20.09.2017
Filmekimi’nde Kaçırmamanız Gereken Filmler
Haktan Kaan İÇEL
You Were Never Really Here
Bu filmi izlemek için çok neden var. Ancak ille de bir neden aranıyorsa bu, kusursuz oyunculuğu yüzünden Joaquin Phoenix olacaktır. Melankolik, arızalı ve seyirciyi arkasına alacak bir anti kahramanla Phoenix sinemadaki yerini alıyor. Atmosfer yaratmadaki becerisini We Need to Talk About Kevın ile kanıtlayan Lynne Ramsay, bu filmde kullandığı uzun planlar ve klas yönetmenliğiyle belki de Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülü hak ediyordu. Buna rağmen Cannes’dan en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu ödülleriyle dönmeyi başaran You Were Never Really Here, Taxi Driver ile Leon melezi olarak adlandırılabilir. Bu filmi kaçırırsanız methiyeler düzülürken kalabalığın ortasında yabancıya dönüşürsünüz. Sırf bu yüzden bile izlemekte fayda var.
(İçinizi dağlayacak olan Thelma’yı özellikle gözden kaçırmayın ve Housewife’da iki saniyelik oynuyorum. Bu yüzden onu da es geçmeyin.)
Mert YILDIRIM
Happy End / Mutlu Son
Bu yılki Filmekimi’nde beni en çok heyecanlandıran filmlerden birisi de Happy End. Amour filmiyle Oscar kazanan Michael Haneke bu sefer Cannes’ta yarışan son filmi Happy End ile Filmekimi’nde izleyicilerin karşısına çıkıyor. Happy End neden izlenmeli? Bir kere Haneke’nin bu filminde Isabelle Huppert ve Jean Louis Trignignant gibi önemli oyuncular yer alıyor. Haneke bu filminde toplumun ne kadar duyarsızlaştığının altını çiziyor rahatsız edici tavrını kullanarak. Haneke yaptığı her işi büyük bir titizlikle yapan başarılı bir yönetmen. Isabelle Huppert ise oyunculuğuyla her rolün altından başarıyla kalkan muazzam bir aktris. İkisinin ortak paydada buluştuğu Happy End izlemeye değecek türden bir film olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik konusu ve oyuncu kadrosuyla oldukça göz dolduran bir yapım. Bu durum filmi izlemek için başlı başına bir sebeptir. Bu yılki Filmekimi’nde Happy End filmini izlemeyi ihmal etmeyin.
Murat DURAL
Three Billboards Outside Ebbing, Missouri / Üç Billboard Çıkışı, Missouri
In Bruges ve Seven Psychopaths ile harika isler çıkaran Martin McDonagh’ın yeni harikası. Katıldığı festivallerden en iyi senaryo ödülüyle dönen film, hem suç hem komedi türüne yaratıcı bir katkı veren McDonagh’ın zekasını yine ortaya döndüğünün de bir göstergesi. Frances McDormand’ın da uzun bir süre sonra sağlam bir rolle karşımıza çıktığını belirterek bu filmi mutlaka kaçırmamanız gerektiğini belirmek isterim. Zeki esprilerin olduğu, çılgın karakterlerin bolca karşımıza çıktığı harika bir filme hazır olun.