03.01.2024

Past Lives: Geç Kalınmış Veda

Yılın en “hisli” filmlerinden biri

Hayat inişleri ve çıkışlarıyla kimi zaman bir merdivenin de içinde olduğu bir yolu andırır. Bu merdiveni çıkarken yaşadığımız çeşitli zorluklar çıkmamızı örseleyebilir. Kararlı bir şekilde bu zorlukların üstesinden gelmek icap ederken bunu yaparken hayatta bazen bazı kararları verebilmek gerekir. Bu kararları vermek için ne kadar hızlı o kadar iyi mi yoksa kararı vermek için şartların iyice demlenmesini mi beklemek gerekir?

Past Lives, bu yılın en “hisli” filmlerinden biri. Yönetmen Celine Song’un ilk uzun metrajı olan bu film, tüm nahifliği ve sakin temposuyla beraber seyirciyi içine almaktadır. Film çocukken birbirine âşık olan iki farklı yöne yitip gitmiş hayatın yeniden birleşme umudunu merkeze alıyor. Bir diğer tarafta yarım kalmışlık, aidiyet sorunu ve kimlik arayışı gibi olgular da gün yüzünde. Film bir hüzün filmi olarak da lanse edilirken hüznün anatomisi daha çok “ayrılık” üzerinedir. Bu filmde de bir sevgiliden, arkadaştan ve yaşadığın yerden ayrılmanın incinmişliği söz konusudur. Ancak insanın devam etmek zorundalığı tüm bu ayrılığın önüne geçmektedir. İnsanın devam etme mecburiyeti onun ayrılıkları özgürce yaşayamamasına da yol açar. Nora’nın en büyük hüznü belki de ayrılığını yaşayamamasıdır.

Bir aşk hikâyesinden fazlası…

Filmi; sadece yarım kalmış, “tamamlanamamış” bir aşk hikâyesi olarak okumamak gerek. Filmin aynı zamanda “kader” ve “özgürlük” kavramları üzerine eğilen bir yapısı da var. İnsan kaderinin içine sıkışmış bir varlık mıdır? Baktığımız zaman bu sıkışmışlık içinde insan ne kadar özgürdür? Filmdeki İn-Yun anlayışını nereye koymalıyız peki? İn-Yun anlayışına göre geçmiş yaşamımızdaki yaşanmışlık şimdiki zamana ve geleceğe sirayet eder. Filmde kim kimin İn-Yun’u olduğu üzerine bir diyalog da bulunmaktadır. Filmin sonuna baktığımız zaman; Nora, Hae Sung’a vedasında aslında birbirimizin hiçbir zaman In-Yun’u olmadıklarını söyler. Ne şimdi ne geçmişte ne de gelecekte.

Buradan çıkması gereken sonuca baktığımız zaman Nora ile Hae Sung’ın ayrılığının “geç kalınmış bir veda” olduğunu görürüz. Film bu sonla bazen erken ayrılıklar daha iyidir mesajını verir. Birbirilerinin zihinlerini meşgul etmeyi ne kadar erken bıraksalar aslında ikisi için de o kadar iyi olacaktı. Ancak Hae Sung geç kalınmış veda için kıtalar aştı. Oysa buna gerek var mıydı? Bu yönüyle baktığımızda Past Lives durduğu konum itibariyle duygusal bir bakıştan uzak konumdadır. İki çocukluk aşkının kavuşmayışıyla biten filmde tek mesele bu da değildir. Filmin Nora üzerinden bir göç portresi çizdiğini de söylemek mümkündür.

Merdiven imgesi

Nora ile Hae Sung’ın yollarının farklı olacağını filmde çocukken ayrıldıkları o kareden anlayabiliriz. İki farklı yolun ucunda iki farklı karakter, birisinin yolu düz bir şekilde ilerlerken diğerininki merdivenlerden oluşuyor. Merdivenlerin renkli olması ve etrafının çeşitli çiçeklerden oluşması tesadüfi olmasa gerek. Bu, Nora’nın hayatının daha farklı ve çeşitliliğinin olacağına dair bir öngörüde bulunur. Hae Sung için ise onun yolunun sıradan bir şekilde ilerleyeceği yani tipik bir Koreli gibi hayatı olacağının göstergesidir. Bu kare filmin sonunu tahmin etmemizi sağlarken daha iyi koşulların daha parlak bir hayat getireceğinin de sinyalini verir. Çünkü Nora’nın yolu yukarıya giderken, Hae Sung’un yolu düz ilerler. Aşkın akıbetine dönecek olursak, bu kare iki çocukluk aşkının sadece “çocukluk aşkı” olarak kalabileceğinin bir resmidir.