Usta Yönetmenlerin En Zayıf Halkaları

Steven Spielberg – Always (1989)

Kimilerinin çok sevdiği kimilerininse sinema ile olan ilişkisini “sadece paraya endeksli” olarak yorumladıkları Spielberg hakkında sanırım hemfikir olunan tek nokta yaşayan en tanınmış yönetmenlerin başında gelmesi. 50 yıldan fazladır sinema hayatına devam eden Spielberg yönetmenlik, senaristlik ve yapımcılık olarak birçok projeye imza atmış bulunuyor. Gerek E.T, Jaws, Indiana Jones (ilk üç film) gibi hem gişede hem de seyircileri eğlendirmekte başarılı olan yapımları, gerekse Schindler’s List, Saving Private Ryan, Duel gibi daha ciddi duran filmleriyle Spielberg’ün sinema dünyasına kalıcı eserler bıraktığı bir gerçek… Tabi ki bu kadar uzun süren sinema hayatında bir takım hayal kırıklıkları da mevcut. Birden fazla ortalama işi olsa da hiçbiri basitlikte 1989 yılında çektiği Always ile boy ölçüşemez.

A Guy Named Joe adlı bir öyküden uyarlanan film ikisi de uçak pilotu olan iki sevgilinin fantastik öğelerle süslü öyküsünü anlatıyor. Erkeğin bir uçak kazasında ölmesi, kadının ise geçen süre içinde başka birine aşık olmasıyla devam ediyor hikaye. Bu noktadan sonra film nasıl şekillenecek diye düşünürken ölmüş olan eski sevgili bir hayalet olarak geri dönüyor dünyaya… Tamamı sıkıcı bir atmosferde geçen film hem klişe bir duygusallıkla hem de genel manzara içinde oldukça sırıtan bir yarı – fantastik olma çabasıyla gereksizliğini kanıtlıyor. Hikayedeki plastik romantizm ve gözyaşı döktürmeyi amaçlayan fedakarlık sahneleri filmin iticiliğini pekiştiriyor. Oyuncu kadrosundaki Richard Dreyfuss, Holly Hunter, John Goodman, Audrey Hepburn gibi isimler bile filmin sıkıcılığını gideremiyorlar. “Ya Spielberg’e bu filmi çekmesi için şantaj yaptılar ya da boş kağıda imza attırıp çekmek zorunda bıraktılar” diye düşünmeden edemiyor insan. Neyse ki ardından Jurassic Park ve Schindler’s List’i çekmiş de bu filmin arada kaynayıp unutulmasını sağlamış…

Enes HADZIBEGOVIC

[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=El19vLqML1s”]