01.05.2016

Çizgi Ötesi: My Neighbors the Yamadas

my neighbours the yamadaz

Anime dünyası içinde en değerli yapımlardan olan “Ateşböceklerinin Mezarı” ve Oscar’a da aday olan “Prenses Kaguya Masalı”nın yönetmeni Isao Takahata’nın 1999 yapımı animesi Hôhokekyo tonari no Yamada-kun, kesitlerden oluşan, eğlenceli bir aile komedisi sunuyor bize.

Yamada ailesi; anne, baba, kız ve erkek çocuklar ve bir de büyük anneden oluşmaktadır. Ailenin en küçük ve en sevimli bireyi Nonoko’dur. Yamada ailesini, animenin başında bize tanıtan da odur. Abisi Noboru ise ergenlik çağında, okuldan ve ödevlerden hazzetmeyen, ergenliğin getirdiği “aklı bir karış havada”lığı sonuna kadar yaşayan bir yeniyetmedir. Yine de aile büyüklerinin yanında çocuklar çok normal kalır. Baba Takeshi, annesiyle, eşiyle ve çocuklarıyla kurduğu ilginç ve eğlenceli diyaloglarla filme renk katar. Komik bir baba modelidir. Bazen filozofluğu tutar, bazen esip gürler, ama aslında pek de cesur değildir. Anne Matsuko, filmin en renkli karakteridir. Unutkan, ev işlerini savsaklayan, pek de iyi bir aşçı olmayan Matsuko, kayınvalidesi ile iyi bir ikili oluşturur. Büyük anne Shige ise inatçı, evdeki herkese akıl veren ve yönetmeyi seven biridir.

yamadas

Çok farklı karakterlerin bir arada yaşayıp, birbirine uyum sağlaması ve mutlu olması dikkat çekici bir noktadır Yamada ailesi için. Animede Noboru bu durumu şöyle özetler:

“Neden huzurlu bir aile olduğumuzu biliyorum. Çünkü siz hepiniz çatlaksınız. Eğer böyle çatlak olmasaydınız bu kadar huzurlu olmazdık.”

Gerçekten de Yamada ailesindeki herkes biraz “deli”dir. Ama birbirlerinin bu deliliklerine uyum sağlamışlardır. Bu sayede de eğlenceli bir ailedir karşımızdaki.

Yamada ailesinden hayatından kesitler izliyoruz filmde. Baştan sona devam eden bir olay ve kurgu yok yani karşımızda. Bölük pörçük parçalar olduğunu düşünebilirsiniz belki ilk başta izlerken. Ama her bir olayın ne denli samimi ve doğal anlatıldığını gördükçe animeye kapılıp gitmemek de imkânsız. Çünkü izleyen herkes, kendisinden, ailesinden, çevresinden bir şeyler bulabilir bu animede. Bunun yanında filmin evlilik ve aile olmak hakkında söyledikleri de oldukça dikkat çekici. Neredeyse her kesitin sonunda verilen ünlü düşün adamlarından özlü sözler de animeye ayrı bir tat katıyor.

Eğer detaylı çizilmiş animelere alışıksanız, filmin çizim tekniği de değişik gelecektir. Suluboya tekniği denilen, kabataslak çizimlerin yer aldığı anime, anlatmak istediğini dile getirmede oldukça başarılı.

İzleyicilere kendilerinden bir parça sunan ve bunu da gayet eğlenceli bir biçimde yapan animenin sonundaki “Que Sera Sera” ise filmin artısı olmuştur.