18.05.2016

Hesapta Aşk’ın Yönetmeni Gönenç Uyanık’la Röportaj

Hesapta Aşk - 1

Hesapta Aşk’ın hikâyesini bize anlatabilir misiniz? Proje nasıl başladı, gelişti ve sizin için önemi ne oldu?

2012’de Kristal Elma’da “En iyi Reklam Filmi Yönetmeni” ödülünü aldıktan sonra, buna vesile olan GSM şirketinin gençlik markasının iki sene boyunca bütün reklamlarını yönetme fırsatı yakaladım. İşin içine gençler girince, ister istemez yeniliklere açık olmanız ve sürprizlerle yaşamaya alışmanız gerekiyor. Bu süreçte gençlerin içinde olmak, onların hikâyesini birebirde dinlemek ve anlatmak bana gerçekten büyük tecrübeler kazandırdı. Daha sonra yapımcımız Ender Sevim’le bu tecrübelerimizi her zaman yaptığımız reklam filmlerinin motivasyonunda, yenilikçi bir uzun metraj film olarak çekmeye karar verdik. Bu noktada Birol Akbaba’nın da ekibimize dahil olmasıyla birlikte değişik senaryo ekipleriyle hikâye geliştirme aşamasına geçtik. Malum, sosyal medyayı ve gençleri merkeze alınca, attığınız her adımın ertesi gün eskimiş olma gibi bir ihtimali var. Biz de bu tehlikeden mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışarak, gençlerin yıllardır değişmeyen sosyal medya alışkanlıklarını gözlemlemeye çalıştık. Uzun calışmalar sonucu hikayemizin son halini ortaya çıkarttık ve yine kendisi de reklam sektöründe olan Zafer Külünk’e bu hikayeyi senaryolaştırması için ulaştık. Sağolsun, Zafer kendisinden çok şey katarak, oldukça keyifli bir senaryo yazdı. Bize de o senaryoyu çekmek kaldı 🙂

Hesapta Aşk, tempolu ve kısa zamanda çoğu şeyi anlatabilen dinamik bir yapıya sahip. Bunun sizin reklam sektörü geçmişinizle ilgisi var mı? Bunu nasıl yorumlarsınız?

Reklam filmi çekerken, dahil olduğunuz her projeyi hayatta çektiğiniz en son şeymiş gibi çekmeniz gerekiyor. Kendi memnuniyetinizin yanında, ajans ve en önemlisi müşteri memnuniyeti devreye giriyor. Dolayısıyla her bir projede yeni bir şeyler denemek, farklı anlatım biçimleri geliştirmeye çalışmak sizin en doğal refleksiniz olmaya başlıyor. Ayrıca reklam filmleri çekerken benim kendi adıma edindiğim en büyük tecrübelerden biri, çektiğin şeye asla âşık olmaman gerektiği. Her plan, her sahne filmin iyiliği için atılabilir. “Hesapta Aşk” filmi de hikayesi ve olay örgüsü itibariyle bu tip denemeleri yapmak için mükemmel bir fırsattı. Elbette bu noktada filmimizin editörü Erhan Acar’ı da unutmamak gerekir.

Hesapta Aşk - 2

Filmi çoğu eleştirmen gençlik ve komedi filmleri arasında umut verici olarak nitelendiriyor. Bu yorumla ilgili neler söylemek istersiniz? 

Evet, filmi izleyen eleştirmenlerden oldukça olumlu ve motive edici yorumlar alıyoruz. En hoşumuza giden ve “galiba doğru bir şeyler yapıyoruz” dedirten yorum, “Bel altı espriler yapmadan, ahlaksızlığı ön plana çıkarmadan, küfürü mizah aracı olarak kullanmadan da komedi filmi yapılabiliyormuş” yorumu oldu. Eğer filmimize giden seyircilere keyifli bir 90 dakika yaşatıp salondan dışarıya bir tebessümle çıkartabilirsek, ne mutlu bize 🙂

Seyircinin tepkisi nasıl?  Özellikle hitap etmeyi seçtiğiniz bir yaş grubu var mı?

Filmin çekim aşamasında bütün karakter ve oyunculukları gerçekçi bir sınır içinde tutmaya çalışıp durumların altını çizmeye çalıştık. Setteyken, “insanlara komik gelmez mi acaba?” paranoyalarımız olmadı değil 🙂 ancak izleyenlerin tepkileri bu endişemizin boşa olduğunu ortaya çıkardı.

Ayrıca biz yola “Gençlik Komedisi” yaratmak üzere çıktık. Ancak sanırım proje yolda birazcık daha yaş aralığını genişletti. 30’lu yaşlardaki insanlara da hitap ettiğini, hatta anne-babalara ilgi çekici geldiğini söyleyenler oldu. Bazı özel gösterimlerde birçok espiriye gençlerle birlikte 30’larındaki “gençlerin” güldüğünü görmek hoşumuza gitti. Anne-babalara “stalking” taktikleri öğretildiği, bundan sonra gençlerin daha yaratıcı olmaları gerektiği yorumları yapıldı:) Filmin hitap ettiği yaşla ilgili benim bu aşamada yorum yapmam yanıltıcı olabilir…

hesapta aşk - 3

Hesapta Aşk’ı sinemamız içinde özellikle konumlandırdığınız bir yer var mı? Tür-mesaj açısından yorumlayabilir misiniz?

Çağımızın ilişki yöntemleri ve sosyal medya gerçekleriyle beslenen bir komedi-macera filmi demek yanlış olmaz sanırım.

Sinema alanında ilk yönetmenliğiniz Hesapta Aşk. Bundan sonraki projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Aslında ilk yönetmenliğim “Hesapta Aşk” değil. “Moral Bozukluğu ve 31” isimli bir komedi filminin ortak yönetmenlerinden biriyim 🙂  Sanırım “Hesapta Ask” için, ilk bağımsız yönetmenlik deneyimim denebilir.  Ben hikaye anlatmayı çok seviyorum. Bu hikayenin tarzı ya da konusu önemli değil. Eğer hoşuma gidiyorsa, o hikayeyi anlatmanın değişik yollarını bulmaya çalışmak beni motive ediyor. Bu sıralar biyografilere ve esaslı macera hikayelerine çok sardım. İki tane birbirinden bağımsız biyografik hikayeyi geliştirmeye çalışıyorum. Bakalım zaman ne gösterecek 🙂