17.07.2019

O An: High Life

Kara deliğin ötesinde

High Life yönetmeninin deyimiyle biraz da insanın acizliğinin filmi, tüm olumsuzluklara, çıkışsızlıklara rağmen var olmak isteyen, üreyen, büyüyen, gözyaşı döken ve bütün bunları vücut sıvılarıyla yapan insanın insan olabilme deneyimi. Belki de başka bir şey olabilme, bedeni yırtıp atma, dünyadan, galaksiden ve sonunda evrenden de çıkarak özgürleşme mümkün olabilir mi fikri. Filmin son sahnelerinde Monte ve kızı kara deliğin içine girmeye karar veriyorlar, bu bir intihar mı yoksa yeniden doğmak mı olacak? Aslında bir kara deliğin içine girerek sonrasını görebilme cesareti, karanlığın ardındakini, yalnızlığıyla kıvranan insanın ardındakini, beyazlığı görebilme, saf beyazlığı.

Claire Denis, kendisinin de alışık olmadığı bilimkurgu türüne yeni bir soluk getirmiş. Film izleyici dikdörtgen gemisiyle uzayın derinliklerine taşıyor ve galaksinin sınırlarında bir kara deliğin kıyısına kadar sürüklüyor. Mürettebatından kaptanına mahkûmlarla dolu bir gemi bu, hepsi de idam cezasına çaptırılmışlar. Ceza infazı yerine geri dönüşü olmayan bu uzay görevine gönderiliyorlar. Filmdeki karakterin kendi deyimiyle dünyadayken çöp olan insanlar bunlar, kimsenin değer vermediği, sonunda birileri bunları geri dönüşüme sokmayı akıl ederek uzaya gönderiyor. Dünyadayken yersiz yurtsuz olan, tutunamayan bu insanların, başlı başına yersiz yurtsuzluğu simgeleyen uzayda oluşları, derinlikli bir yapı çıkartıyor ortaya.

Uzayda olmak, boşlukta salınmak sonsuz bir özgürlük vaat etmiyor, aksine kapana kısılmışlık ve çaresizlik hissi içinde kalıyoruz. Her şey yavaş yavaş yok olmaya, anlamsızlığa, boşluğa dönüşüyor. Geminin içinde konumlandırılmış topraklı, ağaçlı ufak bahçede kurtaramıyor geminin tekinsiz ortamını. Mahkûmların rahatlamak için girdikleri, toprağa bastıkları bahçe uzayın derinliklerinde sürüklenen bir geminin içinde yapaylıktan öteye geçemiyor. İnsanoğlu kendi eliyle bozduğunu yine kendi eliyle yapmaya çalıştığında komik duruma düşüyor, bocalıyor ve yaptığının altında kalıyor. Tıpkı uzay gemisinin ve içindekilerinin akıbeti gibi, Monte ve kızı kara deliğe doğru sürüklenirken biz de onlarla beraber zamansızlık içinde kayboluyoruz.