27.05.2017

A Young Doctor’s Notebook: İdealist Doktorun Kara Mizahla İmtihanı

Mikhail Bulgakov’un “A Country Doctor’s Notebook” adlı yarı otobiyografik kitabında yer alan öykülerinden uyarlanan A Young Doctor’s Notebook, toplamda şu ana kadar 8 bölümü yayınlanan bir mini dizi. Edebiyat uyarlaması olmasının da etkisiyle kalburüstü bir komedi-dram, bir nevi kara mizah var karşımızda.

1910’larda, Rus devriminin yeni yeni ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde, küçük bir köyde doktorluk yapan Vladimir Bomgard’ın hikâyesine tanık oluyoruz. Ücra bir mahrumiyet bölgesine, yılın büyük bir bölümünde karlarla kaplı olan bir Rus köyüne atanan idealist genç doktor, pek de beklediği gibi bir “kariyer başlangıcı” yapamıyor. Kısıtlı imkânlara sahip köy hastanesinde diğer garip hastane çalışanlarına ve şartlara alışmaya çalışırken yaşadığı acemilikler bir yana, batıl inançlarından taviz vermeyen hastalarla da uğraşmak zorunda kalıyor. Doktorun 1934 yılındaki orta yaşlı halinin devreye girmesiyle daha enteresan bir hal alıyor dizi. Doktorun orta yaşlı hali bir soruşturma sırasında bulduğu günlüğüyle “geçmişe yolculuk” yaparak kendi geçmişini sorguluyor. 1930’lardaki doktorun bir depresif ve bağımlı olduğunu görmemizle geçmişteki sahnelere de daha farklı bir gözle bakıyoruz.

1917 yılında geçen bölümlerin ağırlıkta olduğu dizinin en güçlü yanı, doktorun genç ve orta yaşlı hallerinin karşı karşıya gelip atıştığı sahneler. Doktorun orta yaşlı halini Mad Men’den tanıyıp sevdiğimiz Jon Hamm canlandırırken, doktorun gençlik halini vasat ve kendisine yakıştırılabilecek basmakalıp rollerden son sürat kaçmaya devam ederek yıldız olmaktan çok bir oyuncu olmakla ilgilendiğini gözümüze sokan Harry’miz Potter’ımız Daniel Radcliffe oynuyor. Jon Hamm bildiğimiz gibi yine başarılıyken, Radcliffe’in dizide sahnelerinin daha fazla olmasının da etkisiyle döktürdüğünü söylersek abartmış olmayız. Jon Hamm’in canlandırdığı orta yaşlı doktoru yalnızca genç doktor görebiliyor ve bir nevi zamanda yolculuk dizisini andırıyor A Young Doctor’s Notebook bu yönüyle. 1930’ların doktoru kendi gençliğiyle kıyasıya dalga geçerken, genç doktorun da zamanla daha karanlık bir yöne doğru ilerlediğini görüyoruz. Morfin bağımlılığıyla dibe vuran genç doktorun seçimlerinin yol açtığı sorunlarla, özellikle 2.sezonunda doktorun bağımlılığının sonuçlarını izlerken dizinin dramatik yanı daha fazla ön plana çıkıyor.

Dizide ameliyat ve kesip biçme sahnelerinin ulu orta verilmesi dizinin tek rahatsız edici özelliği sayılabilir. Atmosferinin gerçekçiliği ve öykünün vuruculuğu açısından gerekli bu bölümler belli ki ve dizinin yalın havasının tek abartılı yanı. Bunun dışında, doktorun 1930’lu yıllardaki öyküsünün doktorun gençliğinin yer aldığı bölümlerden daha az olmasından şikâyet edebiliriz yalnızca. Eğer dizinin 3.sezonu çekilirse doktorun 1930’lardaki öyküsüne de daha çok yer verilmesini isteriz.

Rusya’nın dizide geçen dönemlerinde tarihsel arka plan da etkileyici bir biçimde yansıtılıyor her ne kadar dizide daha çok doktorun kişisel öyküsüne odaklanılsa da. Birinci Dünya Savaşı ve Bolşevik Devrimin ortasında Rusya’da genç bir doktor olmak temasını başarılı bir şekilde veriyor A Young Doctor’s Notebook. 1. Sezonu 2. Sezona göre daha başarılı, özellikle kara mizah açısından, zira 2.sezon daha dramatik bir seyir izliyor. Her bölümü 25 dakikadan oluşan bu mini dizi şimdiden kendine özgü bir yer edindi bile dizi dünyasında.