Guardians of the Galaxy Vol. 2: Galaksi Boyutunda Klişe

Ezberlediğimiz Marvel filmlerinden…

2014’te vizyona giren ilk filmiyle Guardians of the Galaxy hem içerik olarak hem gişe olarak beklentileri aşarak büyük bir başarı elde etmişti. Marvel çevresinde çok da büyük bir hayran kitlesi olmayan bir çizgi roman evreninden renkli kadrosu, harika müzikleri ve mizahıyla oldukça eğlenceli bir iş çıkaran yönetmen James Gunn devam filminde bu başarıyı sürdürememiş gibi.

Filmin konusuna kısaca değinmek gerekirse; ilk film sonrası bir ekip haline gelen koruyucular, birbirlerini düşmanlara karşı korumak için savaşırken, Starlord olan Peter Quill’in gizemli geçmişinin sırları da çözülmeye başlıyor. Quill, babasıyla yüzleşirken Rocket’in Sovereign’den çaldığı bataryalar nedeniyle koruyucular başka bir tehdit altındadır.

İlk film karakterlerin bir araya gelişini ve kötülüğe karşı mücadelesini konu alıyordu. Devam filminde ekip olmayı başarmış karakterleri izliyoruz. Haliyle hikâye ve mizah birbirine alışmış karakterlerin diyaloglarından ve atışmalarından besleniyor.

Devam filmi, ilk filmden ufak da olsa hikayesini öğrendiğimiz Star-Lord Peter Quill‘in geçmişini açığa çıkarmasını konu alıyor. Böyle olunca ilk filmde karakterlere ayrılan homojen odak vol. 2’de Quill’e kayıyor. Sırtını bol CGI soslu aksiyon sahnelerinin yanında karakterler arası melodrama dayayan film daha önce pek çok kez izlediğimiz MCU filmlerinden farklı bir şey sunmayarak hayal kırıklığı olmuş durumda. Evren gereği sonsuz galaksi ve gezegende geçen hikaye yüksek CGI kullanımıyla birleşince izleyiciyi yoran bir hal alıyor. Efektlerin en yoğun görüldüğü Marvel filmlerinden…

Filmde yer yer karşımıza çıkan seksenler, doksanlar (atari, pacman vb) popüler kültür göndermeleri de son dönem moda haline gelen retro akımının etkin kullanımına iyi bir örnek.

Yine müzikleriyle ayakta duruyor…

İlk filmde olduğu gibi Guardians of the Galaxy Vol. 2‘de de “Awesome mix”, en öne çıkan unsurlardan. Cat Stevens, Fleetwood Mac, Sam Cooke, Cheap Trick gibi isimlerden oluşan nostalji kokan soundtrack sahnelerdeki atmosferi bir iki tık üste taşıyor. İlk filmde en sevilen karakterlerin başında gelen Groot, vol. 2’de Baby Groot olarak R2D2, BB8 vari bir maskotluk misyonu üstleniyor. En can alıcı noktalarda izleyicinin yüzünü güldüren hamleleri yapan Groot’a mizah konusunda en büyük destek Drax‘ten geliyor.

Kurt Russell, Sylvester Stallone gibi isimlerin eklenmesiyle daha da görkemli hale gelen kadroya yıldızlar karması Marvel filmlerinden alışığız. Ego rolüyle filmde önemli bir rol tutan Russell pek sırıtmazken Stallone, Ogord rolüyle serinin devam filmlerinde ana parçalarından biri olacağının sinyallerini veriyor.

Guardians of the Galaxy Vol. 2, ilk filmi başarılı kılan ögelerini tekrarlamayı dahi pek başaramayarak Marvel serilerinde görmeye alıştığımız kötü devam filmlerinin bir yenisi. İmkansız aşk, hassas aile bağları, sonu belli aksiyon sahneleri, iyi yönde evrim geçiren villain’lar, ölümden son bir yardım eliyle kurtulan karakterler ve finalde duymaktan yorulduğumuz öğüt niyetine sözler… Türün sevenlerinin iyi vakit geçirmesini sağlayabilir ancak özgün bir tat arayışında olanlara tavsiye edilmeyecek bir film.