13.05.2016

Pixels: Video Oyunlarıyla Savaş

İlk iki Harry Potter (Harry Potter ve Felsefe Taşı/2001, Harry Potter ve Sırlar Odası/2002) filminden anımsayacağımız yönetmen Chris Colombus tarafından yönetilen Pixels, adeta büyükler için yapılmış devasa bir bilgisayar oyunu görüntüsü veren bir film. Chris Colombus’un komediye yakın duran halini Evde Tek Başına serisi filmleri (1990 ve 1992) ve Mrs Doubtfire’dan (1993) biliyoruz. Dolayısıyla Pixels için yanlış bir tercih değil.

Pixels, Patrick Jean tarafından 2010 yılında çekilen aynı adlı kısa filmin uzun metraja uyarlanmış hali. 1980’lerde başlayan hikâye, o yıllarda çocuk olan Sam Brenner ve Will Cooper’ın atari salonu maceralarıyla açılıyor. Çocuklar arasında düzenlenen dünya şampiyonasında tanıştıkları, komplo teorileriyle kafayı bozmuş Ludlow Lamansoff ve Sam’in video oyunlarında birlikte finale kaldığı rakibi Eddie “Ateş Püskürten” Plant de böylece hikâyeye dahil oluyorlar. 1982’de düzenlenen bu dünya şampiyonasının önemini filmin ilerleyen dakikalarında anlamaya başlıyoruz izleyiciler olarak. Eğlence amaçlı düzenlenen bu etkinlik dünya ile uzaylı dostların arasını açacak tehlikeli bir savaş çağrısına dönüşüyor. Kahramanlarımızın ve dünyanın tehlikeyle yüzleşmeleri ise otuz yıl sonrasına denk geliyor. Tabiî küçük çocuklar büyüyor ve filmin Adam Sandler (Sam), Kevin James (Will), Josh Gad (Ludlow), Peter Dinklage (Eddie), Michelle Monaghan’dan (Violet) oluşan esas kadrosu ile baş başa kalıyoruz.

2000’lere denk gelen gelişme öyküsünde temel konu, dünyanın uzaylılar tarafından yok edilme tehdidi ile karşı karşıya olması. Kahramanlarımızdan Will’in aradan geçen süre zarfında Amerikan Başkanlığına uzanan başarı öyküsü hakkında bilgi sahibi olmasak da Will’in başkan olması tabiî ki onu uzaylı tehdidinin muhatabı kılıyor. Uzaydan gelen tehlikenin ise 1980’ler video dünyası kahramanları olması ise atari kralı ve Will’in en yakın arkadaşı Sam’i hikâyenin esas kahramanı haline getiriyor. Aklını meşgul eden komplo teorilerinin en azından bir tanesinin bile hayata geçtiğini gören Ludlow da Sam’i uyaran kişi olarak otuz yıl sonraki hikâyenin orta yerine düşüveriyor. Bunlara yıllar öncesinin atari şampiyonu (!), Sam’in başarılı olamadığını sandığı tek oyunun kazananı Eddie de eklemlenince filmin “uzaylılar karşısında dünyayı savunan kahramanlar” kadrosu epey zengin hale geliyor.

Çocukluk yıllarına filmin giriş bölümünde tanık olduğumuz kahramanların yıllar sonraki hallerinin hiç iç açıcı olmadığını belirtmeliyiz. Sam’in video oyunlarındaki keskin zekâsı ve becerisinin onu getirdiği yer evlere bilgisayar/video/tv kurulumları yapan bir şirket adamı pozisyonundan başka bir şey değil. Will, Amerika Başkanı olarak bir başarı öyküsü çiziyor ancak karısıyla arası bozuk, özel hayatına vakit ayıramıyor ve hakkında yapılan haberlerle de epey başı dertte. Ludlow, hâlâ büyükannesiyle yaşıyor ve dışarıdan çok kolay “kaçık” etiketi vurabileceğiniz biri. Eddie de hapishanede… Dolayısıyla bu dörtlünün kendini iyi hissetmeye, özgüvenlerini yenilemeye, işe yaramaya ihtiyaçları var. Daha doğrusu onlara “ihtiyaç” duyacak bir dünyaya ihtiyaçları var. Sam’in kurulum yapmaya gittiği evde tanıştığı Violet’in de kocası tarafından aldatılmanın verdiği güvensizlik ve yalnızlıktan kurtulmaya ihtiyacı var. Dolayısıyla tüm bu beklentilerin oluşturduğu zemin bir komedi filminde elbette absürt bir olayla gelişmeye açık hale getirilebilir değil mi? Video oyunlarının tanıdık kahramanlarının dünyaya saldırmaları ve bu saldırının nedeni filmin komedi ve orijinalite yönünü epey besliyor. Bu yönüyle film özellikle çocukluğunu, gençliğini 1980’lerde yaşamış izleyici için çok hoş bir nostalji duygusu yaratıyor. Bu nostaljiyi günümüz teknolojisiyle geliştirip küçük atari ekranından çıkarması ve koskoca perdeye yayması da geçmiş ile şimdiki zaman arasında kurduğu bağı kuvvetlendiriyor. Böylece izleyici yelpazesini sadece nostaljik tat alacaklar için değil daha geniş bir yaş aralığına yayıyor.

Son tahlilde filmin zorlama diyaloglarına takılmazsanız, bazı söz oyunlarıyla diğer filmlere yapılan atıfları merak ediyorsanız ve en önemlisi, video oyunları kahramanlarının dünya için nasıl bir tehdit haline geldiğini görmek istiyorsanız Pixels iyi bir seyirlik olacaktır sizin için.