18.04.2022
Pera Sohbet: Ali Asgari & Sadaf Asgari
41. İstanbul Film Festivali’nde Yarına Kadar filminin yönetmeni Ali Asgari ve oyuncu Sadaf Asgari ile söyleşi
41.İstanbul Film Festivali son günlerine yaklaşırken uluslararası yarışma jürisinden İranlı yönetmen Ali Asgari’yle festival programında yer alan filmi Yarına Kadar’la ilgili filmin başrol oyuncusu Sadaf Asgari’nin de katıldığı bir söyleşi için buluştum.
Ali Asgari günümüzde İran sinemasını dünyada temsil eden önemli bir yönetmen. Sadece uzun metrajlı filmler değil kısa filmler de yapıyor. İki kısa filmi Cannes ve Venedik’te gösterildi. İlk uzun metrajlı filmi Kaybolma/Disappearance/ Napadid Shodan Cannes Film Festivali’nin Cinefondation atölyesinde şekillendi; 2017 Venedik ve Toronto film festivallerinde prömiyerlerini yaptı. Yarına Kadar / Till Tomorrow/Ta Farda yönetmenin ikinci uzun metrajlı filmi. Ali Asgari aynı zamanda ABD Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi üyesi. Yarına Kadar filminden sonra yeni bir kısa film çekmenin hazırlıklarını yapıyor.
İranlı oyuncu Sadaf Asgari, yönetmen Ali Asgari’nin yeğeni. Onu ilk defa 2019 yapımı, yönetmenliğini Massoud Bakhshi’nin yaptığı Yelda : En Uzun Gece / Yalda : A Night For Forgiveness filminde izlemiştim. Sadaf Asgari rolünü o kadar hakkını vererek oynuyordu ki film adeta bir belgesel gibi ilerliyor. Sadaf Asgari üç yıl önce çekilen toplumsal denetim ve kültürel yozlaşma eleştirisi yapan Sonia K.Hadad’ın Sınav/Exam/ Emtehan isimli kısa filmindeki rolüyle Sundance Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. Sadaf Asgari her iki filmde de karakterin gerilimini izleyiciye geçirmekte çok başarılı. Genç oyuncu ayrıca Ali Asgari’nin ilk uzun metrajlı filmi Kaybolma/Disappearance/ Napadid Shodan’da da oynadı. Film 2018’de 38.İstanbul Film Festivali programında gösterilmişti.
Yani anlayacağınız dikkatli ve İran sinemasına meraklı izleyiciler için Ali Asgari de Sadaf Asgari de yabancı değil.
Yarına Kadar filminizi önce kısa film olarak çekiyorsunuz. Bunun bir benzerini bugünlerde uzun metrajı gösterimde olan Barış Sarhan’ın Cemil Şov filminde de gördük. Kısa Cemil Şov ve uzun Cemil Şov. Siz de önce Bebek/Bacheh kısa filminizde aynı konuyu farklı oyuncularla deneyimlediniz. Film festivallerde de gösterildi. Neden önce kısa filmde işlediğiniz konuyu daha sonra uzun metraj olarak çekmek istediniz ?
Ali Asgari: Evet bu filmi önce kısa film olarak yaptım ama daha sonra uzununu da yapmalıyım diye düşündüm çünkü İran’da durumlar her gün değişiyor, yeni nesil değişiyor. Bebek/ Bacheh’i yapalı altı –yedi yıl oluyor. Aynı hikâyenin bugün daha etkili olacağını düşündüm. Konu bugünlerde o yıllardan daha güncel.
Neden önce kısa filmden başladınız ?
Ali Asgari: Dokuz yıl önce insanların reaksiyonu nasıl olur bilmiyordum. Uzun film daha iş gibi. Kısa film çok fazla para istemiyor. Bu yüzden önce kısa filmle başladım, baktım ilgi çok iyi, daha sonra uzun filmi yaptım . Kısa filmde sadece on –on beş dakikanız var. Rubai gibi. Örneğin Hayyam iki kelimede anlatacağını anlatıyor. Uzun uzun hikâye değil yani. Çok basit ve kısa.
