28.07.2017
Gone Girl
Gone Girl (Kayıp Kız) – 2014
Yönetmen: David Fincher
Oyuncular: Ben Affleck, Rosamund Pike, Neil Patrick Harris…
Fincher, Gone Girl’de Gillian Flynn’ın romanını ele alıyor. Büyük oranda romana sadık kalan Fincher, her filminde olduğu gibi eleştiri oklarını fırlatacak hedeflerini belirlemiştir. Bu kez Amerikan aile yapısını, ana akım medyayı eleştirmeyi kendine bir görev bilir. Tüm bu meziyetlerine rağmen kadına bakış açısı konusunda büyük bir kesimin tepkilerinin hedefi haline gelmekten de kurtulamaz. Amy Dunne (Rosamund Pike) adındaki başkarakterinin film boyunca geçirdiği değişimden rahatsız olan büyük bir çoğunluk, karakterin feminist bir noktadan zavallı, aciz bir noktaya getirildiğini öne sürmüştür. Fakat bu yorumların aksini düşünenler de vardı elbette.
Böylesine güçlü bir kadının peşinden sürüklendiğimiz filmde birçok yan karakter de varlığını sürdürüyor: Amy’nin kocası Nick (Ben Affleck) başta olmak üzere dedektif, Nick’in sevgilisi, kardeşi, Amy’nin ebeveynleri, komşu kadın ve daha niceleri… Çok karakterli bu yapı Fincher’in kusursuzca yarattığı çok katmanlı yapı ile daha da zenginleşiyor. Sürekli flashbackler sayesinde öğrendiğimiz geçmiş bir de filmin başkarakteri Amy tarafından bizlere ulaştırılarak geçmişin tekinsizliği, güvensizlikle de örülüyor. Bu iki katmanlı yapıya bir de Amy’nin bir süre sonra gerçekte neler yaptığını anlatması filmin akışına eklenmez mi? Üç katmanlı yapı, bu yapıları birbiri içerisinde başarıyla eriten kurgu ve montaj başarısı, Trent Reznor ile Atticus Ross’un yarattığı enfes müzikler, kusursuz oyunculuklar… Fincher, eleştirilerin tam da tersine kadının egemenliğinde son bulan, hızla etkisine kapılacağımız ama beynimizi de hayli zorlayacağımız bir işle takdir topluyor.