The Young Pope İzlemek İçin 5 Neden

Yabancı Dilde En İyi Film dalında 2014 yılı Akademi Ödülü’nü kazanan muhteşem The Great Beauty’nin yönetmeni Paolo Sorrentino imzalı bir yapım The Young Pope. 2016 yılında ilk sezonu HBO tarafından yayınlanan mini dizinin aldığı gayet olumlu eleştiriler sebebiyle The New Pope adlı ikinci sezonu henüz çekilirken bu hayli tartışmalı dizi neden izlenmeli, bir bakalım.

1. Jude Law

Kim derdi papalığın Jude Law’a bu kadar yakışacağını? Law hayli eksantrik ve bir o kadar da sürprizli olan Papa Lenny Belardo rolünde harikalar yaratıyor. Mahlası için İkinci Dünya Savaşı’nın tartışmalı Papası 12. Pius’dan esinlenerek 13. Pius adını seçen Lenny’nin amacı kendi dediğine göre bir devrim başlatmak. Lenny bazen beklenmedik derecede gaddar, bazense bir melek. Çoğunlukla da evinin yolunu şaşırmış bulmaya çalışan üzgün bir çocuk. Nasıl ve ne şekilde seçildiğine kardinallerin kendilerinin de akıl sır erdiremediği genç dinamik, yakışıklı, karizmatik ve biraz da inanç krizine girmiş bir Papayı izlemek, hele ki bu kişi Jude Law ise, büyük keyif.

2. Bu Papa Başka Papa

Seyirciyi ters köşeye yatırma modasından The Young Pope da eksik kalmıyor ancak bunu büyük bir sükunet ve ustalıkla yapıyor. Aksiyona alışkın bünyeler için dizi sanki çok ağır ilerliyor gibi gelebilir ama bir anda öyle bir şey oluyor ki seyirci “hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” demekten kendisini alamıyor.

3. Eşsiz bir sinematografi

Mükemmellik detaylarda gizlidir. İtalyan ekolünün son zamanlardaki en önemli isimlerinden Sorrentino da gerçekten sinematografik kusursuzluğa ulaşmaya, en mükemmel açıyı bulmaya gönül vermiş bir yönetmen. Vatikan’da çekim yapılmasına izin verilmediği için çekimleri Roma’da yapılan dizinin her bir sahnesi tıpkı Papa ve kardinal cübbelerinin elle işlenmesi gibi ince ince işlenmiş.

4. Neymiş bu Vatikan?

Sorrentino, senaryoyu yazarken ve hayata geçirirken amacının ne Hristiyanlık propagandası yapmak ne de zaten inanç krizi yaşayanları iyice yoldan çıkarmak olduğunu belirtiyor. Bu arada Sorrentino’nun inançsız olduğunu söylediğini belirtmeliyim. Yönetmenin amacı izleyiciye Vatikan şehrinin göbeğindeymiş hissi yaşatırken, rahip ve rahibelerin, kardinallerin ve en önemlisi Papa’nın günlük hayatlarına misafir etmek. Din insanlarının da Vatikan gibi kutsal sınırlar içinde olsalar bile günah işlediklerini, fanatik futbol sevdalısı olabileceğini, sigara ve bol bol içki içtiklerini, rahibelerin çok güzel futbol ve basketbol oynadıklarını, kısaca sıradan insanlardan pek de bir farkları olmadığını görüyoruz.

5. Disko Pop(e)

 Ve dizinin en can alıcı kısmına geldik. Müziklerine. Söz konusu Papalık müessesesi diye bol bol kilise müziği sakın beklemeyin. Tam aksine, sahnelerle dâhiyane şekilde harmanlanmış rock, pop, alternatif ve trip-hop türünde parçalar dinlemeye hazır olun. Jenerikte arz-ı endam eden Jimi Hendrix’ten tutun da kel alaka duran ama malum sahneye cuk oturan LMFAO katkısına kadar müzikler tek kelime ile şahane!