05.09.2021

En Sevdiğim Spielberg

Tümer TOPAL

Jaws

Jaws, erken dönem Spielberg başyapıtı olarak sinema tarihinde çok özel bir yere sahip. Bir neslin paranoyak bir şekilde “acaba?” sorusunu sormadan denize girememesine neden olan Jaws, dışarıdan görüldüğü gibi içi boş bir canavar filmi değil.

Film, gerilim – korku evliliğinin meyvesini bize tattırırken aynı zamanda otorite, bürokrasi, statüko, aile gibi kavramları da anlatıda harmanlayıp seyirciye doyurucu bir deneyim sunuyor. Örneğin film boyunca Şerif Brody’nin biyolojik ailesinden teknedeki yapay ailesine ve onların ilişkilerine paralel bir geçiş yapıyoruz. Zira teknedeki kahramanlarımızın arasındaki otorite dinamikleri anne, baba, çocuk üçlüsü üzerinden yeniden tanımlanıyor.Bu sayede filmin derdi sadece bir “canavar”ın korku salması olmuyor.

Spielberg’ün en iyi bildiği şey genele hitap ederken bir şekilde derinliğini de kaybetmemesi.Kimi zaman denizin soğuk sularına gömülmüş,  herkesçe görülmüyor olsa bile muhakkak orada bir yerde bizi bekliyor.