24.08.2022
Roma: Bir Şehir Dört Film
Konuk yazar: Enes HADZIBEGOVIC
Bir şehir, içinde yaşayan birçok sakini ve dışarıdan gelen birçok ziyaretçisi olmasına rağmen herkesin hayatında ayrı bir izlenime ve ayrı bir hatıraya sahiptir. Aynı yollardan yürürken farklı duygular yaşar, aynı binalara bakarken farklı şeyler görürüz. Gerek İtalya’da yaşayan, gerekse diğer ülkelerden gelen dünyaca ünlü usta yönetmenlerin dikkatini çeken Roma, bahsettiğim duygu çeşitliliğini sağlayan en güzel örneklerden bir tanesi. Roma, hem sinematografik bir şehir oluşu, hem de tarihi ve kültürel değerleri bakımından sinema dünyası için nadide bir hazine niteliği taşır. Birazdan bahsedeceğim dört filmin yönetmenlerinin dördüne de farklı bir yanıyla sunmuş kendini bu şehir. Hepsi kendi gözleriyle gördükleri (ya da görmek istedİkleri) Roma’yı perdeye yansıtmışlar. Böylece sinema tarihine ölümsüz eserler armağan ederken Roma’ya da saygı duruşunda bulunmuşlar…
..
Roma città aperta (Roma, Açık Şehir) -1945
İtalya’nın sinema büyücülerinden olan Roberto Rossellini’nin Savaş Üçlemesi’nin birinci halkası olan Roma Açık Şehir, İtalya’daki Nazi faşizmine karşı direnen bir grup insanın öyküsünü anlatıyor. Savaşın hemen ardından çekilen film, tarihi aktarırken dekorlara ihtiyacı duymuyor çünkü şehrin sokakları, binaları ve hatta havası dahi her şeyi anlatıyor. Anlayacağınız Roma şehri de filmin başrol oyuncularından bir tanesi. Yeni Gerçekçilik akımının kurucularından olan Rossellini toplumcu-gerçekçi hikayesini anlatırken Roma’nın boş sokaklarından, terk edilmiş binalarından ve tarihi yapıtlarından bolca yararlanıyor. Film aynı zamanda şehrin savaş dönemindeki durumunu da gözler önüne seren bir belgesel görevi görüyor. Anlattığı döneme şahit olmuş olan Roberto Rossellini bu filmde Roma’yı kimsenin görmediği kadar derinden görüyor, hissediyor…
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=ei-b4kl3rU8″]