12.01.2021

Pieces of a Woman: Kadın Bedeni Üzerine

Kanada ABD ortak yapımı Pieces of a Woman, doğum ve doğum sonrası kadın bedeninin durumunu yine kadın bedeniyle anlatıyor. Modernleşmeyle beraber medikalleştirilen ve stilize reklam tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılan kadın bedeni bu yapımda olabildiğince doğal haliyle izleyiciye sunuluyor. Belki de filmin en önemli noktası kadın bedenindeki değişimin direkt gösterilerek değil kadının ruhsal durumuyla anlatılmış olması.

Durumun Tanığı İzleyici

Pieces of a Woman’ın en akılda kalan, kesintisiz akan doğum sekansında mizansen, kamera hareketleri ve oyunculuklar uyum içerisinde. Bu yüzden izleyicinin filme en fazla dahil olduğu sekans olduğu söylenebilir. Doğum sonrası yaşanan travmayla beraber filmin temposu düşüyor ve izleyiciyle film arasına mesafe giriyor çünkü Martha çevresindeki herkese bu mesafeyi koyuyor. Yine de Martha’nın durumunun en yakın takipçisi yine izleyici. Ailesinden ve partnerinden uzaklaşan Martha’nın alışveriş yaptığı, pencerede yalnız oturduğu sahneleri sadece izleyici görüyor. İzleyici her ne kadar hayatını gözleme olanağı bulsa da Martha’nın duygularını direkt açığa vurduğu sahneler çok az. Duygularını açığa vurduğu sahnelerdeyse yine ailesiyle beraber. Genel olarak bakarsak, izleyici Martha’nın hayatına dıştan bir gözlemle dahil olup ruhsal durumunu anlayabiliyor.

Bedenine Yabancılaşan Kadın

Hamilelik ve doğum, kadının bedenine yabancılaştığı bir dönem. Doğal süreçte bebek kadının hayatına dahil olup anneliği öğrenirken bedenindeki değişimleri önemsemeye fırsat bulamaz. Ama Pieces of a Woman’da Martha’nın durumu öyle değil. Hem bebeğini kaybetmenin şokunu yaşıyor hem de bedensel olarak hamilelik öncesi halinden çok uzak bir noktada. Martha’nın bedeni bebek varmış gibi hamilelik sonrası doğal sürecindeyken (lohusalık-süt üretimi) Martha kaybıyla yüzleşmeyi erteliyor. Yüzleşmek yerine bir yandan bebeğinin kokusunu aramaya koyuluyor diğer yandan hamilelik öncesi sahip olduğu özgürlüğe geri dönme denemeleri yaparak kendini acısından uzaklaştırıyor. Bedenindeki değişimlerle artık kendisini kadın olarak hissetmekten de çok uzak. Bunu Sean’ın aşırı istekli olduğu sahnede Martha’ya bakarak rahatça görebiliyoruz.

Medikalleştirilmiş Kadın

Modernleşmeyle beraber gelen kadınlığın doğal süreçlerine dair medikalleştirici tutum filmde açıkça verilmeyerek bunun tartışması seyirciye bırakılıyor. Mestrüasyon ve doğum gibi kadınsal süreçlerin bir hastalık olarak ele alınması ve doğum anının bir ameliyat gibi gerçekleşmesi doğal olan bir şeyi korkutucu hale getiriyor. Günümüzün genel kabul gören anne-bebek sağlığı üzerine belirlenen standart prosedürlere karşı kendini güvende hissettiği ortamda -evde- doğum yapmak isteyen kadınların sayısı artmakta. Martha da böyle bir tutum içerisinde. Doğum sonrası yaşadığı kayıptan sonra da Martha ısrarla psikolojik bir yardım almıyor çünkü bunu da doğal bir süreç olarak karşılıyor. Bu noktada kadınların doğum sonrası yaşadıkları ruh hali olan – kimi kadında yoğun kimi kadında az görülen- postpartum sendromuna da ilaçlarla müdahale edilerek bir hastalıkmış gibi yaklaşılmasının yine kadınlığın doğal sürecine medikal bir müdahale olarak görüldüğünü belirtmekte fayda var. Pieces of a Woman’da hiç açıkça söylenmese de Martha’nın davranışlarından ve aldığı kararlardan kadınlığın doğal getirilerinin bir hastalık olarak ele alınmasına karşı olduğu hissediliyor.

Pieces of a Woman bir kadın hikâyesini sadece bir kadın üzerinden anlatarak seyirciyi çoğu zaman durağanlığa sürüklese de bir kadına ait çok özel bir durumu duygu alışverişiyle anlatmayı başarıyor. Venessa Kirby Oscar’a aday gösterilir mi bilinmez ama gösterilirse performansıyla ödülü hak ediyor.