Doktor Uyku: Overlook Oteline Dönüş!

                                                                                                                                      Burak ŞEN

Stanley Kubrick, Stephen King’in romanından uyarladığı “The Shining” ile sinema tarihinin en ikonik, en unutulmaz ve adına en çok referans yapılan filmlerinden birine imza attı. Her ne kadar filmden sonra Stephen King ile kanlı bıçaklı olsalar ve Kubrick King’in yüzlerce lanet okumasına maruz kalsa da, ortada ki işin vaziyeti de malum. Destansı bir korku başyapıtı! Birkaç yıl önceye kadar filmlerin kitaplardan uzak olmasından yakınırdık. Ama son yıllarda kitapların birebir filme uyarlanmalarının aslında o kadar da iyi bir şey olmadığına şahit oluyoruz. Bunu en son It Chapter Two (O: Bölüm 2) ile bir kez daha anlamıştık. Çünkü kitaplardaki duygular, izdüşümler bazen filme alınamayacak kadar kuvvetli oluyor. Burada da yönetmenlerin ve senaristlerin kitapları kendince yorumlaması gerekiyor. Evet, şu zamana kadar isyan ediyorduk ama birebir uyarlama örnekleri arttıkça bunun ne kadar sağlıklı (daha doğrusu sağlıksız) olduğunu gözlemleyebiliyoruz.

King ile Kubrick Arası Bir Yerde

Netflix’in en iyi işlerinden “The Haunting of Hill House” gibi korku kalıplarının güçlü bir yorumlanışını bizlere sunan yönetmen Mike Flanagan’a emanet “Doctor Sleep (Doktor Uyku)”, Overlook Oteli’nde yaşanan dehşetin ardından minik Danny’nin hayatının gittiği rotayı izliyoruz. Beyaz bir kabus olan o geceden sonra bir daha kar görmemek için sıcak bir sahil kasabasına taşınan Danny ve annesi yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyorlardır. Daha sonra Danny büyür ve ağır alkol problemleri yaşamaya başlar. Düzgün bir hayata adım atmaya karar veren Danny’nin yaşamı tam rayına oturmaya başladı derken kendisi gibi güçlere sahip olan insanları avlayan bir tarikatın varlığını öğrenir. Yıllar sonra gördüğü hayali dostu Tony’de bu tarikatın pençesinde ki kız çocuğuna yardım etmesi için Danny’i yönlendirince, artık hayatını bu amaç uğruna seferber edecektir. Açıkçası kitabı okurken yine heyecanını belli bir yere kadar devam ettiren Doktor Uyku sinemada bizlerle buluştuğunda aynı etkiden bir hayli uzaklaşıyor. Filmin çok iyi yanları var; özellikle astral seyahat sahnesi muhteşem! Ama film The Shining’e referans nöbetine girdiği vakit gittikçe vasat bir hale geliyor. Çünkü bir yerden sonra sanki The Shining’in film bazında anlamsız bir yorumunu izliyor gibi hissediyorsunuz. Yönetmen Flanagan; Kubrick’in eserine de Stephen King’in kitabına da elinden geldiğince saygısızlık etmemeye çalışmış ama bu iki arada bir derede kalma filmi bir hayli dağıtmış. Overlook Oteli’ne geldiğimizde yoğun bir heyecan yaşıyoruz ama bu heyecanı yaşatan yine Kubrick’in kendisi. Dağ yolunu gördüğümüzde filmin müdavimiyseniz gözlerinizin dolmaması imkansız. Ama başta ikonik asansör sahnesi olmak üzere birçok gönderme hayli kötü bir şekilde karşımıza çıkıyor.

The Shining Evreninde Bir Süper Kahraman Filmi

“Doktor Uyku” açık konuşmak gerekirse bir türlü “The Shining”in devamı olduğuna inandırma konusunda izleyenini ikiye böldü. Bu yazıyı yazan kişi olarak inanmayan taraftayız. Film bir yerden sonra The Shining ile aynı evrende olan bir süper kahraman koşuşturmacasına dönüyor. Hatta nokta atışı ile hangi süper-kahraman macerasına dönüştüğünü söylemek de mümkün; X-Menvari bir evrenin parçası gibi. Yer yer filmin başarılı sekanslarla 80ler ve 2000ler başı gotik sinemasına saygı duruşunda bulunduğu yerler var. Bunu yaparken de yine King kitabından uyarlanan Lawrence Kasdan filmi “Düş Kapanı”na da eğildiği yerler oluyor. Sinematografisi ve müzikleri de bir hayli iyi olan Doktor Uyku’nun en büyük sıkıntıları tutarsızlık ve dağınıklık. Filmin kurgusu yine akıcılığını sürdürüyor. Filmi izlerken sıkılmıyorsunuz ama sizi dinç tutan şeyin filmin final çeyreğinde gideceğiniz Overlook Oteli olduğu da bir gerçek! Ewan McGregor ile filmin minik oyuncuları iyi performanslar sunarken Rebecca Ferguson’dan gözlerinizi almanız mümkün değil. Mistik bir zırdeliyi oryantalize ederek şahane oynuyor. The Shining’in bir seveniyseniz mutlaka görmelisiniz Doktor Uyku’yu ama çoğu referansının boşa gittiği gerçeğini de unutmamak gerek.