29.05.2016

The Strain Hakkında Bilmedikleriniz

Çeviren: Birben KARAN

The Strain – Canavar ve Makyaj Efektleri

Korku filmi janrası, içinde her türlü canavarı bol bol barındırsa da, vampirlerin yeri her zaman en vazgeçilmezler arasındadır. Bu kan emen iblisle, en son olarak, FX’in Pazar geceleri yayınlanan 13 bölümlük The Strain dizisinde karşı karşıyayız. The StrainGuillermo del Toro ve Chuck Hogan’ın çok satan romanlarından yola çıkarak hazırlanan bir  proje. Del Toro, dizinin baş yapımcısı olmasının yanında, pilot bölümünün yazarı ve yönetmeni olarak da işin içinde. Peki bu şovun özeti nedir? FX’in resmi açıklamasına öncelikle yer verirsek;

The Strain, New York Hastalık Kontrol Merkezi’ndeki, Kanarya Takımı’nın (Canary Team) başındaki Dr Ephraim Good Weather’in (Corey Stoll) hikayesini anlatan geniş kapsamlı bir gerilim dizisi. Doktor ve ekibi, antik zamanlara ait ve şeytani bir vampirlik akımının etkisiyle yayılan gizemli bir salgını teşhis ve kontrol için görevlendirilir. Bu salgın yayıldıkça, Eph ve ekibi kendilerini, bir grup New Yorklu ile birlikte, artık insanlığın kaderini belirleyen bir savaşın içinde bulurlar.

The Strain, tabii ki, bol bol canavar ve makyaj efektlerine sahip bir dizi ve bu efektler yardımcı yönetmenler Steve Newburn ve Sean Sansom’un sorumluluğu altında. Newburn ve Samson ayrıca özel sahne donanımları, dekorlar, ışıklandırmalar ve görsel efekt kullanımı için canavar modellerinin tasarlanmasını da üstlenmiş durumda.

The Strain’e başlarken, Newburn ve Sansom, The Strain’den önce, ekipleri ile birlikte neredeyse tüm canavar efektlerini hazırladıkları Pacific Rim filminde bir takım olarak çalışmışlardı. Aynı ikili, her ne kadar farklı şirketlere bağlı olarak Del Toro’nun başka filmlerinde çalışmış olsa da, Pacific Rim filmi bağımsız olarak üstlendikleri ilk kapalı gişe canavar projesiydi.

Newburn; “Pacific Rim tamamlanırken Guillermo bize “Yıl sonuna doğru yeniden görüşürüz çocuklar” dedi. Bu bizim sektörde çok kolay ve sık sık sarf edilen bir laf ama Guillermo  sonunda sözünü tuttu ve Kasım 2012’de The Strain projesi için bizimle irtibata geçti. Ocak 2013 başında bir akşam yemeğinde buluştuk. Hikayeye ve çıkabilecek işin potansiyeline ve kapsamına daha önceki projelerimizden aşina olduğumuzdan, öncelikle Los Angeles’ta büyük bir firma altında destek kuvvet olarak görev alacağımızı düşünürken, Guillermo bir anda tüm projeyi bizim önümüze sundu. Bu bizim için hem büyük bir sürpriz hem de büyük bir fırsattı.

Sansom; “ Bu bizim için daha kapsamlı bir ön hazırlık yükü demekti.  Öncelikle bize sunulan bir-iki satır fikri baz alarak tüm sezon için bir döküm ve bütçe çıkarmamız,  yeterli büyüklükte bir stüdyo yeri ayarlanması ve inşaası ve ekibe daha çok insan eklenmesi gerekti. İlk planlamalara Mart 2013, gerçek hazırlıklara Nisan gibi başlandı ve çekimlere Eylül’de start verildi. Bu bir TV dizisi için alışılmış bir hazırlık süreci kesinlikle değil ama Guillermo bizden uzun metraj bir film gibi hazırlık ve çalışma bekliyordu.

