07.11.2016
Nokta – 47
Dr. Strange (2016)
İlk andan itibaren binaların neden döndüğünü biri bana açıklayabilir mi? Bu kötü adamları durdurma hususunda ne işe yarayabilir?
Mesela ne bileyim Mads Mikkelsen hep balkonlu bir evde yaşamak istemiştir ve sen elini kolunu çevirip adamın önüne fransız balkon çıkartırsın ve adam korkar. Bunun bir mantığı var. Ne bileyim, bu adamlar titiz mimar mı da binalar oynadığında, “Lanet olsun New York’ta barok dönem görmek istemiyorum” diye can çekişerek ölecek mi? Büyük plan nedir burada hiç anlamadım.
Bana “tıpta ayıp olmaz” demeyin. Gayet de ayıp etmişler.
Mr. Church (2016)
Ölmekte olan bir kadının evine ölmüş eski sevgilisi müthiş bir aşçı gönderir. Çünkü tek ihtiyaç da buydu. Aşçı, caz müzikten ve kitaplardan anlayan “sihirli bir zenci”dir. “Magical Negro” tabiri bilge, yol gösteren ve beyaz adama hizmet eden klişe siyahi karakterleri tanımlamak için kullanılır. Eddie Murphy’nin dönüş filminde rastladığımız da bu klişeyi merkezine yerleştiren geri kalanı ise pişirmeden servis eden basit bir film. Yine de filmi çekerken “kesin Oscar alırız” diye düşündüklerini anlayınca insan müstehzi bir şekilde gülümsemeden edemiyor.
They Call Me Jeeg Robot (2015)
İtalya’da büyük başarı kazanmış alışılmadık bir süper kahraman filmi. Küçük çaplı bir hırsız olan Enzo, kaza sonucu bir varil toksik atığın içine düşer ve insanüstü bir güce sahip olur. Elbetteki bu gücünü insanlık için değil bankamatik soymak için kullanacaktır.
“Biri Bizi Gözetliyor” türevi bir yarışmada aradığı şöhreti bulamadığı için huzursuz olan İtalyan usulü bir Joker’i de görebileceğiniz They Call Me Jeeg Robot, ciddi kusurlarına rağmen düşük bütçeli İtalyan usulü bir Deadpool izlemek isteyenler için ilginç bir deneyim olabilir.