05.12.2015

Bridgend: Sisli İntiharlar

bridgend1

Nefis, yemyeşil bir ova ardında yükselen sisli İskoç dağları ile açılıyor Bridgend.  Birbirini seven ve güvenen bir baba- kız (Dave ve Sara)  yeni evlerine taşınıyorlar. Çınar kaplı ormanlar arasında tipik bir İngiliz – İskoç kasabası var karşımızda. Kırmızı kiremit evleri, gri yağmurlu havası, grup halinde dolaşan gençleri ilk bakışta hep bildiğimiz şekilde portrelenmiş. Gelgelim kısa zamanda baba rolündeki kişinin polis olduğunu ve kasabaya geliş nedeninin ardı ardına gerçekleşen genç intiharları olduğunu anlıyoruz.

Güney İskoçya bölgesinde tarih boyunca yılda iki- üç intihar vakasına hep rastlanmış. Fakat Bridgend kasabasında olan intiharlar, tipik vakalar değil çünkü kendisini asarak bu dünyadan ayrılmaya çalışanlar, çocuk denebilecek yaşta gençler.

“İntihar salgını” denilen bu tip toplu intiharlar dünyada zaman zaman görülmüş.  Almanya, Avusturalya, Japonya, ABD ve Kanada’da yaşanan toplu intihar olayları var.

İşte, psikologlara göre Bridgend kasabasında yaşanan toplu intiharlar da, “Werther Etkisi” denilen ve adını Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları” kitabından alan, toplumda kendisine yer bulamamış, sevgisiz gençlik sendromu sonucu oluşmuş.

Gerçekten de, Bridgend filmini izlersen, oradan oraya savrulan bir grup genç var başrolde. Tek tek değil birlikte bir oyunculuk gücü ortaya koyuyorlar. Yine de başrol diyebileceğimiz Sara rolünde, Game of Thrones dizisinden Gilly olarak tanıdığımız Hannah Murray var ve izlenilesi bir oyunculuk ortaya koyuyor.

bridgend_

Dave ve Sara kasabaya geldikten sonra, babası ile ilişkileri iyi olan Sara, intihar eden gençlerin arkadaşı olan bir grup genç ile arkadaşlık etmeye başlar. Dave’in bu anlaşılmadık intiharların etkisi ile gitgide grileşen kişiliği ve uzayan iş saatleri arasında, Sara bu grup ile daha fazla zaman geçirmeye başlar. Bizim de yakından tanımaya başladığımız gençler arasında Jamie ile duygusal yakınlaşma yaşayan Sara, olan biteni anlamaya çalışırken, aslında kendisi de bu gri ve hüzünlü ruh haline yakalanmak üzeredir. Babasının ve Jamie’nin onu koruma çabaları Sara’nın çıkış yolunu bulmasına yardımcı olacak mıdır?

Gençler arasındaki ilişkilerin işlenişi açısından pek çok filmde görmediğimiz bir derinliğe sahip Bridgend. Özellikle yalın ama çarpıcı İskandinav Sinemasını sevenlerdenseniz, gayet doyurucu bir film.  Filmin yönetmeni Danimarkalı Jeppe Rønde, ilk filmi belgesel türündeki Jerusalem My Love pek çok ödül kazanmıştı.  İkinci filmi -yine bir belgesel olan-  The Swenkas ile de “Toronto Film Festivali En İyi Uluslar Arası Yönetmen” ünvanını aldı.

Bridgend ile gerilim – drama türünü deneyen Rønde, bu filmi çekebilmek için altı yıl boyunca gidip, geldiği Bridgend  bölgesinde araştırmalar yapmış. Filmdeki rollerin çoğu, bölge halkı tarafından oynanmış. 2015 yapımı Bridgend, TriBeCa Film Festivali’nde En İyi Aktrist ve  En İyi Görüntü ödüllerini kazandı.

Bridgend, intiharların ardındaki sır perdesini kaldırmayı amaçlayan bir belgesel değil. Aslında, yönetmeninin belgesel film tecrübesinin filmdeki izleri, Bridgend’in olay örgüsünü sağlamlaştırıyor fakat film bir yanıt bulma, açıklama getirme peşinde değil.

İzleyici için, görselliğin ve dramanın en yalın ve usta halini perdede izleme zevki sunan Bridgend,  mutlaka izlenmesi gereken “2015 Yılının 10 İskandinav Filmi” arasında…

Bridgend, şu sıralar Randevu İstanbul Festivali kapsamında izleyici ile buluşuyor.