19.12.2018

29. İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Son İki Gün

14 Aralık Cuma günü başlayan ve İstanbulFransız Kültür Merkezi ile İtalyan Kültür Merkezi’nde gösterimleri devam eden festival 20 Aralık Perşembe ve 21 Aralık Cuma günleri gösterimleri ile sona erecek.

21 Aralık Cuma akşamı Fransız Kültür Merkezi’nde sadece Türk filmleri için düzenlenen yarışmanın ödül töreni gerçekleşecek. Festival programındaki filmlerin çoğu dünyada birbirinden değişik festivallerde gösterilmiş ya da ödül almış filmler. Türkiye’den genç kısa film yönetmeni Tolga Okur’un Su filmi dünyada on dört farklı festivalde gösterilmiş. İki yakın arkadaş sıcak yaz günlerinde çıktıkları yolculukta arabaları bozulunca adeta kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde doğanın ortasında  susuz kalırlar. Bu kuraklık sadece susuz kalmak anlamında değil ama yaşama ve hayalleri için de geçerlidir.

Festival izleyicilerinin bir diğer ilgiyle izlediği yerli kısa film ise yönetmenliğini Murat Çetinkaya’nın yaptığı Sonsuz oldu. Murat Çetinkaya da Tolga Okur gibi lisans eğitimini sinema üzerine almış. Film otoritenin görsel bir şölenle eleştirisi üzerine yapılmış olsa da farklı okumalara da açık. Kapitalizmin can damarlarından biri de birbirini ezip geçmek değil midir ? Kapitalizm bekası için doğayı da ezer geçer insanı da. Belki de bu yüzden filmin karakterlerinden biri “onu ezip geçeceksin” demektedir. Bunlar festival programında yer alan son dönem Türk kısa filmlerinden sadece ikisi.Diğerlerini görmek için son iki gün. Ya da yarışmada seçilen türlerinin eniyilerini görmek isterseniz Cuma akşamı saat 19:00’da Fransız Kültür Merkezi’nde olabilirsiniz. Fransız Kültür Merkezi sinema salonu üst kattaki kafesi ile özellikle festival döneminde izleyicilerin yönetmenlerle sohbet edebilmesi ya da filmler arasında soluklanabilmek için hoş bir ortam.  

Film gösterim programı saat 13:00’da başlıyor ve 19:00’a kadar devam ediyor. Her seans yaklaşık doksan dakikalık kurmaca, deneysel, belgesel ve animasyon türlerinde kısa filmlerden oluşuyor. Biletsiz, ücretsiz, bağımsız bir festival bu. Festivaldeki seçkinin farklı, ilginç,  sınırları zorlayan filmlerden oluşması kuşkusuz ki bu bağımsız yanından geliyor. Kısa filmin sinema anlatım dili gibi festivalin kendisi de özgür.Belki de bu anlamda programın en ilginç filmi Meksika’dan Need You Now idi. Yönetmeni Cremance’ın  resim ve heykel alanında aldığı eğitimin izleri filmde kendini belli ediyor. Filmde seks, aşk, fantezi, erotizm görsel olarak oldukça değişik bir yaklaşımla analiz ediliyor. Son iki günün filmlerine bakacak olursak Hırvatistan’dan Mouth Of Truth okul gezisindeki gençlerin neşeyle, kaygısızca başlayan gezilerinin bazıları için nasıl hayatlarının dönüm noktasına dönüşebileceğini bir genç kız üzerinden anlatıyor. Almanya’dan Marvin Sprengel’in Odyssey Into The Abyss filmi üç dakika on yedi saniye süren deneysel bir film.

Yönetmen birçok düşme sekansını araştırırken,  yerçekimi ile bağlantılı ne kadar çok ölüm vakası olduğunu fark etmiş. Son iki günün ilgi çekecek bir diğer filmi ise Danimarka’dan. Magnus Milang’ın yönetmenliğini yaptığı film NoProblem. Film insanın hırsının nasıl arkadaşlar arasına girebileceğini anlatırken, beklenmedik bir olayla filme ilgiyi canlı tutuyor. Kısa filmde önemli olan anlatılan hikâyenin kısa film mantığına uygun olması ise festivalde buna uygun sayısız film izlemek için son iki gün.  Dünya kısa filmlerinin bir araya geldiği bu şöleni kaçırmamakta fayda var. Hazır havalar da soğumuşken sıcak salonlarda, geniş perdede bir anda yaşamak gibi kısa film izlemek iyi gelecek.