27.03.2018
O AN: Three Billboards Outside Ebbing Missouri
Tek Kişilik Dev Gösteri: Sam Rockwell
2008 yılında imza attığı In Bruges ile birçok sinemaseverin radarına giren Martin McDonagh, üçüncü uzun metrajı Three Billboards Outside Ebbing Missouri sayesinde tekrar sevenleri ile kucaklaştı. Zira ikinci uzun metrajı Seven Psychopaths’da sevenlerinin büyük bir çoğunluğu çekingen kalmıştı. Bu yıl Oscar sezonunda da ismi en çok zikredilen Three Billboards Outside Ebbing Missouri, En İyi Kadın Oyuncu (Frances McDormand) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Sam Rockwell) dallarında ödülün sahibi oldu. Ödüllerden de anlaşılacağı üzere film, her ne kadar senaryosu ile dikkat çekse de daha çok oyuncu performansları ile öne çıkmakta.
Farnces McDormand’ın hayran olunası performansından kalır yanı olmayan Sam Rockwell’in ve Woody Harrelson’in oyunculukları da unutulmamalı. Aynı filmden Oscar’da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında iki adayın çıkması başka nasıl açıklanabilir. Lakin Dixon karakterine hayat veren Sam Rockwell’in rol arkadaşına çalım atarak ödüle ulaşması hiç şaşırtıcı değil. Zira Rockwell, tüm film boyunca herkesten rol çalarak adeta perdede göründüğü her an devleşir. Özellikle birkaç sahnede tek kişilik dev bir gösteriye imza atar. İşte bunlardan birisi konuşacağımız sahnedir.
Dixon’ın Acısını İfade Edişi
Polis memuru Dixon, hayatta belki de tek güvendiği, baba yerine koyduğu, şefkat gördüğü insanı Ebbing’in polis şefi Willoughby’un ölüm haberini yeni almıştır. Kanser hastası olan Willoughby’un intihar etmesinin tek sebebi olarak Mildred’e billboardları kiralayan Welby’i görür. Dixon’un uzun zamandır bilediği ama sırf Willoughby engelliyor diye bastırdığı öfkesi sonunda açığa çıkmıştır. Ve bu noktada artık Dixon’ı durdurabilecek tek kişinin de ölmesi nedeniyle öfke salıverilmiştir. Zira başka yolu yoktur. Dixon, Willoughby kadar onun için önem taşıyan, onu hayata bağlayan mesleğine bile veda ettirecek bir eyleme hiç düşünmeden girişir.
Dixon, ağır ve emin adımlarla karşı binaya yönelir. Bu esnada kamera da “polis 155” yazan plakanın yanından yavaş yavaş çıkarak onun peşine takılır. Dixon tamamen hedefe ve amaca konsantre olmuştur. Ne yoldan geçen arabalar ne de başka bir şey artık onu frenleyebilir. Merdivenleri çıkar ve odaya yönelir. Bir an bile düşünmeden, tereddüde düşmeden silahının kabzasıyla vurmaya başlar avına. Yetmez camdan aşağıya atar. Yetmez çığlık çığlığa bir haldeki sekretere yumruk sallar. Ve yine hiç duraklamadan dışarıya çıkıp eserine son bir rötuş yaptıktan sonra karakola girer. Dixon, bir solukta tüm bunları yaparken kamera ise yani biz seyirciler onu arkasından takip etmekle yetiniriz. Onun peşinde sürüklenmekten başka bir şey gelmez elden. Monsters of Folk grubunun icra ettiği His Master’s Voice parçası eşliğinde sahnenin vuku bulması ise ayrıca enteresandır. Zira bu türlü vurdulu kırdılı sahnelerde adrenalinin tavan yapacağı müzikleri arka fonda duymaya alışığız. Lakin McDonagh, insanın içine sükunet, huzur ve güven duygusu aşılayan bir müzik tercih eder. Ne de olsa bu vurdulu kırdılı eylem, Dixon’ın yasını yaşayış şeklidir. Böylesini bilir sadece. Başka türlüsünü öğrenmesi ise şefinin ona ölmeden önce yazdığı mektubu okumasından sonra gerçekleşecektir.