The Night Of

Bir cinayet, yanlış zamanda yanlış yerde bulunan bir adam, egzama sahibi bir avukat, toplumsal normlar, kişilerin önyargıları ve bir gecenin insan hayatındaki etkisi. HBO yapımı 8 bölümlük mini seri The Night Of, bir televizyon dizisinden çok 8-9 saatlik bir film gibi. Benzer polisiye/dram dizilerinden farkı ise işlenen cinayeti hikaye için bir amaç değil araç olarak sunması. Katilin kim olduğunu cevaplama gibi bir derdi olmayan The Night Of, bu cinayetten farklı sebeplerle etkilenen kişilere ve topluma ayna tutuyor.

2008 yılında BBC‘de yayımlanan Criminal Justice dizisinden uyarlanan The Night Of, 2016 yazında karşımıza çıkmasına rağmen aslında hikayesi biraz eski. 2012’de çekimlerine başlanan hatta pilot bölümü çekilen dizi, John Stone karakterini canlandıran ve aynı zamanda dizinin yapımcılarından olan ünlü aktör James Gandolfini’nin ölümü sonrası rafa kalkıyor. Projeye verilen iki senelik aranın ardından HBO, mini seri olarak çekmek için yeniden kolları sıvıyor. Stone karakteri için önce Robert De Niro‘nun kapısı çalınıyor. Projenin De Niro’nun takvimine uymamasının ardından Gandolfini’nin yakın arkadaşı John Turturro, egzamalı avukat John Stone karakteri için seçilen isim oluyor ve çekimlere yeniden başlanıyor.

Başarılı bir üniversite öğrencisi olan Nasir, gitmek istediği partiyi kaçırmamak için babasının taksisini çalar ancak taksiye müşteri olarak binen Andrea ile kurduğu diyalog sonrası partiye gitmekten vazgeçip geceyi onla geçirir. Uyandığında ise Andrea’nın cesediyle karşılaşır ve tek şüpheli de kendisidir. Oldukça sade bir konuya sahip olan dizi sekiz bölüm boyunca izleyicideki ilgiyi “Katil Kim?” sorusundan çok karakterlerdeki değişimi ve adalet, yargı kavramlarını işleyerek yüksek tutmayı başarıyor. Dizinin bu yapısı sayesinde Nasir’in cinayeti işlemediğinden emin olmamıza rağmen esas katil için bir arayış ya da merak içine girmiyoruz. En azından bu cevaplanmasını istediğimiz ilk soru değil.

İşlemediği cinayet sebebiyle hapse giren Nasir’in günden güne hapishanede varolabilmek için Naz‘a dönüşümü The Night Of’un en çarpıcı taraflarından. Başarılı ve sade bir hayatı olan Nasir’in sistem yüzünden aldığı mahkumiyet karakterinde değişmeyecek hasarlar bırakıyor. Hapishanedeki yaşam ve işleyiş de olabilecek en şeffaf şekilde aktarılmış. Belli çıkarlar doğrultusundan oluşan gruplaşmalar, geçici dostluklar, mahkum – polis/gardiyan ilişkileri… Masum olarak giren birinin bile masum olarak çıkamayacağı bir çukur.

Dizinin en öne çıkan karakteri, avukat John Stone’a da ayrı bir paragraf açmak gerek. Aldığı dava sayısı ve egzamalı ayaklarıyla hukuk sistemindeki çevrelerce alay konusu olan Stone, Nasir’e sırf masumiyetine inandığı için bedelsiz yardım edecek ve egzamasına rağmen evini sokakta kalmış kediye açacak kadar özel bir karakter. Stone’un psikoloji kaynaklı egzamasıyla mücadelesi Nasir’deki kadar sivrilen bir değişim olmasa da dikkat çekici. John Stone’un ayaklarının adalet sistemini sembolize ettiğine dair yorumlar ve okumalar ne derece doğru ayrı bir tartışma konusu…

Nasir’in sırf Pakistanlı olması sebebiyle maruz kaldığı katı ve önyargılı tutum ise dizinin değinmek istediği esas mesele. Üstelik bu tutum yargı önünde olduğu kadar günlük hayatta, sokakta da karşımıza çıkıyor. Nasir’in ailesinin devamında aldığı tehditler, evlerine yapılan saldırılar, mahallelerindeki çevrelerde yükselen islamofobi ve ABD’de isimleri lekelendiği için diğer müslüman aileler tarafından dahi dışlanmaları bu tutumun farklı yansımaları.  Nasir’i tutuklayan dedektif Box ve savcı Weiss’ın kafalarındaki yargıya uygun şekilde kanıt ve bulguları esnetmesi ya da görmezden gelmesi de aynı zihniyetin ürünü davranışlar. Andrea’nın ölümüyle ayağa kalkan ülkenin benzer şekilde katledilen siyahi bir kadını bir günde unutması ise dizi içine yedirilmiş çok ufak ama meseleyi özetleyen bir ayrıntı.

https://vimeo.com/180724989

Zackery Ramos-Taylor tarafından oluşturulan yukarıdaki videoda da görüldüğü gibi The Night Of senaryosu ve karakter matematiğinin yanında tekniğiyle de öne çıkan bir yapım. Karakterlerin kadrajda bulundukları konumun ne denli önemli olduğunu gösteren video adeta bir ders niteliğinde. Açılar, müzik ya da renkler kimi zaman karakterin ruhsal durumunu yansıtmada diyaloglardan çok daha etkili olabiliyor. Arkasında Richard Price ve Steven Zaillian isimlerinin olduğu dizi de bunu başarıyla gerçekleştirenlerden.

2016 yazına damgasını vuran The Night Of mini seri olarak açıklanmasına rağmen finalinde aralık bir kapı bırakmayı ihmal etmedi. Cevaplanmayan sorular için yeni bir sezon gelir mi? Dizinin tüm bölümler boyunca soru işaretlerini cevaplama gibi bir amaç gütmediğini düşününce pek olası durmuyor. Şahsi fikrim Katil kim? sorusunu cevaplamaya çalışan onlarca yapım varken şık bir final yapan The Night Of’un sekiz bölümlük güzel bir yaz dizisi olarak kalması yönünde.