01.09.2021

Pera Sohbet: Faysal Soysal

“Festival Sayesinde Dostluğu Yaymak İstiyoruz”

Bu yıl 1-5 Aralık tarihleri arasında sinemaseverleri dostluk teması etrafında kısa filmler ve etkinliklerde buluşturacak Kızılay 4. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali, hızlı tüketim çağıyla insanlar arasında samimiyetin giderek kaybolduğu günlerde insan evren ilişkisini doğrudan veya dolaylı bir şekilde dostluk üzerinden konu edinen filmlerle anlatacak. Bu röportajımda ise festivalin direktörlüğünü üstlenen Faysal Soysal ile festival hakkında söyleşerek festivalin klasik bölümlerinin yanı sıra getirdiği yenilikleri de konuşma fırsatı buldum.

Keyifli okumalar.

Festivalin oluşum sürecinden biraz bahseder misiniz? Böyle bir festival yaratma fikri nasıl ortaya çıktı ve nasıl bir organizasyon süreci oldu?

2015 yılında Çekmeköy Belediyesi’nden bir kısa film yarışması teklifi gelmişti. İsmini ve konseptini Balkon Film olarak çalıştık ve sunduk. Başarılı bir kısa film yarışması gerçekleştirdik. 500’ün üzerinde film başvurusu almıştık. Sonrasında 2016’da Dostluk temalı bir kısa film festivali yapmak üzerine kafa yorduk. Nihayet 2018’de Lütfi Şen ile birlikte festivalin adını ve konseptini belirleyerek ilk festivalimizi “Dostluk Üzerine” isimli güzel konuşmasından dolayı Fethi Gemuhluoğlu anısına yaptık. Festivali 2019’da Aşık Veysel ve 2020’de Yunus Emre anısına yaptık. Her yıl birbirinden kaliteli kısa filmler festivalimize başvurdu. Birbirinden kıymetli jüriler filmleri değerlendirdi ve kaliteli ortamlarda filmler seyirci ile buluşturuldu. Söyleşiler, oturumlar, atölyelerle de çok verimli bir festival süreci tattırmaya çalıştık.

Festivalin hangi kategorilerden oluştuğunu ve nasıl bir formatı olduğunu anlatabilir misiniz?

Festivalimiz dört kategoriden oluşuyor: Ana Yarışma bölümüne 15-20 arası film alıyoruz. Doğrudan ya da dolaylı bir şekilde dostluk teması ile ilişki kurmasının yanında nitelikli, yaratıcı eserler olmasına özen gösteriyoruz. 20 dakikayı aşmayan ve son iki yılda yapılmış kurmaca filmleri kabul ediyoruz.

Kırk Yıllık Hatır bölümünde süre sınırı ve yapım yılı şartı olmadan her türlü sinemasal formatı kabul ettiğimiz yarışma dışı kategorisinde, adıyla da müsemma doğrudan dostlukla ilişkili filmleri değerlendiriyoruz.

Ödüllü kısa filmleri değerlendirdiğimiz Panorama bölümünde ise yabancı filmler için Türkiye prömiyeri şartımız var. Türk filmleri içinse dünyada ve Türkiye’de başarı sağlamış ödüllü filmler olmaları yeterli.

Özel Gösterim de üç adet uzun metraj film gösterdiğimiz bölüm. Yabancı jürilerimizin varsa dostluk teması ile ilişkili filmlerini gösteriyoruz. Ayrıca festivali her yıl Anadolu’nun farklı bir şair-ozanın anısına yaptığımız için o şair ve ozan ile ilgili özel bir film varsa onu gösteriyoruz. Örneğin 2019’de Aşık Veysel anısına festivalimizi yaptığımız için Fransız yapımı Saz filmini göstermiştik.

Bu yılki festivalde Hacı Bektaş Veli’yi seçme sebebiniz nedir? Sinema ve festivalle Hacı Bektaş Veli arasında nasıl bir bağ kurduğunuzu anlatır mısınız?

Biliyorsunuz geçen yıl UNESCO Yunus Emre Yılı ilan etmişti. Bu yıl da UNESCO ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız Hacı Bektaş-ı Veli’nin vefatının 750. yılında özel etkinlikler yapıyor. Bizim de programımızda Hacı Bektaş-ı Veli anısına yapmak hâlihazırda vardı. Böyle denk düşmesi güzel oldu. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu’dan Balkanlar’a ulaşan ve birçok mimari eser, tasavvufi kültür ile idame eden dostluk mesajını festivalimiz aracılığı ile yeniden anmak ve hatırlatmak bizim için özel bir anlam taşıyor.

Bu festivalle nasıl bir fark yaratmak ve nasıl bir fayda sağlamak istiyorsunuz?

Bu festival ile sanatın ve sinemanın empatik ve kuşatıcı bakışını kullanarak, özellikle çatışmanın ve ötekileştirmenin yerine Anadolu’da güçlü bir şekilde mayası bulunan ve hâlâ da pratik olarak yaşayan dostluğu yaymak istiyoruz. Bu başta insan nesli için sonra da hayvanlar, doğa, coğrafya ve tarih için çok önemli bir mesele.

Gençlerin sinemaya bakışı, katkısı sizce yeterli mi? Bir gencin film yapmak istediğinde imkânlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor musunuz?  

Eskiden kısıtlı olduğunu daha rahat söyleyebilirdik ancak şimdi bu kadar film geldiğine göre, bunu söylemek doğru olmayabilir. Yine de bazı insanlar bazı imkânlara diğerlerinden tabii ki rahat ulaşıyor. Bazıları ise çok zor ulaşıyor. Elde ettikleri sonuca bakmak gerek, çoğu zaman zorlukla ve meşakkatle ulaşılan yol ve yöntem daha iyi sonuçlar doğuruyor. Bunun üzerinde çok durmamalı diye düşünüyorum. Bir kısa filmcinin bir meseleye ilişkin inancı varsa onu elde etmek için her türlü gayreti göstermelidir. Gençlik ve inancın önünde hiçbir şey duramaz.

Festivalin bu yıl 1-5 Aralık tarihleri arasında. Festivali fiziki olarak mı gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?

Festivaller bence fiziki gerçekleşmeli her zaman. Online platformların tabii ki bütün yurda ulaşma gibi bir potansiyeli de var ancak festival ortamında insanların birbiri ile tanışması, bir filmi büyük ekranda kaliteli bir ses ve görüntü düzeneği ile izlemesi, film çıkışında onu birileri ile tartışması, filmin yönetmen ve oyuncuları ile tanışıp network geliştirmesi çok kıymetli. Bu sebeple biz de salgın şartlarını gözeterek bu yıl festivali fiziki olarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz ama süreç ne gösterir Allah bilir.