01.06.2016
Çizgi Ötesi : Ölü Gelin
Tim Burton, her yaptığı filmle adından söz ettirmeyi başarmış sayılı yönetmenlerdendir. Animasyonlarında da filmlerinde de Burton‘a özgü izler bulunur. Gotik ögelerle bezeli karanlık filmler, Tim Burton filmlerinin karakteristiğidir.
Tim Burton‘ın Mike Johnson ile birlikte yaptığı 2005 yapımı “Ölü Gelin” için de aynı durum söz konusu. 1800’lü yılların karanlık dönemlerinde geçen bir animasyon Ölü Gelin. Victoria dönemi özelliklerinin görüldüğü, kasvetli bir kasabada yakın zamanda bir düğün olacaktır. Kaba, sonradan görme Nell ve William Van Dort’un oğlu Victor ile soylu bir aileden gelen ancak tüm varlığını tüketen Everglotların kız Victoria, görücü usulü evleneceklerdir. Evlilik, her iki ailenin de çıkarınadır, ancak gençler için durum pek karmaşıktır.
Düğün provasında evlilik yeminini doğru düzgün edemeyen Victor, yarın tanımadığı bir kadınla evlenecek olmanın verdiği kafa karışıklığı, evlilik fikrinden korkması ve provadaki beceriksizliği nedeniyle kendini kasabanın dışındaki ağaçlık alana atmıştır. Burada evlilik yeminin provasını yaparken, yıllardır damadını bekleyen ölü gelini uyandırır. Bağlılığını ilan etmiştir bir kere, artık ölü gelin Emily ile evlidir ve onunla yer altına, ölülerin dünyasına inmelidir.
Ölülerin dünyası, öyle “dıdıdıdıdı” ettirecek bir dünya değil, aksine epey eğlencelidir. Tabii kuru kafalar, iskeletler ve ölü bedenlerden geçilmez ortalık. Ama bu durum, rahatsız edici değildir, rahatsız edici olan, Victor’un Victoria ile evlenmeyi düşlerken kendini ölü bir gelinle evli bulmasıdır. Artık ortada iki gelin, bir damat vardır.
Karanlık, kasvetli, ölülerle dolu bir animasyondan bahsediyoruz Ölü Gelin‘den söz ederken. Lakin film, ürkütücü olmaktan ziyade duygusal ve eğlenceli. İyi çizilmiş karakterlerinin yanında sağlam da bir senaryoya sahip. Burton‘ın yanı sıra başarılı bir senaryo ekibinin parmağı olan yapımda, Mike Johnson etkilerini karakter yaratımında seçmek mümkün. Müzikal sahnelere de bir parantez açmak gerek. Müzikleri ayrı, şarkı sözleri ayrı güzel olan yapımda, bu sahnelerin görselliği de ayrıca övülmeyi hak ediyor.
Ölü Gelin, Oscar’a aday olsa da Miyazaki‘nin “Howl’s Moving Castle”ı ile o yıl eli boş dönenlerden oldu. Ama bu, yönetmenler Burton ve Johnson‘ın, Ölü Gelin ile görsel ve işitsel anlamda böylesine başarılı bir film yapmış oldukları gerçeğini gölgelemiyor.