Guillermo del Toro’nun The Strain ile ilgili sanatsal bakışı en başından açıktı; Guy Davis’in ortaya koyduğu konsept fikirler, yönetmen Simon Lee’nin vampirlerin lideri Usta’yı (Master) (Robert Maillet tarafından oynanmaktadır) seyirciye sunuşu ve Newburn ve Sansom’un kontrolündeki makyaj ve efektler. Newburn; “Guillermo devamlı fikir üretir; makyaj ve  yardımcı efektler devamlı gelişir ve değişir kafasında. Ama bunun yanında, bize güveni de tamdır ve ortaya kendi kendine çıkan yeni fikir ve olasılıklara hep açıktır.

Tabut

The Strain dizisinin pilot bölümünün baş aktörü Usta’nın (Master) Amerikan topraklarına içinde vardığı devasa tabuttur.  Bu tabut daha del Toro Los Angeles’ta Pacific Rim filminin son sahnelerini tamamlarken Newburn, Sansom, Adrian Burnett ve Chris Bridges tarafından tasarlanmıştı bile.

Sansom’un yorumları ile; “ Guy Davis’in sanatını ve fikrini alıp, orijinale neredeyse tamamen bağlı kalarak –sadece bir iki ufak detay eklemesi ile- tabutu hazırladık. Tabut şimdiye kadar hazırladığımız en büyük tek parça efekt; yaklaşık 3m uzunluğunda,  1,5m eninde ve 1m yüksekliğinde. Her bir cm2’si gösterişli süslemeler ile bezeli ve çürümüş ahşap bir tabut görünümü verilerek inşa edilmiş durumda. Bu antik görünüm için önce kilden yapılıp sonra, dayanıklılık için, cam elyafı  ile kaplandı. Kapaklarının açılış çekimleri için bir tane çelik çerçeveli, bir tane de daha hafif versiyonu hazırlandı.

Otopsi kostümü

Pilot bölümün sonuna doğru, bir morg  dolusu cesedi gösteren korkunç bir sahne vardır. Newburn ve Sansom bu sahne için hazırladıkları bir sürü protez ve makyaj efekleri yanında, oyuncu Javier Botet tarafından oynanan karakter için (Javier Botet, daha önce del Toro’nun yapımı Mama filminde baş karakteri canlandırmıştı) tüm vücut bir otopsi  kostümü hazırlamıştır.

Newburn’un açıklaması ile; “Guillermo, uçaktan çıkarılan bir cesedin sadece otopsi görüntülerini istemedi; cesedin bunun yanında otopsi masasında oturup, ayağa fırlayıp, Dr. Bennett’e (Jeffrey Bmith) de saldırması bekleniyordu. Javier’in dar vücut ölçüleri, bizi yarı-otopsi sonucu tamamen açıkta kalan göğüs görüntüsünü tasarlarken çok yardımcı oldu. Ama problemimiz, Javier’in dar göğüs ölçüsünden dolayı bu efekt verilirken vücudunun kalan kısmı ile orantısız bir görüntü oluşturmasıydı. Bunun için de tepeden tırnağa giyilen bir otopsi kostümü tasarlamak zorunda kaldık. İnsanlar bu görüntünün bilgisayar tasarımı olduğunu zannedebilir ama bu sahnede hiçbir bilgisayar efekti yoktur.

Otopsi kostümü için öncelikle Botet’in ölçülerinde tam bir silikon manken yapıldı ve bu temel alınarak hafif göbekli ortalama boy bir adam için tam vücut bir kostüm hazırlandı.

Newburn; “ Steve Koch bu tasarımla ilgili harika bir iş çıkardı.  Plastikten çıkarılan kalıp, cam elyafı ile geçirilen işlem esnasında kostüme esneklik ve dayanıklılık kazandırdı. Sonrasında kostümün fermuarsız olabilmesi için köpük kauçuk kullanıldı. Javier, kostümün içine açık göğüs kafesinden giriyor. Ayrıca iç organları gösteren bir donanım da giyip son aşamada bilek ve boyun kısımlarında açıkta kalan kısımların da kostüme uygun olarak makyajı ile tamamlanıyor.

Parçalanma Sahnesi

The Strain 4. Bölüm; virüsü New York şehrine ilk olarak taşımış olan kaptan pilot Doyle Redfern’in (Jonathan Potts) parçalara ayrılıp, virüsün yayılmasına sebep olacak olan yaratığın (Stringer) ortaya çıkması ile başlar.

