22.06.2016
En İyi 30 Uzakdoğu Filmi: 19 – Chungking Express
Wong Kar Wai’nin özellikle 90’lı yıllar ve sonlarına damga vuran filmlerinde derin bir aşk teması vardır. Happy Together filminde eşcinsel bir çiftin acılarına ve değişen hayatlarına odaklanmış, In the Mood for Love filminde imkansız bir yasak aşkın, intikam ve tercihler üzerinden çözümlemelerini yapmış, 2046’da destansı bir hava yaratırken, My Blueberry Night ile daha popüler bir hikaye yaratmış ama aşk hep var olmuştur. Modern sinemanın usta yönetmeninin şiirsel anlatımı ve görsel açıdan büyüleyici olan sineması sanırım aşk teması için “daha iyisi olamazdı” diyebileceğimiz türden. Öyle ki kendimizden bir şeyler bulalım veya bulmayalım, Kar Wai’nin anlattığı aşk hepimizi yakalamayı, en yoğun hisler yaşatmayı başarıyor. Bunların en önemlilerinden biri de kuşkusuz Chungking Express. Sırılsıklam aşık, çaresiz ve epey yalnız olan karakterler üzerinden depresifliğin üst seviyelerinde gezerken kahkahalara da boğulacağımız ve en akılda kalıcı diyaloglar ile belki de aşkı sorgulayacağımız gerçek bir melodram. Filmin büyüleyiciliği yanında, akılda kalacak başlıca özelliklerden biri de California Dreamin şarkısı. Filmden sonra uzun bir süre ve bol tekrarla şarkı listenizde bulunacağını garanti edebilirim.
“Neden bu kadar çok koşuyorsun?” sorusuna “Çok koşup terliyorum ki, ağlayacak yaş kalmasın vücüdumda” diye cevap verilen bir replik ve ayrılık acısı çeken birisini düşünün önce. Evi terk eden sevgilisinin ardından, evdeki eşyaları da kendi ile birlikte teselli eden bir başka sevgiliyi de yanına koyun. Aşık olduğu insan kendisini fark etmediği halde, evine gizlice giren ve onu çekip çeviren bir başka karakteri de ortalarına yerleştirin. Bu karakterlerin hikayesinin, bazen melankolik, oldukça depresif ama bir o kadar da eğlenceli perdeye aktarıldığını da söylesem, harika bir aşk filmi için yeterli olur mu? Cevabınız evet değilse bile izledikten sonra filmin büyüsüne kapılmamanız imkansız. Sevgilileri tarafından yeni terk edilmiş olan iki polis ve içlerinden birine aşık olan ama fark edilmeyen garson kız üzerinden “yalnızlık” ve “aşk acısı” daha güzel anlatılamazdı. Ayrılığın acısını herkes farklı ve kendi ile yaşar. Bazen depresif, bazen obsesif ama mutlaka bir yerlerden bir şeyler koparak. Çekilen aslında yalnızlık mıdır? Yoksa artık onun olmayışına duyulan özlem mi? Bütün bunlar mükemmel yakın yazılmış repliklerle de izleyiciye sunulur ve herkesin sorgulamasını sağlar. “Gerçekçi” olması ise en büyük kozudur. Kamera hareketlerinin güzelliği de cabası. Yiyeceklerin son kullanma tarihleri üzerinden yapılan totem ve geri dönüşe olan umut. Evin sel basmasını “o gittiği için ev bile ağladı” dedirtecek harika bir sahne ve kafanızdan günlerce çıkmayacak California Dreaming’in Mamas and Papas yorumu. Gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden biri desem sanırım yanlış olmaz. Aşk acısı çekerken izlendiğinde önce biraz yaralayacak, sonra içselleştirip temposuna ayak uyduracak ve sonunda ilginç bir şekilde rahatlayacaksınız. Güzellikler her zaman sizi bulabilir, belki de doğru zamanda doğru yerde olmak gerekiyor.
Başta usta oyuncu Tony Leung ve güzel oyuncu Faye Wong olmak üzere oyunculuk performanslarının da gayet başarılı olduğunu belirtmemiz gerek. Kimya dediğimiz olay, her karakter için hem ekran anlamında hem oyuncu uyumu anlamında inanılmaz bir seviyede. Oyuncuların zaten usta oluşuna Kar Wai’nin oyuncu yönetimindeki başarısı ve kadraj oluşumları da eklenince tadından yenmez bir hal alıyor film. Zira; öylesine karakter odaklı bir hikaye ki bu, bütün o şiirsellik ve büyüleyiciliğe rağmen, oyuncuların kötü performansı inandırıcılık noktasından epey sarsıcı olabilirdi. Bakışların önemi, mimik ve jestlerin karakterlere kattıkları ve güzel bir gülümseme. Bunları da hakkıyla perdeye yansıtabilmek…
Modern sinemanın ustalarından Wong Kar Wai’nin Chungking Express’i dünya var oldukça ve aşk denen olgu böylesine imkansızlıklar içerisinde kaldıkça önemini sürdürecek, belki de yıllar sonra çok daha önemli bir seviyeye ulaşacaktır. Tabii evrensel dünya dertleri ve hızlı değişim belki de aşkın bu saf hallerini özleyenlerden dolayı filmi daha değerli kılacaktır. Kısacası, Kar Wai filmleri her zaman yastık altında, elimizin hemen ulaşabileceği yerlerde bulunmaya devam edecektir.