Kısa film ve uzun film yapmak arasındaki farklar sizin için nasıl gerçekleşti ?
Ali Asgari: Kısa film yaparken de uzun filmdeki gibi her şeyi yapıyorsunuz. Farklılık çekimin süresinde. Çekimden önce senaryoyu yazmaya vakit ayırıyorsunuz. Birçok insan kısa film için çok zaman harcıyoruz o zaman uzun film yaparız diyorlar. Kısa filmde kimse sizden para falan beklemiyor. Yapımcıyı, endüstriyi, sinemaları düşünmüyorsunuz. Bu size yazmada, aktörlerle çalışmada bir özgürlük getiriyor.
Size göre kısa film yapmak için kısa filme uygun bir fikrinizin olması mı önemli ?
Ali Asgari: Bir fikriniz varsa , onun kısa için mi uzun için mi olduğunu bilirsiniz. Uzun filmde onu geliştirebilirsiniz. Kısa filmde basit bir fikriniz var, kısada sadece basit bir fikre ihtiyacınız var. Kısa film fikre dayanır, uzun film hikâyeye. Bu fikir tek başına olur mu yoksa uzun film için geliştirmek mi gerekir, gelişir mi bunu düşünürüm.
Çekimden önce oyuncularınızla prova yapar mısınız?
Ali Asgari : Bu aslında filme bağlı. Örneğin ilk filmde Sadaf’a öncelikle senaryonun sadece bazı bölümlerini verdim çünkü o filmde onda gerilimi görmek istiyordum. Tüm senaryoyu okumasını istemedim. Bu filmde en baştan senaryonun tamamını verdim. Aslında rolü onu düşünerek yazdım. Çekimlerden önce çok prova yapmayı sevmiyorum. Bu film epey gerçekçi. Eğer çok prova yaparsam oyunculuğun ruhunu kaybederim.
Kısa filme oyuncu bulmak kolay mı ?
Ali Asgari: Bugünlerde film yapmak isteyen birçok genç ünlü isimlerle çalışmak istiyorlar. İzleyicilerden daha çok tepki almak için bu isimlerle yan yana olmak istiyorlar. Ünlü isimlerle çalışırsanız filminize maddi kaynak bulmak daha kolay olur. Bazen kısa filmlere yapımcılık yapıyorum, bana ilk soruları hangi aktör oluyor. İsim veriyorlar, bu kişiyle çalışabilir miyiz diye, ben hayır diyorum. Deneyim kazanmalısınız, bu aktörü nasıl oynatacaksınız?
Şimdi Sadaf Asgari’ye sormak istiyorum. Yarına kadar filminde neden oynamak istediniz ? Bu filmde sizi en çok ne etkiledi ?
Sadaf Asgari : Öncelikle Ali Asgari’yle çalışmak bir onur. İkinci olarak sosyal hayatta Feriştah’ın yaşadığı herkesin başına gelebilir. Bir şeye inanıyoruz, onun için savaşıyoruz ama bunu saklamak zorunda kalıyoruz. Feriştah’ın anne olması ve bunu saklamak zorunda kalması, inandığımız bir şeyi saklamak zorunda kalmak ve açık açık söyleyememek, bu beni çok etkiledi.
Bir rolü seçerken neye dikkat edersiniz ? Siz bir oyuncusunuz, tabii ki bu sizin işiniz ve bunun maddi bir karşılığı var ama ben burada işin maddi yanını kastetmiyorum.
Sadaf Asgari: Her şeyden önce senaryoyu okumam gerekiyor. Oynayacağım karakteri kafamda canlandırmam lazım. Eğer karakter kafamda canlanıyorsa o zaman o rolde oynarım.
Ali Asgari filmi çekerken nasıl bir yönetmen? Bir oyuncu olarak neler söylersiniz?