Sansom; “Guillermo, Redfern’in derisinin yırtılıp, göğsünün açılmasını, organların da bu esnada etrafa saçılarak canavarın ortaya çıkmasını istedi. İstediği detaylar ve parçalanma esnasında ne tür görüntüler olması gerektiği konusunda çok açık ve netti. Başlangıç olarak Jonathan’ın kafa ve tüm vücut modelini çıkardık. Kafa ve göğüs kısmı boşken diğer kısımları parçalanma esnasında deri yırtıldığı anda her organ ortaya dökülecek şekilde doldurduk. Canavar (The Stringer) ağız kısmından fırlayacak şekilde tasarlandı ama detayları açık göğüs kafesinden de görülecekti. Yemek borusu açıkta ve yaklaşık 1.90m uzunluğundaki canavarı barındıran karın bölgesi ile bağlantısı açıkta görünür durumdaydı. Karın bölgesini ayrıca canavarın boğazdan kayarak çıkmasına yardımcı olacak vampir kanı ve salgısı ile doldurduk . Bu kısacık bir sahne için çok zahmet ve zaman gerektiren bir işti ama sonuç herkesi tatmin etti.

Robot Usta (Master)

Newburn ve Sansom, bu proje için standart bir TV dizisi için alışılmış zaman ve bütçe sınırlarının dışına çıkarak iddialı efektler hazırladılar. Bunlardan birisi Botet’in otopsi kostümü, diğeri de Usta’yı (Master) canlandıran dijital robot. Göğüsten yukarısı tam hareketli ve kontrollü bir robot tasarladık. Hareket kontrollü mekanizma, setteki kuklaların sayısının ikiye indirilmesi için prodüksiyonun talebi ile yapıldı. Sahneler; önceden kaydedilen performansın daha sonra bilgisayarda oynatımı, veya radyo kontrolü ile canlı çekim, veya her iki tekniğin bir arada kullanımı ile hazırlandı. Bud McGrew, Jurgen Heimann’ın temel desteği ile bu sahnelerin baş animatörü ve teknisyeniydi.”

 

Mr. X ile görsel efektler

Bahsi geçen pratik efektlerin yanında, Newburn ve Sansom görsel efektler için Mr. X takımı ile de yakın bir çalışma içindeydi. “Guillermo, her ne kadar mümkün olduğunca her efekti kamera önü ve canlı kullanmamızı istese de, özellikle canavarın (Stringer) çoğunlukla bilgisayar hilesi olacağı en baştan belliydi. Bunun yanında görsel efekt takımı için ışıklandırma referansı olmasını teminen iki adet stringer modeli yarattık. Sonuç olarak, bir TV projesinde çalıştığımız için; çıkan iş miktarı ve yük göz önüne alınarak tabii ki daha çok görsel efekt ve hileye başvurmak durumunda kaldık. Daha başlangıçtan böyle bir gereğin doğacağı belliydi; bu yüzden bütün süreçte Mr. X takımına yaratılan ve ortaya çıkarılan bütün efektlerin birer dijital kopyası ve yedek modeli alınarak teslim edildi.

Vampir Görüntüleri

Sezon sonu itibariyle, Newburn, Sansom ve ekibi yaklaşık 600-700 vampir plastik makyajı ve bunun yanında sayısız efekti üretmiş durumdaydı. Del Toro’nun çıtayı olabildiğince yükseltme azmine karşı, Newburn ve Sansom televizyonun doğasından dolayı kendilerini çoğunlukla denenmiş ve geçerli tekniklere emanet etme durumunda kaldılar.

Sansom; Hazırlık süresi her ne kadar rahat ve keyifli geçtiyse de, bunun çok uzun sürmeyeceğini biliyorduk. Bölümler, daha biz hazırlanamadan, gittikçe birbirine yaklaşmaya, hırslanmaya ve iş yükü artmaya başlamıştı. Ama sonnuda güzel ve dengeli bir rutine oturduk ve neye odaklanıp neyin üzerinde çok durmamamız gerektiğini çok çabuk ayıklamaya başladık. Ayrıca büyük kapsamlı makyajlarla ilgili ufak tefek pürüzleri de saf dışı ettikten sonra, aynı teknikleri daha geniş skalaya uyarlamak bizim için artık daha kolaydı.

Kaynak: cinefex