Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu

Konuk yazar: Oğuz Albayrak

Ben Seni Unutmak İçin mi Sevdim?

Komedi hangi coğrafyada yapılırsa yapılsın evrenselliği yakalaması kolay olmayan bir tür. Hemen her ülkenin kendi seyircisinin anlayabileceği bir dilin hâkim olduğu bir hali vardır. Peter Sellers, Jim Carrey, ZAZ ekolü gibi geniş kitleleri yakalamış örneklerin yanı sıra sadece kendi ülkesinde ilgi gören diğer ülkelerde ise sınırlı hayran kitlesine sahip olan yönetmen ya da oyuncular mevcut. Bu yüzdendir ki her ne kadar bayağılığını çokça eleştirsek de Recep İvedik serisinin gişede elde ettiği başarı ortada. Eleştirmenlerin sevmiş olduğu başka yapımların da başka pazarlarda iş yapma olasılığı düşük. Mesela geçen yılların Amerika gişelerinden yüz elli milyon dolar kaldıran “Bu Nasıl Aile?” filmi Amerika dışında onca pazardan yüz milyon dolar sınırını ancak görebildi.

Vizyonun yeni yerli komedisi “Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu” da benzeri bir kaderi paylaşıyor. Her ne kadar senaryonun temelindeki söylem evrensele yaklaşsa bile onun ele alınış şekli son derece yerli. Biray Dalkıran korku temalı filmlerle başladığı kariyerinde daha sonraları farklı türlere yelken açmış iyisiyle kötüsüyle üretmeye devam etmiş bir senaryo yazarı ve yönetmen. Son dönemde duygusal yönü ağır basan filmlerle seyirciyle buluştuktan sonra yollu tekrar komediyle kesişmiş.

Film ne mi anlatıyor? Evlenmek üzere olan Alper ve Zehra çifti, Zehra’nın babası Erdal’ın itirazlarına rağmen düğün hazırlıklarına başlarlar. Büyük gün gelip çattığında Alper bir anda yaşadıklarının ciddiyetinin farkına varır ve panik halinde halüsinasyonlar görmeye başlar. Alper kendi düğününden kaçmıştır. Kısa bir süre yaptığı hatanın farkına varan genç adam sevdiği kadına geri dönmeye çalışsa da Zehra kabul etmez. Anlayacağınız son pişmanlığın fayda etmediği bu durumda Alper’in yapabileceği tek şey Zehra’yı unutmak.

Başrollerde Tuğçe Sarıkaya, Atılgan Gümüş, Serhat Özcan, Orçun Kaptan gibi isimler var. Onlara kanatlardan destek olan yardımcı rollerde ise Recep Aktuğ, Asuman Dabak gibi deneyimli oyuncular eşlik ediyor. Modellikten oyunculuğa son transferlerden olan Tuğçe Sarıkaya ilk başrolünde senaryonun ona sağladığı imkânları kullanarak ilerisi için umut vaat eden bir performansla seyircinin karşısında. Filmin senaryosunda eksikler var mı? Evet var. Film bir gül bahçesi vadediyor mu? Hayır. Ama komedi en kişisel sanat olan sinemanın türleri içinde özellikle bizden olanlar söz konusu olunca kimin gülüp kimin gülmeyeceğinin belli olmayan da bir tür. Kendi kararınızı vermek için yaz hararetinin zirvede kalmakta ısrar ettiği Ağustos ayında serin bir salonun yolunu tutun ve nihai kararı verin.