İstanbul’da Geçen 10 Film

Sinemada İstanbul’un iki farklı yüzünü gördük hep. Birincisi turistik dükkanların önünde müşteri çekmek için bağıran satıcılar ve İstanbul’un kaotik ve karışık sokaklarını her şeye rağmen büyük bir ilgiyle bıkmadan arşınlayan turistlerin gösterildiği İstanbul; ki Daniel Craig’in James Bond’u böyle bir filmdir. Film boyunca Bond motoruyla Kapalı Çarşı’dan geçerken, bir dansözün onu egzotik dans figürleriyle büyülediği sahneler görürüz. Yönetmenlerin izleyiciye sunduğu bu oryantalist İstanbul, hareketli, rengarenk ve batı dünyası için baştan çıkarıcı tatlar barındıran, aynı zamanda her türlü lüksün ve bolluğun da merkezi bir şehirdir.

Fakat İstanbul’un tek yüzü bu değildir. Bazı hikayelerde İstanbul’un daha karanlık bir yüzünü görürüz.  Şehrin Bizans ve Osmanlı geçmişi ile günümüz dünyasının tarihi, politik ve iç içe geçmiş kaotik dokusu daha ön planladır. Burada yaşayan insanların ruhları ve hayatları da İstanbul’un geçmişi kadar karışık ve huzursuzdur. Bir turistin gözüyle bakarken, ilk İstanbul’a hayran olmak daha kolaydır; şehrin tarihi dokusu, farklılığı ve büyüsü, arkasındaki 15 milyon insanı ve onların kusurlarını gizler.

Aslında olan şey şudur; şehirleri orada bulunduğumuz zaman içindeki anılarımız, ruh halimiz tanımlar. Şehre serpiştirdiğimiz anılar her bir köşeyi, sokağı bizim için iyi, güzel, huzurlu, dayanılmaz, karanlık, büyülü kılar.

Bu hafta size İstanbul’da geçen, kendi anıları ile İstanbul’u 10 farklı şekilde betimlemiş büyük filmleri sunuyoruz.

Gizem Akıncı