Sadaf Asgari: Bu tarz yönetmene çok az rastlanır. Bizi özgür bırakıyor. Bizden görüş istiyor. İki güç günden sonra zaten kendiniz gibi hissediyorsunuz, karakter sizin oluyor. Sakin ve iyi huylu karakteri de oyuncusunun başarısında önemli yer tutuyor.
Sizin daha önce oynadığınız bir kısa filmle en iyi oyuncu ödülünüz de var. Kısa filmde oynamakla uzun filmde oynamak arasında ne gibi farklılıklar var ?
Sadaf Asgari : Kısa filmde oynamak daha zor çünkü zaman çok kısa. Uzun filmde kendini seyirciye anlatman daha kolay çünkü daha uzun zamanın var.
Filminizin izleyiciyle buluşma tarihi çok yeni, öyle değil mi ?
Ali Asgari: Evet çok yeni. Berlinale’de gösterildi. Lüksemburg’da gösterildi. İstanbul’dan sonra, Güney Kore, Yunanistan’da devam edecek. Ben basit bir film olduğunu düşündüm ama Berlinale’de çok beğenildi. Film hakkında yirmi beş tane yazı çıktı. İzleyiciler filme bağlandılar. Fakat İranlı izleyicilerin tepkileri Berlinale’de farklıydı. Bazıları beğenmediler.
Sizce bunun nedeni ne olabilir ?
Ali Asgari: Bu normal çünkü bazı İranlılar, ülkelerinin en iyi şekilde gösterilmesini istiyorlar.
Yarına kadar filmini ne kadar zamanda yaptınız ?
Ali Asgari: Senaryoyu arkadaşımla birlikte dört ayda yazdık. Çekimler yirmi iki gün sürdü. Post prodüksiyon üç -dört ay sürdü.
Filminizle ilgili farklı yorumlar sizi mutlu eder mi ?
Ali Asgar: Tabii ki.
O zaman ben filmin sonuna dair kendi yorumumu şöyle yapmak istiyorum. Feriştah kamera aracılığıyla izleyicinin gözünün içine bakarak, ben bana dayatılan tüm kısıtlamalara rağmen istediğimi, istediğim yerde ve anda yaşamaya karar verdim. Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız ? Sadaf Asgari gözleriyle izleyiciye, özellikle kadın izleyiciye bu soruyu soruyor.
Ali Asgari: Tabii bu da olabilir. Bu tarz bir yorumu duymak isterim. Benim anlatmak istediğim; Feriştah’ın sonuçta ben artık bu büyük yalanla yaşayamam diye düşünüp durumu kabullenmesi idi.
Bunu da filmin sonuna yaklaşırken taksi sahnesinin uzunluğuyla çok güzel anlatıyorsunuz. Orada Feriştah, o gün yaşadığı mücadeleyi, düşünüyor, düşünüyor, düşünüyor ve kararını veriyor. Bu tabii ki çok kısa sürede olmayacaktı.
Yarına Kadar filminin 41. İstanbul Film Festivali’ndeki son gösterimi 19 Nisan Salı günü saat 13:30’da Kadıköy Sineması’nda olacak.
Festival kataloğundan filmle ilgili bilgiyi de buradan paylaşayım:
İlk gösterimi 2022 Berlin Film Festivali’nde yapılan Yarına Kadar, bekâr bir annenin gayri meşru çocuğunu kendi annesiyle babasından saklamak için ne kadar ileriye gidip cesaretinin nasıl sınandığını anlatıyor. Yönetmen Ali Asgari filmini şöyle anlatıyor: “Feriştah’ın yolculuğu, gençlerin geleneksel yaşam biçimlerini sorgulama cesaretini ve güvenini nasıl kazandıklarını ve ataerkillikten nasıl koptuklarını anlamak için bizi İran’ın başkenti Tahran’ın görünmeyen temellerine götürüyor.”
Sadaf Asgari’nin oynadığı Sınav filmini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz: