11.04.2017
Russell Crowe’un 8 Muhteşem Performansı
Cinderella Man (2005)
1930’lu yıllarda Amerika’daki büyük depresyon esnasında eski şampiyon John Braddock’un ailesiyle beraber hayatta kalma mücadelesini anlatan filmde Russell Crowe yoksulluğun içinde onurunu korumaya çalışan boksör rolünde çok etkileyici. Fatih Özgüven de bu incelikli performansı es geçmemiş ve Radikal’de yayınlanan Cinderella Man eleştirisinde Braddock karakterinin dilenmek zorunda kaldığı sahne için şöyle yazmıştı: “Bir erkek oyuncunun acze bu kadar cesaret edebildiği, aczi bu kadar iyi kıvırabildiği nadirdir.”
Gladiator (2000)
Russell Crowe’a En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran Roma Generali Maximus rolü aktörün adının bütün dünyaya yayılmasını sağlamıştı. Eski epik filmlere nur yağdıran filmin sonradan köle olan ve gladyatörlük yapmaya zorlanan intikam peşindeki Maximus’u Russell Crowe deyince akla gelen ilk karakterlerden biri.
Romper Stomper (1992)
Romper Stomper Russell Crowe’un Avusturalya’nın bağrından koparak Hollywood’a adım atmasını sağlayan film. Avustralyalı neo-nazi çete liderini canlandırdığı filmdeki üstün oyunculuğu Sharon Stone’un gözünden kaçmamış ve The Quick and The Dead filminde illa ki Crowe ile oynamak istemiş. Böylece Crowe’a Hollywood’un kapıları açılmış.
The Insider (1999)
Kendisinden 22 yaş büyük Jeffrey Wigand’i canlandırmak için Crowe kafasını kazıtmış, beyaz bir peruk takmı, tam 18 kilo almış, ve ilk Oscar adaylığını kazanmıştı. Kariyerinin en iyi performanslarından biri olan bu rol Russell Crowe’un Hollywood’un ağır siklet isimleri arasında anılmaya başlamasının önünü açan rol olmuştu.