29.03.2022
41. İstanbul Film Festivali’nde Gözden Kaçmaması Gereken 10 Film
Tumbbad
Bu yılki festivalde folk horror türündeki yapımlara ayrılan Mayınlı Bölge bölümünün en dikkat çeken filmlerinden biri Tumbbad. Rahi Anil Barve’nin, Marati yazar Narayan Dharap’ın Aaji öyküsünden esinlenen yapım, Bollywood yapımı doğaüstü korku filmlerinden çok farklı. Film, Hinduların Bereket Tanrıçası ile açgözlü oğlu Hastar’a dair lanetli servet mitine yeni bir şekil veriyor.
Supereroi (Süper Kahramanlar)
Seyircisine sunduğu keyifli filmlerle festivalin soluklanma noktası olan Antidepresan bölümünden önereceğim film Supereroi. Fevri ve başına buyruk karikatürist Anna ve her şeyin bir takım formüllerle çözümlenebileceğine inanan fizik öğretmeni Marco’yu odağına alan film, Türkiye’de de Cebimdeki Yabancı adıyla uyarlanan Perfetti sconosciuti ile tanınan Paolo Genovese’nin son filmi.
Deserto Particular (Saklı Çöl)
Festival programından bir diğer önerim, Nerdesin Aşkım? bölümünde yer alan Deserto Particular filmi. Erkek egemen bir toplumda imkânsız olsa da insanın yüreğini ısıtan bir aşkın hikâyesini anlatan film, Brezilya’yı soğuk güneyinden yakıcı kuzeyine boylu boyunca katediyor. Brezilya’nın adından en çok söz ettiren genç kuşak yönetmenlerinden Aly Muritiba, filmi için “Başka türlü düşünmeye açık olursanız, başka türlü sevmek de mümkün olur” diyor.
À plein temps
Festivalin Çiçek İstemez bölümünde yer alan À plein temps, izleme listesine alınacak bir başka dikkat çeken film. Pazarlama uzmanıyken lüks bir otelde kat hizmetleri görevlisi olarak çalışmaya Julie’nin hikayesini anlatan filmi için yönetmen Eric Gravel şöyle diyor: “Bu film, gerilim gibi yaklaştığım bir sosyal dram. Günlük hareketlerin gerginlik kaynağı olarak görülmesini istedim.”
Dark Glasses (Kör Karanlık)
Festivalin Cinemania bölümünde boy gösteren Dark Glasses, giallo türünün tartışmasız ustası Dario Argento’nun uzun yılların ardından sinemaya dönüşünden dolayı bu listede olmayı hak eden işlerden biri. 72. Berlin Film Festivali’nde Özel Gala’da dünya prömiyerini yapan bol kanlı ve sürükleyici filmi için “Tam olması gerektiği gibi oldu. Yani son derece yoğun bir giallo gerilimi ancak önceki filmlerime kıyasla iki yeni öğe içeriyor: duygusallık ve şefkat” diyor Argento.