11.03.2019
Bir Skandalın Hikâyesi: Author: JT Leroy Story
Milli Vanilli skandalını hatırlar mısınız? Doksanlı yıllarda şarkılarıyla tüm dünya listelerini kasıp kavuran Milli Vanilli ikilisinin aslında playback yaptığı ve asıl şarkıcıların onlar olmadığı ortaya çıktığında müzik piyasası pek bir çalkalanmıştı. Peki neden böyle bir yalana ihtiyaç duymuşlardı? Çünkü Milli Vanilli’nin yüzü olan Fab Morvan ve Rob Pilatus kendilerine seslerini emanet edenlerden daha yakışıklı ve çekiciydi. Çünkü yetenekten daha çok güzellik satıyordu. Skandalın patlamasıyla beraber onları yere göğe koyamayan, ödüllere boğan müzik piyasası tabi ki bu ikiliyi yerin dibine geçirmekte gecikmedi.
Edebiyat dünyası da Milli Vanilli faciası gibi olmasa da bir takım skandallarla dolu. Bunların en masumu sanırım sırf yazdığı roman ciddiye alınıp satsın diye zorunluluktan erkek mahlası kullanan kadın yazarlar. Mesela Brontë kardeşler 19’uncu yüzyılda ilk romanlarını “Bell Biraderler” mahlasıyla yayımlamıştı. George Eliot takma adıyla yazan Mary Anne de bu kadın yazarlardan biri. Ancak eğer günümüzde yaşıyor olsalardı acaba hiç birisi JT Leroy’un gerçekleştirdiği hinliği düşünür müydü?
Ben hinlik diyorum ama aslında JT Leroy mahlası ile yazan Laura Albert’a göre bu o zaman için gerekli bir eylem. Laura Albert ne mi yapıyor? Kendisi ile röportaj yapmak isteyen gazetecilerin karşısına JT Leroy olarak görümcesini çıkarıyor. Zira Albert sadece kadın olduğunun ortaya çıkmasından korkmuyor, yeterince güzel bir kadın olmadığını ve bir yandan da fanatik okuyucularını hayal kırıklığına uğratmaması gerektiğini düşündüğü için böyle bir dalavereye başvuruyor.
Önemli Olan İç Güzelliği (!)
Jeremiah ‘Terminator’ Leroy. Kısaca JT Leroy adı altında 1999 yılında yayınlanan Sarah ve The Heart is Deceitful Above All Things romanları, eleştirmenlerin “yeni JD Salinger’ı bulduk! “ nidaları arasında edebiyat dünyasına bomba gibi giriyor. Sarah, annesi otoban fahişeliği yapan sarışın mavi gözlü, isimsiz ve kırılgan bir çocuk hakkında. Roman “sözde” yarı otobiyografik öğeler içeriyor ve bu eleştirmenler ile okurları iyice coşturuyor. Jt Leroy’un kimliği büyük bir merak konusu oluyor. Bu kırılgan ve dahi genç yazarın ortaya çıkması, röportaj vermesi için baskılar had safhaya ulaşıyor. Böylece kendi yayımcısına bile yüzünü göstermeyen Laura Albert’ın aklına dahiyane(!) bir fikir geliyor ve o zamanki kocasının kız kardeşi olan Savannah Knoop’u JT Leroy olmaya ikna ediyor. Savannah sarışın, mavi gözlü ve bebek yüzlü. Garip bir peruk, güneş gözlükleri ve utangaç tavırlarla Savannah JT Leroy oluveriyor.
Bundan sonrası ise tam bir edebi Milli Vanilli vakası. Yoksa Cyrano DeBergerac mı demeliyim? Çünkü replikler Laura Albert’a ait ama görüntü Savannah. Savannah Knoop, Jt Leroy olarak sadece edebiyat dünyası değil, Hollywood ve müzik dünyasına da hızlı bir giriş yapıyor. Bono’dan Winona Ryder’a, Asia Argento’dan Billy Corgan’a kadar özel dostlar ediniyor, partilerde sabahlıyor, ağırlanıyor ve seviliyor. Çok seviliyor. Ta ki bu büyük sır bir şekilde açığa çıkana kadar.
Eğlenceli Bir Belgesel
Author: The JT Leroy Story belgeseli bu skandalı özellikle Laura Albert’ın gözünden, skandalın diğer baş rollerine başta Savannah’ın olmak üzere, ona inanan ünlülerin düşüncelerini pek kayda geçmeden anlatıyor. Bu bir eksiklik gibi görülse de aslında odak noktasının Laura Albert olması belgeselin dağılıp çözülmesini engelleyen bir unsur da aynı zamanda. Adım adım JT Leroy karakterinin nasıl yaratıldığını, neden bu kadar benimsendiğini, bu kadar benimsenmesinde Savannah’nın JT Leroy olarak arz-ı endam edişinin etkisini, ve “eğer JT Leroy böyle güzel ve kırılgan bir genç olmasaydı, yine de aynı ilgiyi görür müydü?” sorusunun cevabını alıyoruz.
Jeff Feuerzig geçmişinde The Big Lebowski’ye esin kaynağı olan gerçek The Dude, Jeff Dowd hakkında yine çok başarılı bir belgesel bulunan bir yönetmen ve yazar. Author: The JT Leroy Story’i gayet özgün bir kurgu ve yer yer fantastik öğelerle bezeyerek konuya aşina olmayanların bile sıkılmadan izleyebileceği bir belgesel haline getirmiş.
2016 yapımı Film 16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilmişti. Önümüzdeki Nisan ayında ise ABD’de gösterime girecek başka bir film söz konusu. Jeremiah Terminator Leroy adındaki filmin başrollerinde Savannah Knoop’u oynayan Kristen Stewart ve Laura Albert’ı canlandıran Laura Dern var. Görünüşe göre bu sefer olaylar daha çok “güzel” görümce açısından anlatılacak. Yine de bu filmi izlemeden önce gayet doyurucu ve kısmen eğlenceli belgeseline bir göz atmakta fayda var.