24.08.2022
Dedektif Pikachu: Pii-Kaac-Huu!
Burak ŞEN
Pokemon, şu an yaşı yirmi ile otuz arası nesil için çok ayrı bir yerdedir. Çocukluklarına dair en özel kısımlarda yer kaplar. Çünkü çocukluğumuzda sürekli heyecanla Pokemon’un başlamasını bekler, oradaki hayal gücüyle birlikte bizde hayal ve oyun dünyamızı Pokemon ile süslerdik. Hatta bu on yılı kaplayan neslin favori oyunu şüphesiz tasolar! Pokemon karakterlerinin üzerinde yer aldığı tasolar… Elinize aldığınız herhangi bir yuvarlak cismi “Seni seçtim Pikachu!” diye sağa sola fırlatmadığınızı söylemeyin bize! Ama tabi bu filmin öyküsü doğrudan çocukluk animemiz Pokemon’a bağlanmıyor. 2016 yılında piyasaya çıkan ve Pokemon GO! aşırılığından da nemalanan “Detective Pikachu” oyununun perdeye uyarlanması. O haseple filmde poketoplar, “Seni seçtim” ile başlayan saldırı cümleleri, rozet için verilen savaşlar ve en önemlisi Ash yok! Eğer genel manada Pokemon öyküsü izlemek için gidecekseniz bu yanlış bir beklenti olur.
Konuşan Pikachu ile Bir Dedektiflik Öyküsü
Araları pek iyi olmasa da babasını kaybetmenin hüznünü yaşayan genç Tim babasının evine gittiğinde onun Pokemon ortağı Pikachu ile karşılaşıyor. Normalde emniyette görevli olan babasının ölümünün çalıştığı bir dava yüzünden olduğunu düşünen Tim ve Pikachu bu gizin peşine düşüyor ve babanın hala yaşıyor olma ihtimali ile bir maceraya atılıyor. Tabi Tim’in çözmesi gereken bir gizde Pikachu’nun konuşabiliyor olması. Daha doğrusu Pikachu’nun dediklerini çevrede yalnızca kendisinin anlıyor olması.
Dedektif Pikachu, özellikle görsel efekt anlamında pokemonları aşırı gerçekçi yapma girişiminde bulunmayarak doğru bir adım atmış. Pokemonların animasyon görünümleri doğru bir tercih çünkü hem böylelikle o nostaljik hava seyirciye daha güzel geçiyor hem de pokemonların görünümleri orijinal görünümlerine bağlı kalabiliyor. Ama ne yazık ki Dedektif Pikachu’nun bundan başka pek övgüye değer bir yanı var diyemem. Film aksamadan gidiyor, macera hiç durmuyor ama bu biz seyirciye güzel bir biçimde verilemiyor. Karakterler aksiyonunu yaşarken siz içinizden “hadi, uzadı, hadi” hissiyatına kapılıyorsunuz. Olayların da tahmin edilebilirliği zirveye oynuyor. Yani hangi karakter iyi, hangisi kötü, baba nerede, neden Tim Pikachu’yu duyabiliyor gibi soruların cevabı daha ilk dakikadan itibaren anlaşılıyor. Bu bağlamda da dedektiflik öyküsü anlatan filmimizin hikaye anlatımının güçlü olduğunu söyleyemeyeceğiz.
Dedektif Pikachu’nun Kitle Sorunu
Dedektif Pikachu’nun sorunlarından birisi de kitlesini ayarlayamaması. Dedektif Pikachu hikâye anlatımı, olan olaylar açısından çok çok küçük izleyicileri hedefine alıyor. Ama karakterlerin pokemonlar olması küçük izleyiciler ile film arasındaki en büyük engel. Çünkü bizler filmi izlerken her karede, karenin her yerine tanıdık bir pokemon görebilecek miyiz diye bakarken, veya olan olaylarda rol oynayan pokemonları görünce yıllar sonra o pokemonu görmenin mutluluğunu yaşarken küçük izleyiciler Pokemon evrenini ve Pokemon dünyasını bilemediği için bir bağ kuramayacak ve belki de onlar için bile sıkıcı bir hale gelecek film. Biz büyükler içinde genel olarak filmin kendisi sıkıntı. Çünkü hikâyenin gidişatı, olan olaylar her şey o kadar minimal ve anlaşılır ki, bu da seyir zevkini yerlere indiriyor ve ister istemez film bizler içinde sıkıcı bir hâl alıyor.
Yönetmen Rob Letterman genellikle animasyon ve içeriğinde animasyon karakterlerin yer aldığı Goosebumps, Canavarlar Yaratıklara Karşı, Köpekbalığı Hikâyesi gibi işlerine popüler kültür açısından ilgi çekici bir iş daha eklemiş olsa da içerik bağlamında yine pek iyi olmayan bir film eklemiş oldu. Açıkçası Pokemon’u seven, Pokemon dünyasına hakim ve küçüklüğümde Pokemon izlemiş olmasaydım bu filmden sıkılır çıkardım. Beni filmde tutan şeyin “Acaba hangi karakterler var?” merakım olduğunu itiraf etmekten çekinmiyorum. Ama Pikachu’nun tatlılığı her şeye değerdi. Bu bağlamda da Ryan Reynolds Pikachu’yu seslendirirken şahane bir iş çıkarmış. Az önce de bahsettiğimiz görsel efekt olayına yeniden gelirsek; pokemonların o çizgi filmlerdeki tatlılığı burada da mevcut. Özellikle en fazla ekran süresine sahip pokemonlar olan Pikachu ve Psyduck’ı izlemek çok çok büyük bir keyif. Filmin neredeyse tamamında Pikachu var olmadığı birkaç sahnede onu görmeyi beklemekle geçti. Dedektif Pikachu Pokemon sevenler için yalnızca Pokemon karakterlerini görmek bağlamında güzel bir nostalji olacaktır ama onun haricinde pek elle tutulur bir yanı olmayacaktır.