Özgün Özçelik (Cadı Üçlemesi 15+), Melik Saraçoğlu (Dermansız) ve Volkan Üce’nin (Her Şey Dahil) konuşmacı olacağı, hakikat sonrası dönemde belgesellerde yeni anlatım olanaklarının tartışılacağı panel olacak. Armağan Çağlayan, Suna filminden yola çıkarak Çiğdem Sezgin ve Nurcan Eren ile kadın yoksulluğu, sinemada kadın temsili gibi konular üzerine sohbet edecek. Özen Yula, festivalde filmi gösterilecek Funda Eryiğit, Hare Sürel, Gülçin Kültür Şahin ve Nihal Yalçın’a ile “Bir Zanaat Olarak Oyunculuk” başlıklı bir sohbet yapacak. Tayfun Pirselimoğlu, Fatih Özgüven ve Aslı Ildır da “Şu Anlaşılmazlık Meselesi: Bir Filmi Anlamamak” başlıklı panelde konuşacak. Lucile Hadžihalilović’in yönettiği Earwig filminden yola çıkarak festival filmlerinin neden çoğu zaman “anlaşılmaz” olarak nitelendirildiği üzerine bir konuşma yapmanın ilginç olacağını düşündük.
Genç Sinema programı çerçevesinde tüm Türkiye’ye açık çağrı yaptık. Başvuranlar arasından 30 üniversite öğrencisini Ayvalık’ta ağırlayacağız. Hem onlar için atölye çalışmaları düzenleyeceğiz hem de bizimle birlikte festival organizasyonunda çalışıp tecrübe kazanacaklar. İlerleyen dönemlerde belki de festival ekibimizin kalıcı bir parçası haline gelecekler.
Çocuklar için 17 Eylül’de Çok Uzakta ve 18 Eylül’de Kurtarıcı filmleri saat 14.30’da Küçükköy Sabancı Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde ücretsiz olarak gösterilecek. Filmlerin ardından Ayşegül Cebenoyan ve Elif Özsoğuk çocuklar için drama atölyeleri düzenleyecek.
Festivalde bir yarışma olmamasına karşın bu yıl geleceğin sinemacılarına kültür ve sanatın hayatımızdaki önemine inanan Mey|Diageo’nun desteğiyle “Yeni Bir …” ödülü verilecek. Bu ödülün sahibi nasıl belirlenecek?
Gençlere yönelik projelere önem verdiğimizi söylemiştik. Biz de ilk filmini çekmiş bir sinemacıya kariyerinin başında destek olması için “Yeni Bir…” adlı ödülü veriyoruz. Mey/Diageo bu ödülü kazanana 40.000 TL’lik bir destek sağlıyor. Son bir yılda çekilmiş uzun metraj kurmaca yerli filmler bu ödül için değerlendirmeye alınıyor. 16 Eylül’de verilecek ödülü belirleyecek jüri de ressam Levent Aygül, yazar, oyuncu ve yönetmen Ercan Kesal, yapımcı Nadir Öperli, oyuncu Tülin Özen ve yönetmen Aslı Özge’den oluşuyor.
Festivale katılıp birçok film izlemek isteyen sinemaseverler için merak konusu olan noktalardan biri de bilet fiyatları. Özellikle son dönemde festivaller açısından en çok maruz kalınan eleştiri noktasında ise artan bilet fiyatları geliyor. Siz bu noktada nasıl bir strateji izlediniz?
Fiyatlarımızı mümkün olduğu kadar makul tutmaya çalıştık. Tam biletlerimiz 50 TL. Öğrenci ve 65 yaş üstü izleyiciler için biletlerimiz 30 TL’den satılıyor Biletix üzerinden. Akşamları 21.15’te Eski Köylü Pazarı’nda yapacağımız gösterimler ve festival boyunca gerçekleştirilecek panel ve söyleşilere katılım ücretsiz. 17 Eylül akşamı Vicdan gösterimine Nurgül Yeşilçay katılacak. Bu yılın çok konuşulan filmlerinden Rabiye Kurnaz George Bush’a Karşı da Eski Köylü Pazarı’nda ücretsiz gösterilecek.
İlerleyen yıllarda Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin kapsamıyla ilgili geliştirmeler olacak mı? Uzun vadeli hedefleriniz neler?
Bir festival düzenliyorsanız her zaman neyi daha iyi yapabileceğiniz üzerine kafa yormanız gerekir. Öncelikle festivaldeki mekan sayısını artırmak, yabancı konukları festivalde ağırlamak, uluslararası iş birlikleri yapmak, Genç Sinema programını geliştirmek, festivalle bağlantılı etkinlikleri yıl boyunca yaymak gibi hedeflerimiz var.
Röportajımızın sonlarında doğru dilerseniz Seyir Derneği’nden de söz edelim. Ayvalık’ı başta sinema olmak üzere farklı sanat dalları için bir merkez haline getirmeyi amaçlayan Seyir Derneği, yıl boyunca farklı projeler üretmeyi ve Ayvalık dışında da kültür sanat etkinlikleri düzenlemeyi hedefliyor. Bu amaçla da festivalin ardından 24 ve 25 Eylül tarihlerinde festival programından özel bir seçki, Diyarbakır’da gösterilecek. Seyir Derneği’nin kültür sanat özelinde ilerleyen süreçteki projeksiyonu neler olacak?
Kültür İçin Alan hem Genç Sinema programımızı hem de Diyarbakır’da yapacağımız gösterimleri destekliyor. Biz de Türkiye’nin farklı şehirlerindeki kültür sanat kurumlarıyla iş birlikleri yapmayı ve faaliyet alanımızı genişletmeyi planlıyoruz. Bu yıl Diyarbakır Mordem Sanat’ta 10 film göstereceğiz ve atölye çalışmaları yapacağız. Ayrıca derneğin isminin de ifade ettiği gibi sinema dışındaki sanat dallarında etkinlikleri de uzun vadede Ayvalık’a getirmek gibi planlarımız var.
Son olarak Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni takip edecek sinemaseverlere iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Ayvalık’ı sadece bir sahil kasabası olarak görmemek lazım. Burası tarihi, kültürü, mimarisi ile şehir kültürüne sahip bir yer. Ayvalıklılar kadar Ayvalık dışından gelenler için de cazip bir seçenek sunuyor. Festival web sitemizde programa ve etkinliğe dair tüm bilgilere ulaşmak mümkün: www.ayvalikff.org